MEŞRUTİYETÇİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MEŞRUTİYETÇİ harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli MEŞRUTİYETÇİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Meşrutiyetçi ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Meşrutiyetçi olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ÇEMİŞ12,
İRİTE (Kelime Kökeni: Fransızca irrité)
- `Sinirlendirmek, rahatsız etmek` ve tıp alanında `tahriş etmek, kaşındırmak` anlamında irite etmek birleşik fiilinde kullanılan bir söz
TİRİT (Kelime Kökeni: Farsça terīd)
- Et suyuna kızartılmış veya bayat ekmek konularak yapılan yemek
- Yemeğin suyu
- Yaşlı ve zayıf (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- tiridi çıkmak
- tiridine banmak
- tirit gibi
TETİR
- Cevizin yeşil kabuğu ve yaprağı
- Yeşil ceviz kabuğu, nar vb. bitkilerin bıraktığı kalıcı boya lekesi
ERİME
-
Erimek işi
Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit
Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi
METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)
-
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi
İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay
- Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre
MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)
-
Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü
Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit
- Uğursuz
RİTİM (Kelime Kökeni: Fransızca rythme)
- Dizem
Birleşik Kelimeler: ritim saz
TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)
- Bir tür yaban turpu
- Samsun iline bağlı ilçelerden biri
TERİM
-
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah
Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay
- Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
- Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
- Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
- Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had
Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli
TEYİT (Kelime Kökeni: Arapça teʾyīd)
- Gerçekleme
Ata Sözleri ve Deyimler
- teyit etmek
YETER
- İhtiyacı karşılayacak kadar olan, kâfi
- ünl. “Kâfi, yetişir, yeterli” anlamlarında bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- yeter derecede
- yeteri kadar
Birleşik Kelimeler: yeter sayı
İŞRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿişret)
-
İçki içme
İşret meclisi.
İÇERİ
-
İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı
İçeriden sesler geliyor.
-
İç, iç yüzey
Odanın içerisi bu kadar adam almaz.
-
İç yüzeyde, iç bölümde olan
İçeri odadan sesler geliyor.
-
İç yana, iç yana doğru
İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi. - Peyami Safa
- Gönül, yürek
- Hapishane
Ata Sözleri ve Deyimler
- içeri (veya içeriye) atmak (veya almak veya tıkmak)
- içeriden çıkmak
- içeriden evlenmek
- içeride olmak
- içeri girmek
- içeriye dalmak
- içeriye düşmek
REŞİT (Kelime Kökeni: Arapça reşīd)
- Ergin
Ata Sözleri ve Deyimler
- reşit olmak
ŞERİT (Kelime Kökeni: Arapça şerīṭ)
-
Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası
Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim. - Falih Rıfkı Atay
-
Dar, uzun kıyı parçası
Deniz şeridi. Kara şeridi.
- Herhangi bir maddenin dar, düz, ince ve uzun parçası
-
Bir kara yolunda trafik çizgileri ile ayrılmış bölümlerden her biri
Sol şerit geçişe ayrılmıştır.
- Şeritgillerden, vücudu yassı, birbirine kenetlenmiş boğumları bulunan ve bazısı metrelerce boyda olan bir bağırsak asalağı, tenya, sığır tenyası, sığır şeridi, abdestbozan
Ata Sözleri ve Deyimler
- şerit değiştirmek
Birleşik Kelimeler: şerit balığı, şerit ihlali, şerit makarna, şerit metre, şerit perde, manyetik şerit, sağ şerit, sol şerit, daktilo şeridi, emniyet şeridi, güvenlik şeridi, sahil şeridi, sığır şeridi, suşeridi, tırmanma şeridi, trafik şeridi