MEŞRUBATÇI Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MEŞRUBATÇI harflerini içeren 5 harfli 46 kelime bulunuyor. 5 harfli MEŞRUBATÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BAŞÇI14,
ARMUT (Kelime Kökeni: Farsça emrūd)
- Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
-
Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi
Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok bön, çok aptal
Ata Sözleri ve Deyimler
- armudun iyisini (dağda) ayılar yer
- armudun önü, kirazın sonu
- armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
- armudu soy ye, elmayı say ye
- armut dalının dibine düşer
- armut gibi
- armut piş ağzıma düş!
Birleşik Kelimeler: armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu
ARTIM
- Artış
BARET (Kelime Kökeni: Fransızca barrette)
- Küçük takke, papaz takkesi
- Bir süs iğnesi türü
- İşçilerin başlarına giydikleri, metal veya plastikten yapılmış koruyucu başlık
BERAT (Kelime Kökeni: Arapça berāt)
- Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent
- Osmanlı Devleti'nde bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu
Birleşik Kelimeler: ihtira beratı
MURAT (Kelime Kökeni: Arapça murād)
- İstek, dilek
-
Amaç, erek, gaye
Günlerdir gelip bizimle sohbet ediyorsun. Muradın nedir? - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- murada (veya muradına) ermek
- muradı gözünde kalmak
- murat almak
- murat etmek
MUARE (Kelime Kökeni: Fransızca moiré)
- Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir kumaş türü, kareli kumaş
- Bu kumaştan yapılan
MARTI (Kelime Kökeni: İtalyanca martin)
-
Martıgillerden, çoğu beyaz renkte, eti yenmez, yüzücü, perde ayaklı deniz kuşlarının ortak adı (Larus)
Martıların ve askerlerin oranın en sadık nöbetçileri olduğunu her geçişimde gördüm. - Asaf Halet Çelebi
Birleşik Kelimeler: küçük martı
TIMAR (Kelime Kökeni: Farsça tīmār)
-
Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme
Tımar tam bir saat sürüyor, yarım saat hayvanın bir tarafı, yarım saat öbür yanı. - Haldun Taner
-
Ağaç bakımı
Merkeplere atladılar, şeftali bahçelerinden geçtikten sonra tımar görmemiş sık, gür bir ayvalığa daldılar. - Refik Halit Karay
- Yara bakımı
Ata Sözleri ve Deyimler
- tımar etmek
Birleşik Kelimeler: tımarhane, deve tımarı
- Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000-20.000 akçe olan toprak
TARIM
- Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması, ziraat, kültür
Birleşik Kelimeler: tarım coğrafyası, ekolojik tarım, kuru tarım, organik tarım, sulu tarım
AMBER (Kelime Kökeni: Arapça ʿanber)
-
Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde
Dağıtır gülleri boşlukta hava / Ve buhurdanda tüter amberler - Arif Nihat Asya
- Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı
Birleşik Kelimeler: amber ağacı, amber balığı, amberbaris, amberbu, amber çiçeği, akamber, akar amber, esmer amber
BARUT (Kelime Kökeni: Farsça bārūd)
-
Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı madde
Dev boylu fetih askerleri, kollarının sert derilerine iğnelerle yazdırır, barutla ovdurur, dövme yaparlardı. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- barut gibi
- barut kesilmek (veya olmak)
- barut kokusu gelmek
- barutla oynamak
Birleşik Kelimeler: barut esmeri, barut fıçısı, barut hakkı, baruthane, barut kabağı, barut rengi
BAREM (Kelime Kökeni: Fransızca barème)
-
Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge
Bunların tek derdi barem basamaklarını aşarak bu mertebeye fırlayıvermekten ibarettir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
BATUR
- Bahadır
MABET (Kelime Kökeni: Arapça maʿbed)
-
Tapınak
Bütün mabetler içinde güneşten ilk ışık alan camidir. - Ahmet Haşim
-
Özel bir konuda, sevgi ve saygı ile bağlanmanın ortaya konulduğu yer
Burası jüri heyetinin toplanacağı mukaddes sanat mabedidir. - Halit Fahri Ozansoy
Birleşik Kelimeler: mabet ağacı
RABIT (Kelime Kökeni: Arapça rabṭ)
- Bağ, bağlama
- Bağlaç
Birleşik Kelimeler: rabıt edatı, raptetmek, zapturapt