MEŞRUBAT Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MEŞRUBAT harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli MEŞRUBAT kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Meşrubat ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Meşrubat olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
MEŞBU12,
ARMUT (Kelime Kökeni: Farsça emrūd)
- Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
-
Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi
Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok bön, çok aptal
Ata Sözleri ve Deyimler
- armudun iyisini (dağda) ayılar yer
- armudun önü, kirazın sonu
- armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
- armudu soy ye, elmayı say ye
- armut dalının dibine düşer
- armut gibi
- armut piş ağzıma düş!
Birleşik Kelimeler: armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu
BARET (Kelime Kökeni: Fransızca barrette)
- Küçük takke, papaz takkesi
- Bir süs iğnesi türü
- İşçilerin başlarına giydikleri, metal veya plastikten yapılmış koruyucu başlık
BERAT (Kelime Kökeni: Arapça berāt)
- Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent
- Osmanlı Devleti'nde bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu
Birleşik Kelimeler: ihtira beratı
MURAT (Kelime Kökeni: Arapça murād)
- İstek, dilek
-
Amaç, erek, gaye
Günlerdir gelip bizimle sohbet ediyorsun. Muradın nedir? - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- murada (veya muradına) ermek
- muradı gözünde kalmak
- murat almak
- murat etmek
MUARE (Kelime Kökeni: Fransızca moiré)
- Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir kumaş türü, kareli kumaş
- Bu kumaştan yapılan
AMBER (Kelime Kökeni: Arapça ʿanber)
-
Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde
Dağıtır gülleri boşlukta hava / Ve buhurdanda tüter amberler - Arif Nihat Asya
- Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı
Birleşik Kelimeler: amber ağacı, amber balığı, amberbaris, amberbu, amber çiçeği, akamber, akar amber, esmer amber
BARUT (Kelime Kökeni: Farsça bārūd)
-
Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir aracın fırlatılmasına yarayan, patlayıcı madde
Dev boylu fetih askerleri, kollarının sert derilerine iğnelerle yazdırır, barutla ovdurur, dövme yaparlardı. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- barut gibi
- barut kesilmek (veya olmak)
- barut kokusu gelmek
- barutla oynamak
Birleşik Kelimeler: barut esmeri, barut fıçısı, barut hakkı, baruthane, barut kabağı, barut rengi
BAREM (Kelime Kökeni: Fransızca barème)
-
Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge
Bunların tek derdi barem basamaklarını aşarak bu mertebeye fırlayıvermekten ibarettir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
BATUR
- Bahadır
MABET (Kelime Kökeni: Arapça maʿbed)
-
Tapınak
Bütün mabetler içinde güneşten ilk ışık alan camidir. - Ahmet Haşim
-
Özel bir konuda, sevgi ve saygı ile bağlanmanın ortaya konulduğu yer
Burası jüri heyetinin toplanacağı mukaddes sanat mabedidir. - Halit Fahri Ozansoy
Birleşik Kelimeler: mabet ağacı
TURBA (Kelime Kökeni: Fransızca tourbe)
- Az çok kömürleşmiş bitkilerden oluşan yakıt
TABUR
-
Dört bölükten kurulan, bir binbaşının komutasındaki asker birliği
Gönderilecek askerin sekiz tabur olmasında büyük isabet vardır. - Salâh Birsel
- Küme, yığın, grup
Birleşik Kelimeler: bir tabur, amele taburu
AŞURE (Kelime Kökeni: Arapça ʿāşūrā)
-
Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tatlı türü, alaca aş
Aşure yiyen İhsan, Orhan'ı görünce kâseyi ve kaşığı birdenbire elinden bıraktı. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- aşure yemeye giden kaşığını taşır
Birleşik Kelimeler: aşure ayı, aşure günü
BURMA
-
Burmak işi
Ani bir diş ağrısı gibi, manevi bir sancı ruhumu burmaya başladı. - Hüseyin Cahit Yalçın
- Sarığıburma
- Burularak yapılmış altın bilezik
-
Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış
Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim. - Halide Edip Adıvar
- Hadım etme, iğdiş etme
- Musluk
- Eğrilmek için bükülmüş yün
-
Yaşken burularak kurutulan ot
Arabacılık, sararsın burmayı, çalarsın kamçıyı, haylarsın hayvanı geçer gidersin. - Ahmet Rasim
- Kuru incir
Birleşik Kelimeler: sarığıburma
METBU (Kelime Kökeni: Arapça metbūʿ)
- Kendisine bağlanılan