MEZHEP ile Oluşan Kelimeler (MEZHEP Kelime Türetme)
MEZHEP harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. MEZHEP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Mezhep kelimesinin anlamı nedir? Mezhep ile başlayan kelimeler. İçinde mezhep olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
MEZHEP18
5 Harfli Kelimeler
HEMZE13
4 Harfli Kelimeler
EHEM9, EZME8, MEZE8
3 Harfli Kelimeler
HEP11, HEM8, EPE7, ZEM7
2 Harfli Kelimeler
EH6, HE6, PE6, ZE5, EM3, ME3
EM
- İlaç, merhem
Ata Sözleri ve Deyimler
- eme seme yaramamak
- eme yaramak
ME
- Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu
-
Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses
Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca
ZE
- Türk alfabesinin yirmi dokuzuncu harfinin adı, okunuşu
EH
-
`Olur, peki veya fena değil` anlamlarında kullanılan bir söz
Eh! Bize gerekli olan da o; bütçemizi doğrultur, pansiyoner olmaktan vazgeçeriz. - Attila İlhan
-
Bezginlik anlatan bir söz
Eh, dün geceki kafayla bu kadarı olacaktı elbet! - Necati Cumalı
HE
- Türk alfabesinin onuncu harfinin adı, okunuşu
- Evet
Ata Sözleri ve Deyimler
- he demek
- Helyum elementinin simgesi
PE
- Türk alfabesinin yirminci harfinin adı, okunuşu
EPE (Kelime Kökeni: Fransızca épée)
- Delici kılıç
- Delici kılıçla oynanan, hedef bölgesi bütün vücut olan bir tür kılıç oyunu
ZEM (Kelime Kökeni: Arapça ẕemm)
- Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi
Birleşik Kelimeler: zemmetmek
EZME
- Ezmek işi
- Sebzelerin ezilmesiyle yapılan meze
- Soğan ve domatesin çok küçük parçalara bölünmesiyle hazırlanan bir meze türü
- Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalama, katı ve telsel kısımlarını süzerek ayıklama işlemi
Birleşik Kelimeler: ezme boya, badem ezmesi, fıstık ezmesi, hamsi ezmesi, meyve ezmesi, patlıcan ezmesi, zeytin ezmesi
MEZE (Kelime Kökeni: Farsça meze)
-
İçki içilirken yenilen yiyecek
Salatayı, peyniri yenilediler. Bu kadar mezenin yenilip bu kadar içkinin içilmesi gene de bir saat sürmedi. - Necati Cumalı
- Eğlence, alay
HEM (Kelime Kökeni: Farsça hem)
-
Bir kimseyi uyarmak, bir şeyi açıklamak veya anlamı güçlendirmek için `özellikle, zaten, bir de, şurası da var ki` anlamlarında kullanılan bir söz
Hem benim oğlan yeni yeni okuyor. - Nazım Hikmet
-
Açıklayıcı nitelikte olan ikinci cümleyi birinciye bağlayan bir söz
Gidiyor hem koşarak gidiyor. Güzel hem pek güzel! Sıcak hem ne sıcak!
Ata Sözleri ve Deyimler
- hem de
- hem de nasıl
EHEM (Kelime Kökeni: Arapça ehemm)
- Çok önemli
HEP (Kelime Kökeni: Farsça heb)
- Hiçbiri dışta tutulmamak veya eksik olmamak üzere, bütün, tüm olarak
-
Sürekli olarak, her zaman, daima
Hep böyle canına yandığımın, hep geç kalırım, hep treni kaçırırım. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- hep bir ağız olmak
Birleşik Kelimeler: hep beraber, hep bir ağızdan, hep birden, hepyek, heple hiç ilkesi
HEMZE (Kelime Kökeni: Arapça hemze)
-
Gırtlakta, ses tellerinin birbirine yapışması sonucu havanın akışını birdenbire engellemesiyle oluşan ve bir kesinti izlenimi veren ünsüz
Rey (re'y), neşe (neş'e), mesele (mes'ele).
MEZHEP (Kelime Kökeni: Arapça meẕheb)
-
Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri
Anasının hatırasına bu derin hürmet, ömrünün sonlarına doğru, babamda âdeta bir mezhep hâlini almıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Anlayış, görüş
- Öğreti
Birleşik Kelimeler: mezhebi geniş, geniş mezhepli