MEVSİMSİZ ile Oluşan Kelimeler (MEVSİMSİZ Kelime Türetme)
MEVSİMSİZ harflerinden oluşan 39 kelime bulunuyor. MEVSİMSİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Mevsimsiz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
9 Harfli Kelimeler
MEVSİMSİZ22
8 Harfli Kelimeler
SEVİMSİZ20
6 Harfli Kelimeler
MEVZİİ16, MEVSİM15
5 Harfli Kelimeler
EVSİZ15, MEVZİ15, SEVİM13, İSEVİ12, İVESİ12, SEMİZ10, ZİMMİ10, MİSİS8
4 Harfli Kelimeler
VİZE13, İVME11, SEVİ11, SEZİ8, ESİM6, EMMİ6, İSİM6
3 Harfli Kelimeler
SİZ7, ZEM7, MİS5, MİM5, SİM5, SİS5, SEM5, SES5
2 Harfli Kelimeler
EV8, VE8, İZ5, ZE5, EM3, ES3, İM3,
EM
- İlaç, merhem
Ata Sözleri ve Deyimler
- eme seme yaramamak
- eme yaramak
ES
-
Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı
Dörtlük es. Sekizlik es.
Ata Sözleri ve Deyimler
- es geçmek
- Aynştaynyum elementinin simgesi
İM
- İşaret
- Alamet
Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi
İS
-
Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke
Uzandı, is çıkarmaya başlayan fitili kesti. - Memduh Şevket Esendal
- Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler
- Sürme (II)
Ata Sözleri ve Deyimler
- ise tutmak
- isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar
ME
- Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu
-
Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses
Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca
Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)
- Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti
SE
- Türk alfabesinin yirmi ikinci harfinin adı, okunuşu
- Üç
Birleşik Kelimeler: ciharıse
- Selenyum elementinin simgesi
Sİ (Kelime Kökeni: İtalyanca si)
- Gam dizisinde la ile do arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Silisyum elementinin simgesi
MİS (Kelime Kökeni: Arapça misk)
-
Güzel
Lokantaların vitrinlerinde, mis kokularla dönerler pişiyordu. - Çetin Altan
Ata Sözleri ve Deyimler
- mis gibi
Birleşik Kelimeler: mis sabunu, mis üzümü
- Evlenmemiş kadın
MİM (Kelime Kökeni: Arapça mīm)
- Arap alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı
- Biten bir yazının altına konulan işaret
Ata Sözleri ve Deyimler
- mim koymak (veya yapıştırmak)
- Eski Yunan ve Roma'da yaşamı, töreleri taklit amacı güden komedi türü
- Bir oyuncunun herhangi bir davranış veya duyguyu yüz ve vücut hareketleriyle anlattığı oyun türü
- Bu türü gerçekleştiren sanatçı
SİM (Kelime Kökeni: Farsça sīm)
- Gümüş
- Genellikle işlemelerde kullanılan, gümüş görünüşünde ve parlaklığında olan iplik vb
- Gümüş gibi parlayan
- İşaret
SİS
-
Atmosferin alt tabakalarındaki küçük su taneleri veya buhardan oluşan bulutların çok alçalarak yeryüzüne kadar inmesiyle oluşan duman
Kalküta'yı süt mavisi bir akşam sisi kaplıyor. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: sis bombası, sis farı, sis lambası, sis perdesi, buz sisi
SEM (Kelime Kökeni: Arapça semm)
- Zehir
- İşitme
SES
-
Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu. - Falih Rıfkı Atay
-
Akciğerlerden gelen havanın ses yolunda oluşturduğu titreşim
Mustafa sesimdeki alaycı tınıdan kuşkulandı. - Ahmet Ümit
-
Duygu ve düşünce
Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide ... - Yusuf Ziya Ortaç
-
Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki
Vicdanın sesi. Aklın sesi.
- Aralarında uyum bulunan titreşimler
Ata Sözleri ve Deyimler
- ses çıkarmamak (veya etmemek)
- ses çıkmamak
- ses etmek
- ses getirmek
- sesi ayyuka çıkmak
- sesi çıkmamak (veya kesilmek)
- sesini çıkarmamak
- sesini kesmek
- sesini kısmak
- sesini yükseltmek
- ses kesilmek
- ses vermek
Birleşik Kelimeler: ses aleti, ses aygıtı, ses bilgisi, ses bilimi, ses birimi, ses dalgaları, ses değişmesi, ses duvarı, ses düşmesi, ses kakışması, ses kuşağı, ses organları, ses perdesi, ses seda, ses soluk, ses telleri, ses türemesi, ses uyumsuzluğu, ses uyumu, sesyayar, sesyazar, ses yitimi, ses yolu, ses yönetmeni, ses yoğunluğu, alçak ses, çatal ses, çatlak ses, dış ses, iç ses, ince ses, kalın ses, ön ses, pes ses, radyofonik ses, son ses, tiz ses, yanık ses, yüksek ses, çevir sesi, göğüs sesi, kafa sesi, mağara sesi
İZ
-
Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare
Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. - Sait Faik Abasıyanık
-
Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti
Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ipucu, emare
Cinayet izleri.
-
Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser
O çağ uygarlığından iz kalmadı.
- Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit
Ata Sözleri ve Deyimler
- iz bırakmak
- izi belirsiz olmak
- izinden yürümek
- izine basmak
- izine dönmek
- izine düşmek
- izine uymak
- izini düşürmek
- izini kaybetmek
- izi silinmek
- iz sürmek
Birleşik Kelimeler: iz düşümü, ayak izi, parmak izi