MEVCUDİYET Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
MEVCUDİYET harflerini içeren 4 harfli 25 kelime bulunuyor. 4 harfli MEVCUDİYET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
EVCİ13,
ETME
- Etmek işi
Ata Sözleri ve Deyimler
- etme bulma dünyası
EMET
- Kütahya iline bağlı ilçelerden biri
İTME
-
İtmek işi
Bir ayağıyla koltukları itmeyi sürdürürken bir yandan da oğlunun beslenme çantasını hazırlıyordu. - Elif Şafak
Birleşik Kelimeler: öz itme
MUTİ (Kelime Kökeni: Arapça muṭīʿ)
-
Yumuşak başlı, itaat eden
Genç Çerkez'in daima kendisine muti ve ikinci safta kalacağını ümit ederek dışarıdan gelin almamayı tercih etmişti. - Halide Edip Adıvar
MUİT (Kelime Kökeni: Arapça muʿīd)
- Okullarda çocukları çalıştırmakla görevli kimse, öğretmen yardımcısı
YETİ
-
İnsanda bulunan, bir şey yapabilme yeteneği, kuvve, meleke
Aklımız fikrimiz hep insanda, yetilerimizi var gücümüzle çoğaltıp onun rahatlığına çalışıyoruz. - Azra Erhat
- Bellek, usa vurma, algılama veya imgeleme gibi insanın doğuştan gelen zihin güçlerinden herhangi biri, meleke
DEME
-
Demek işi
Çoğumuz hâlâ yazarım demeye çekiniriz. - Adalet Ağaoğlu
-
Anlam
Bu söz ne demeye gelir?
- Halk edebiyatında şiir
- Genellikle Alevi şairlerin tarikatlarıyla ilgili konuları işleyen şiirlerine, kendilerince verilen ad
- Ağıt
- Atasözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... demeye getirmek
- ... demeye kalmamak
- demem o (ki)
EDİM
-
Yapılmış, gerçekleşmiş iş, amel, fiil
Günlük yaşamımıza şöyle bir baksak her edimimizin altında umutluluk bulunmadığını görürüz. - Melih Cevdet Anday
- İnsan davranışı
- Alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranış, ivaz
- Belirli bir durumla karşılaştığı zaman kişinin yapabildiği davranış
Birleşik Kelimeler: edim bilimi
MİDE (Kelime Kökeni: Arapça miʿde)
- Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği; omurgasız hayvanlarda ise sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası
- Karın, karın bölgesi
- Yemek yeme isteği
Ata Sözleri ve Deyimler
- mide (veya midesini) bulandırmak
- midesi almamak (veya kaldırmamak veya kabul etmemek veya götürmemek)
- midesi bulanmak
- midesi ekşimek (veya kaynamak veya yanmak)
- midesi ezilmek (veya kazınmak)
- mideye indirmek
- mideye oturmak
- mideyi bastırmak
Birleşik Kelimeler: mide ağzı, mide fesadı, mide kapısı, mide spazmı
YEME
-
Yemek işi
Aliş'e de buyur ettiler, ekmek, peynir ve üzümden ibaret yemeklerini yemeye koyuldular. - Halikarnas Balıkçısı
-
Yiyecek
Bu ay yeme masrafımız çok oldu.
Birleşik Kelimeler: yeme içme
DİYE
- Herhangi bir yargıya vararak
- Niteleyerek
-
Diyerek
Güneş yakmasın diye onun güzel başını/ Gördüm siper olurken iki arkadaşını - Faruk Nafiz Çamlıbel
DEYİ
- Dil, söz, işaret, mimik vb. anlatım araçlarının bütünü, logos
- Hristiyan felsefesinde Tanrı kelamını insanlara ulaştıran oğul, logos
Birleşik Kelimeler: ön deyi
MUDİ (Kelime Kökeni: Arapça mūdiʿ)
- Bankaya para yatıran kimse
- Emanet bırakan kimse
UMDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿumde)
-
İlke
Dilenecek bir insan vaziyetine gelmemek, işte umde budur. - Falih Rıfkı Atay
YEDİ
- Altıdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 7 ve VII rakamlarının adı
-
Altıdan bir artık
Yedi kalem.
Ata Sözleri ve Deyimler
- yedi iklim dört bucak
- yedi kat yerin dibine geçmek
- yedi kubbeli hamam kurmak
Birleşik Kelimeler: yedialtmışbeşlik, yedi bela, yedi canlı, yedi cet, yedi düvel, yedi göbek, yedi gömlek uzak, Yedikardeş, yedi kat el, Yedikızkardeş, yedi mahalle, yediveren, yediden yetmişe