METHALDAR Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
METHALDAR harflerini içeren 5 harfli 38 kelime bulunuyor. 5 harfli METHALDAR kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
EHRAM10,
TARLA
-
Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası
Denizciler aralarında, karadaki tarla sahiplerinden çok daha fazla, hem çok daha candan yardımlaşırlar. - Halikarnas Balıkçısı
-
Deniz hayvanlarının çok olduğu yer
İstiridye tarlası. Midye tarlası.
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarla açmak
- tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
- tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
- tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı
Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası
ARTMA
-
Artmak işi
Tiyatrolar sayıca arttı, bunun sonucu seyirci sayısında da artma oldu. - Metin And
ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)
- Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
- Bu işareti veren düzenek
Ata Sözleri ve Deyimler
- alarma geçmek
METAL (Kelime Kökeni: Fransızca métal)
- Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde
-
Bu maddeden yapılmış
Çıkardıkları metal kutuları, gazeteleri ve cam şişeleri ayrı ayrı çuvallara doldurup götürüyorlar. - Elif Şafak
- Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı
Birleşik Kelimeler: metal bilimi, metal yatak, metal yorulması, alkali metaller
MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Dişi geyik
MATLA (Kelime Kökeni: Arapça maṭlaʿ)
- Gök cisimlerinin doğması
- Gök cisimlerinin doğduğu yer
- Divan edebiyatında kaside veya gazelin ilk beyti
ÂDETA (Kelime Kökeni: Arapça ʿādetā)
-
Hemen hemen, sanki
Yüzümü âdeta cama yapıştırarak her hareketini ilgiyle izliyorum. - Ahmet Ümit
ADALE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḍale)
- Kas
DELTA (Kelime Kökeni: Fransızca delta)
- Yunan alfabesinin dördüncü harfi (D)
- Bir ırmağın çatallanarak denize veya göle kavuştuğu yerde oluşan üçgen biçimli ova, çatal ağız
Birleşik Kelimeler: delta kası
AMADE (Kelime Kökeni: Farsça āmāde)
- Hazır
DRAMA (Kelime Kökeni: Latince)
- Dram
DAMLA
-
Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre
Elime bir damla yağmur düştü. - Halide Edip Adıvar
-
Damlalıkla kullanılan ilaç
Burun damlası. Göz damlası.
-
Kalbe inen inme, felç
Damladan ölmüş.
-
Çok az miktar
Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar. - Falih Rıfkı Atay
-
Damla biçiminde olan (ziynet)
Damla elmas.
Ata Sözleri ve Deyimler
- damla inmek
- damlaya uğramak
Birleşik Kelimeler: damla damla, damla hastalığı, damla sakızı, damla taş, damla taşı, bir damla, kandamlası
DAMAT (Kelime Kökeni: Farsça dāmād)
- Evlenmekte olan bir erkeğe, evlenme töreni sırasında verilen ad, güveyi
-
Bir kızın ailesinden olan büyüklere göre kızın kocası, güveyi
Babası da beni damat adayı olarak görüyordu. - Mahmut Yesari
- Padişah soyundan kız almış olan kimse
Ata Sözleri ve Deyimler
- damat girmek
DAMAR
-
Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal
Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. - Peyami Safa
- Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
-
Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı
Zengin bir altın damarı.
- Soy, yaradılış
-
Huy
Cimrilik damarı. Şairlik damarı.
- İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
- Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ
Ata Sözleri ve Deyimler
- damardan girmek
- damarı (veya damarları) kabarmak
- damarı kurusun!
- damarına (veya damarlarına) işlemek
- damarına basmak
- damarına çekmek
- damarına girmek
- damarını bulmak
- damarı tutmak
Birleşik Kelimeler: damar aktarma, damar damar, damardaraltan, damargenişleten, damar görüntüleme, damar sertliği, damar tabaka, damar tıkanıklığı, atardamar, halkalı damar, kılcal damar, orta damar, toplardamar, damarı bozuk, bilek damarı, can damarı, cin damarı, gazel damarı, korku damarı, maden damarı, su damarı, şah damarı, iletken damarlar
DAMAL
- Ardahan iline bağlı ilçelerden biri