Met ile Biten Kelimeler
MET ile biten 51 kelime bulunuyor. Sonu MET olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Met kelimesinin anlamı nedir? Met ile başlayan kelimeler. İçinde met olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
BERAATİZİMMET20
11 Harfli Kelimeler
HARİMİİSMET18
9 Harfli Kelimeler
MUKAVEMET18, VELİNİMET16, MÜLAYEMET15, İSTİKAMET11
8 Harfli Kelimeler
ZİKIYMET15, MERHAMET14, PEKSİMET14
7 Harfli Kelimeler
FEHAMET18, VAHAMET18, HÜKÜMET16, HEZİMET15, HUSUMET15, GANİMET12, CESAMET12, KIYAMET11, MUTEMET10, NEDAMET10, MELAMET9, SAKAMET9, SELAMET9, KERAMET8
6 Harfli Kelimeler
TÖHMET17, HİZMET14, HAŞMET14, ZAHMET14, HÜRMET13, HİMMET12, HİKMET11, RAHMET11, ZİMMET11, ZULMET11, AZİMET10, AZAMET10,
5 Harfli Kelimeler
GAMET10, ÜMMET9, DEMET8, İSMET7, KAMET6, NİMET6
4 Harfli Kelimeler
EMET5
3 Harfli Kelimeler
MET4
MET (Kelime Kökeni: Arapça medd)
-
Kabarma
Bir met zamanı gökyüzü kurşunla örtülü / Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: metcezir
- Çelik çomak oyununda kullanılan değnek parçası
- Bu oyunda kullanılan, 10-15 santimetre uzunluğundaki değnek
EMET
- Kütahya iline bağlı ilçelerden biri
KAMET (Kelime Kökeni: Arapça ḳāmet)
-
Boy, endam
Gür beyaz saçları, dik kameti, vakur yürüyüşü ile gören çarşı esnafı saygı ile selamlarlar. - Haldun Taner
- Farz olan namazdan önce okunan iç ezan
Ata Sözleri ve Deyimler
- kamet getirmek
- kameti artırmak
NİMET (Kelime Kökeni: Arapça niʿmet)
-
İyilik, lütuf, ihsan
Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti. - Sermet Muhtar Alus
-
Yaşamak için gerekli her şey
Desem ki sen benim için hava kadar lazım / Ekmek kadar mübarek / Su gibi aziz bir şeysin / Nimetsin, nimettensin - Cahit Sıtkı Tarancı
- Yiyecek içecek, özellikle ekmek
-
Yararlanılan imkân
Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet.
Ata Sözleri ve Deyimler
- nimet bilmek
- nimet hakkı (için)
- nimeti ayağıyla tepmek
Birleşik Kelimeler: velinimet, dünya nimeti, eli nimetli
AKAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāmet)
- Kısırlık, verimsizlik
-
Başarısızlık, sonuçsuzluk
Bu mücadeleden ruhumun yorgun düştüğünü, akamete mahkûm kaldığını görüyorum. - Hüseyin Cahit Yalçın
Ata Sözleri ve Deyimler
- akamete uğramak
ALAMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāmet)
-
Belirti, işaret, iz, nişan
İnsanlığın belli bir sonuca yöneldiğini gösterir hiçbir alamet yok. - Cemil Meriç
- Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne
Birleşik Kelimeler: alametifarika, kıyamet alameti
İKAMET (Kelime Kökeni: Arapça iḳāmet)
- Bir yerde oturma, eğleşme
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikamete memur edilmek
- ikamet etmek
İSMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿiṣmet)
- Ahlak kurallarına bağlı kalma durumu, sililik
-
Dürüstlük, temizlik
Çocukluğunun ismet ve samimiliğine dayanan bu hatırayı eskisi gibi benliğinin bir köşesinde uykuya yatırmıştı. - Osman Cemal Kaygılı
Birleşik Kelimeler: harimiismet
KERAMET (Kelime Kökeni: Arapça kerāmet)
-
Ermiş kimselerin gösterdiklerine inanılan, doğaüstü, şaşkınlık uyandırıcı davranış veya durum
Babamın, mucize ve keramet kıssaları olarak bize anlattığı şeyler bu çeşit gülünç ve çocukça masallardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Olağanüstü durum
Ata Sözleri ve Deyimler
- keramet buyurdunuz (veya keramette bulundunuz)
- kerameti kendinden menkul
- keramette bulunmak
Birleşik Kelimeler: keramet sahibi
İMAMET (Kelime Kökeni: Arapça imāmet)
-
İmamlık
Bu zaman zarfında Bedri'yi yetiştiremezsem imamet elden gider, biz açlıktan ölürüz. - Reşat Nuri Güntekin
DEMET (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Bağlanarak oluşturulmuş deste, bağlam
Çiçeklikten bir demet maydanoz yolup geldi, sofradaki barbunya pilakisinin üstüne doğradı. - İnci Aral
-
Bitki veya çiçek destesi
Öyle fukara çocuklara rastlıyorduk ki bize demet demet kır çiçekleri hediye ediyorlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Üstün yapılı bitkilerde öz suların akmasına yarayan, bitkiye desteklik eden damarlı veya lifli kordon
- Uzunlamasına birbirine bitişik olarak bir arada bulunan sinir ve kas telleri topluluğu
- Bir atomun parçalanmasından doğan elektriklenmiş taneciklerin yörüngelerinden oluşan ışık topluluğu
Birleşik Kelimeler: elektron demeti
MELAMET (Kelime Kökeni: Arapça melāmet)
- Kınama
- Azarlama, çıkışma
SAKAMET (Kelime Kökeni: Arapça saḳāmet)
- Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
SELAMET (Kelime Kökeni: Arapça selāmet)
- Esen olma durumu, esenlik
-
Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvende olma durumu, kurtuluş
Sizinle bu mesele etrafında karşılaşmamayı sizin selametiniz namına temenni ederim. - Nazım Hikmet
- Anlatıma temel olan düşüncenin her bakımdan doğru ve sağlam olması
Ata Sözleri ve Deyimler
- selamete çıkmak
Birleşik Kelimeler: sağ selamet
KISMET (Kelime Kökeni: Arapça ḳismet)
- Tanrı'nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip
-
Evlenme talihi
Aslında kendi de şimdiye kadar bütün kısmetleri tepti. - Halide Edip Adıvar
- Olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu
- Talih, kader, şans
-
`Şimdiden belli değil, ya olur ya olmaz` anlamlarında bir seslenme sözü
Yarın gelecek misiniz? -Kısmet!
Ata Sözleri ve Deyimler
- kısmet (veya kısmeti) çıkmak
- kısmet (veya kısmetini) beklemek
- kısmet gökten zembille inmez
- kısmeti açılmak
- kısmeti ayağına (kadar) gelmek
- kısmeti bağlanmak
- kısmeti kapanmak
- kısmeti kesilmek
- kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar
- kısmetine mâni olmak
- kısmetini ayağıyla tepmek
- kısmetini bağlamak
- kısmet ise gelir Hint'ten Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden?
- kısmet olmak
Birleşik Kelimeler: kısmet ağacı, kısmet kapısı