MERHABALAŞMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MERHABALAŞMA harflerini içeren 5 harfli 35 kelime bulunuyor. 5 harfli MERHABALAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Merhabalaşma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Merhabalaşma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
HABEŞ14,
ARAMA
-
Aramak işi, taharri
Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu
- Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi
Ata Sözleri ve Deyimler
- arama yapmak
Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi
ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)
- Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
- Bu işareti veren düzenek
Ata Sözleri ve Deyimler
- alarma geçmek
MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Dişi geyik
ARABA
-
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı
Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır. - Elif Şafak
-
Bu taşıtın aldığı miktarda olan
İki araba saman. Bir araba kömür.
Ata Sözleri ve Deyimler
- araba devrilince yol gösteren çok olur
- araba ile tavşan avlanmaz
- araba kullanmak
- arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer
- arabanın tekerine taş koymak
- arabasını düze çıkarmak
Birleşik Kelimeler: araba araba, araba falakası, araba mezarlığı, araba vapuru, bir araba, yaylı araba, at arabası, çöp arabası, domuz arabası, el arabası, kağnı arabası, kira arabası, makam arabası, muhacir arabası, ordövr arabası, öküz arabası, polis arabası, servis arabası, şeytanarabası, tanzifat arabası, taş arabası, tatar arabası, tay tay arabası, top arabası, yarış arabası, yük arabası
BALAR (Kelime Kökeni: Farsça bālār)
- Pedavra
ERBAA
- Tokat iline bağlı ilçelerden biri
MERAM (Kelime Kökeni: Arapça merām)
-
İstek
Benim meramım sana yalnız bir şey sormak. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- meram (veya meramını) anlatmak
- meram etmek
- meramın elinden bir şey kurtulmaz
- Konya iline bağlı ilçelerden biri
AMBAR (Kelime Kökeni: Farsça anbār)
-
Genellikle tahıl saklanan yer
Asker ambarlarında buğday var. - Halide Edip Adıvar
- Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer
-
Geminin yük koymaya ayrılmış yeri
Hakaretlerle bağırarak haşlıyor ve onlara ambarda ve güvertedeki yerlerini gösteriyordu. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge
Buğday ambarımız Konya.
-
Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek
Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum. - Halit Fahri Ozansoy
- Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık
Birleşik Kelimeler: ambar memuru, ambarda kurutma, kırkambar, tahıl ambarı
AMBER (Kelime Kökeni: Arapça ʿanber)
-
Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde
Dağıtır gülleri boşlukta hava / Ve buhurdanda tüter amberler - Arif Nihat Asya
- Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı
Birleşik Kelimeler: amber ağacı, amber balığı, amberbaris, amberbu, amber çiçeği, akamber, akar amber, esmer amber
BAREM (Kelime Kökeni: Fransızca barème)
-
Devlet memurlarının maaşlarının derece ve tutarlarını düzenleyen sistem ve çizelge
Bunların tek derdi barem basamaklarını aşarak bu mertebeye fırlayıvermekten ibarettir. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
LAMBA (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet
Saat kaçtı bilmiyorum, lambalar söndü / Anladım ki davetliler evlere döndü - Enis Behiç Koryürek
- Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış veya içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik veya çelikten ampul
- Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti
Ata Sözleri ve Deyimler
- lamba açmak
- lambayı açmak
Birleşik Kelimeler: lamba karpuzu, floresan lamba, alev lambası, elektron lambası, gaz lambası, ışıntı lambası, idare lambası, ikaz lambası, karpit lambası, lüks lambası, neon lambası, petrol lambası, pürmüz lambası, sinyal lambası, sis lambası, spot lambası, stop lambası, tepe lambası, trafik lambası, yağ lambası
AŞAMA
- Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
-
Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale
Onlar biçkiyi, provayı öğrenme aşamasına gelmişlerdi. - Ayla Kutlu
- Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap
Birleşik Kelimeler: aşama sırası
ALMAŞ
- İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe
- Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem
MEMBA (Kelime Kökeni: Arapça menbaʿ)
-
Kaynak, pınar
Siyah gözleri, siyah birer kaynar su membası gibiydi. - Halide Edip Adıvar
-
Bir şeyin ilk olarak ortaya çıktığı yer
Böyle bir siyaset, sabit ve payidar bir membadan çıkar. - Memduh Şevket Esendal
Birleşik Kelimeler: memba suyu
MAŞER (Kelime Kökeni: Arapça maʿşer)
- İnsan topluluğu, toplum