MENFAATPEREST Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

MENFAATPEREST harflerini içeren 6 harfli 52 kelime bulunuyor. 6 harfli MENFAATPEREST kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FRAPAN16, PARAFE16, MESAFE14, MASRAF14, EFSANE13, FRANSA13, FERMAN13, METFEN13, MEFRET13, NASFET13, SAFRAN13, ESTAMP12, FETTAN12, FETRET12, NEFRET12, SPERMA12, SERPME12, APSENT11, PASTRA11, PEREME11, PERESE11, PESETA11, STEPNE11, SATRAP11, SERTAP11, SERAPA11, TRAMPA11, PATENT10, PANTER10, RAPTEN10, TARPAN10, ERSEME8, ESERME8, ESNEME8, MESNET8, METRES8, MESANE8, MASTER8, MASTAR8, RESMEN8, SARMAN8, SEMERE8, ASETAT7, ESARET7, EMANET7, EMARET7, MANTAR7, NAMERT7, SANTRA7, TARTMA7, TEMREN7, TERANE6

TERANE (Kelime Kökeni: Farsça terāne)

[isim]

[eskimiş]

[müzik]

  • Ezgi, makam, nağme

[mecaz]

  • Çok tekrarlandığından usanç verici bir durum alan söz

    Bu teraneleri çok işittik. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

ASETAT (Kelime Kökeni: Fransızca acétate)

[isim]

[kimya]

  • Asetik asidin tuzu veya esteri, saydam

    Demir asetat. Etil asetat.

ESARET (Kelime Kökeni: Arapça esāret)

[isim]

  • Kölelik, tutsaklık, esirlik

    Esaretimin geri kalan müddetini bu ümitle geçirmeye başladım. - Ahmet Midhat

  • Boyunduruk

    İlim ve teknik bugün insanı tabiatın esaretinden kurtaran çeşitli vasıtalar icat etmiştir. - Mehmet Kaplan

[mecaz]

  • Hâkimiyet altında bulunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esarette kalmak

EMANET (Kelime Kökeni: Arapça emānet)

[isim]

  • Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia

    Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. - Salâh Birsel

  • Bir kimse ile birine gönderilen şey

    İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız.

  • Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
  • Can, ruh

    Allah emanetini alsın da kurtulayım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emanet ata binen tez iner
  • emanet bırakmak (veya etmek veya vermek)
  • emanete hıyanet olmaz
  • emanet eşeğin yuları gevşek olur
  • emanet hayvanın (veya eşeğin) kuskunu (veya paldımı) yokuşta kopar

Birleşik Kelimeler: emanet dolabı, şehremaneti

EMARET (Kelime Kökeni: Arapça emāret)

[isim]

  • Beylik

MANTAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel canlıların genel adı (Fungi)

    Sen domalan bilir misin? Patates gibi bir şeydir, mantar gibi lezzetlidir. - Nezihe Meriç

  • Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, su geçirmeyen, meşe ağacı tabakası

    İpek çorap ve altı mantar iskarpin giymeyen kadınlar âdeta sınıf dışı ve eski biçim insanlardır. - Halide Edip Adıvar

  • Bu tabakadan yapılan şişe tapası
  • Kaldırıma araçların park edilmesini engellemek amacıyla zemine gömülmüş mantar biçiminde beton yükselti
  • Çocukların özel tabanca ile patlattıkları barutlu madde
  • Balık ağlarını su yüzünde tutmaya veya olta sarmaya yarayan mantar parçası
  • Hayvanların burun ucu

[argo]

  • Uydurma söz, yalan

[tıp]

  • Mantar hastalığı

[tıp]

  • Mantar hastalığına neden olan mikroskobik canlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mantara basmak
  • mantar atmak
  • mantar gibi (yerden) bitmek
  • mantar gibi üremek

Birleşik Kelimeler: mantar ağacı, mantar bilimi, mantar çorbası, mantardoğuran, mantarhane, mantar hastalığı, mantar kaya, mantar kent, mantar meşesi, mantar özü, mantar tabakası, mantar tabancası, akmantar, kök mantar, ağaç mantarı, biftek mantarı, çayır mantarı, çörek mantarı, horoz mantarı, kav mantarı, keçi mantarı, koyun mantarı, kurt mantarı, kuzu mantarı, kültür mantarı, pas mantarı, sığır mantarı, sinek mantarı, taş mantarı, yer mantarı

NAMERT (Kelime Kökeni: Farsça nāmerd)

[sıfat]

  • Korkak, alçak, mert olmayan

    Sana karşı aşktan başka bir şey duydumsa namert olayım. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • namerde muhtaç bırakmak
  • namerde muhtaç olmak

SANTRA (Kelime Kökeni: Fransızca centre)

[isim]

[spor]

  • Orta yuvarlak

    Sağ bek Rıza topu filelerden çıkarıp santraya gönderiyor. - Attila İlhan

  • Başlama vuruşu
  • Hücum oyuncularının ortasında oynayan futbolcu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • santra yapmak

Birleşik Kelimeler: santra çizgisi, santra noktası, santra yuvarlağı

TARTMA

[isim]

  • Tartmak işi

[spor]

  • Güreşte rakibi kucağa alıp ayağını yerden kesme

[isim]

  • Başörtüsü, yemeni

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tartma tartmak

TEMREN

[isim]

[eskimiş]

[spor]

  • Cirit ucu

ERSEME

[isim]

  • Ersemek durumu

ESERME

[isim]

  • Esermek işi

ESNEME

[isim]

  • Esnemek işi

    Mahmur, esnemelerle dolu bir sesle tanıdık adları sıraladı. - Attila İlhan

MESNET (Kelime Kökeni: Arapça mesned)

[isim]

  • Dayanak

[eskimiş]

  • Mevki, makam

    Annem ata, arabaya, kendi tabirince mansıba, mesnede, hanımefendiliğe can atan bir kadındı. - Halide Edip Adıvar

METRES (Kelime Kökeni: Fransızca maîtresse)

[isim]

  • Evli bir erkekle nikâhsız yaşayan kadın, kapama, kapatma, zamazingo

    Zeytinyağı tüccarı kekremsi bir minnetle baktı metresine. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • metres tutmak