Mel ile Başlayan Kelimeler

MEL ile başlayan 47 kelime bulunuyor. Başında MEL olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mel ile biten kelimeler. İçinde mel olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

MELEZLEŞTİRMEK22

13 Harfli Kelimeler

MELEZLEŞTİRME21

11 Harfli Kelimeler

MELEZLEŞMEK19, MELEZLENMEK16

10 Harfli Kelimeler

MELEZLEŞME18, MELEZLENME15, MELEZLEMEK15, MELANKOLİK12

9 Harfli Kelimeler

MELİKGAZİ17, MELEZLEME14, MELANURYA13, MELANKOLİ11, MELAMİLİK11

8 Harfli Kelimeler

MELFUFEN22, MELEŞMEK13, MELODRAM13, MELEZLİK12

7 Harfli Kelimeler

MELUNCA12, MELEŞME12, MELODİK11, MELEMEK9, MELEKUT9, MELAMET9, MELİNİT8, MELANİT8, MELANET8, MELAİKE8

6 Harfli Kelimeler

MELFUF20, MELHUZ15, MELODİ10, MELTEM8, MELİSA8, MELEME8, MELAMİ8, MELİKE7, MELEKE7

5 Harfli Kelimeler

MELCE9, MEL9, MELEZ9, MELES7, MELAS7, MELON7, MELUN7, MELUL7, MELEK6, MELAL6, MELİK6

MELEK (Kelime Kökeni: Arapça melek)

[isim]

[din bilgisi]

  • Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık, ferişte

[mecaz]

  • Terbiyeli, uysal kimse

    Yanlarındaki kızlar ise sahici birer melekti. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • melek gibi

Birleşik Kelimeler: melek otu

MELAL (Kelime Kökeni: Arapça melāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Can sıkıntısı, usanç

    Melalimizi avutmak için bin türlü eğlence, bin türlü zevk icat ettik. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Üzüntü, hüzün, dert

Ata Sözleri ve Deyimler

  • melal duymak

MELİK (Kelime Kökeni: Arapça melik)

[isim]

[eskimiş]

  • Padişah, hükümdar, hakan

MELİKE (Kelime Kökeni: Arapça melike)

[isim]

[eskimiş]

  • Kadın hükümdar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

  • Padişah karısı

Birleşik Kelimeler: çayırmelikesi

MELEKE (Kelime Kökeni: Arapça meleke)

[isim]

  • Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık

    Bütün melekelerim yerinde olduğu hâlde kendimde değildim. - Necip Fazıl Kısakürek

[ruh bilimi]

[felsefe]

  • Yeti
  • Yelken makarası

MELES

[isim]

[halk ağzında]

  • Beli çökük at

MELAS (Kelime Kökeni: Fransızca mélasse)

[isim]

  • Şeker üretiminde, billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan şekerli posa

MELON (Kelime Kökeni: Fransızca melon)

[sıfat]

  • Yuvarlak ve bombeli (şapka)

    Köylü ve melon şapkalı adam orta yerde birleşirler. - Memduh Şevket Esendal

MELUN (Kelime Kökeni: Arapça melʿūn)

[sıfat]

  • Tanrı tarafından lanetlenmiş olan, lanetli

    Melun şeytan.

[isim]

  • Lanetlenmiş kimse

    Kendisini Müslüman adıyla takdim eden bu kır saçlı melunu da tanıdım. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Nefretle karşılanan, kötü

    Baykuşlar uğursuzdu ama yeterince melun değil. - Elif Şafak

MELUL (Kelime Kökeni: Arapça melūl)

[sıfat]

  • Üzgün

[zarf]

  • Boynu bükük, zavallı bir biçimde

    Garipler köyü az çok çıplak ve kayalık bir yar ortasında sıkışmış, ıssız ve melul duruyor. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: melul mahzun, melul melul

MELİNİT (Kelime Kökeni: Fransızca mélinite)

[isim]

[kimya]

  • Aslı pikrik asit olan patlayıcı bir madde

MELANİT (Kelime Kökeni: Fransızca mélanite)

[isim]

[mineraloji]

  • Doğal demir ve kalsiyum silikat

MELANET (Kelime Kökeni: Arapça melʿanet)

[isim]

[eskimiş]

  • Büyük kötülük, lanetlenecek iş veya davranış

MELAİKE (Kelime Kökeni: Arapça melāʾike)

[isim]

[din bilgisi]

  • Melekler

[halk ağzında]

  • Melek gibi güzel kadın

    Yerin melaikesi misin yoksa cennetin hurisi mi? - Sermet Muhtar Alus

Birleşik Kelimeler: tınmaz melaike

MELTEM

[isim]

  • Yazın karadan denize doğru esen mevsim rüzgârı

    Meltemin esmeye başladığı güneyden yavaş yavaş rüzgârsız ölü dalgalar sallana sallana gelmeye koyuldu. - Halikarnas Balıkçısı