MEKSEFE ile Oluşan Kelimeler (MEKSEFE Kelime Türetme)
MEKSEFE harflerinden oluşan 31 kelime bulunuyor. MEKSEFE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Meksefe kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
MEKSEFE15
5 Harfli Kelimeler
ESMEK7, ESEME7, KESME7, SEKME7
4 Harfli Kelimeler
ESEF11, FEKE10, KEFE10, ESME6, SEME6, EKME5, EMEK5, KESE5, KEME5, MEKE5
3 Harfli Kelimeler
FES10, EFE9, FEK9, KEF9, SEM5, KEM4, KES4, SEK4, EKE3
2 Harfli Kelimeler
FE8, EM3, ES3, ME3, SE3, EK2, KE2
EK
-
Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça
Yazının ekleri.
-
Bir gazete veya derginin günlük yayımından ayrı ve ücretsiz olarak verdiği parça, ilave
Gazetenin haftalık sanat ve edebiyat eki.
- Sonradan katılan, yapılan, dikilen, yapıştırılan parçanın belli olan yeri
- İki borunun birbirine birleştirildiği yer
-
Eklenmiş, katılmış
Okul müdürüyken okulun ek inşaatında hamallarla birlikte çalışmış. - Haldun Taner
- Kelime türetmek veya kelimenin görevini belirtmek için kullanılan, başa, sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika
Ata Sözleri ve Deyimler
- ek bent olmak
- ekini belli etmemek
Birleşik Kelimeler: ek bileziği, ek bütçe, ek ders, ek eylem, ek fiil, ek görev, ek gün, ek kart, ek kök, ek oylum, ek ödenek, ek poliçe, ek süre, ek tahsisat, iç ek, işlek ek, ön ek, son ek, aidiyet eki, bildirme eki, çekim eki, çoğul eki, çokluk eki, durum eki, edilgenlik eki, eşitlik eki, hâl eki, ilgi eki, iyelik eki, kişi eki, küçültme eki, nispet eki, olumsuzluk eki, soru eki, şahıs eki, topluluk eki, türetme eki, yapım eki, yokluk eki, yön eki, yön gösterme eki, zaman eki, çatı ekleri
KE
- Türk alfabesinin on dördüncü harfinin adı, okunuşu
EKE
- Büyük, yetişkin, yaşlı, kart
- Yaşı küçük olduğu hâlde sözleri ve davranışları büyükmüş gibi olan çocuk
EM
- İlaç, merhem
Ata Sözleri ve Deyimler
- eme seme yaramamak
- eme yaramak
ES
-
Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı
Dörtlük es. Sekizlik es.
Ata Sözleri ve Deyimler
- es geçmek
- Aynştaynyum elementinin simgesi
ME
- Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu
-
Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses
Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca
SE
- Türk alfabesinin yirmi ikinci harfinin adı, okunuşu
- Üç
Birleşik Kelimeler: ciharıse
- Selenyum elementinin simgesi
KEM (Kelime Kökeni: Farsça kem)
- Kötü, fena (göz, söz vb.)
-
Noksan, eksik
Kem akçe.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kem söz, kalp (veya kem) akçe sahibinindir
Birleşik Kelimeler: kem göz
KES
- Genellikle yakmak için kullanılan iri saman
- Ayak bileklerini de içine alan kapalı jimnastik ayakkabısı
SEK (Kelime Kökeni: Fransızca sec)
-
İçine su, başka bir içki veya bir sıvı karıştırılmamış (içki)
Sek viski.
-
İçine su veya bir başka içki karıştırmadan
Sek içmek.
EKME
- Ekmek işi
EMEK
-
Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü, mesai, zahmet
Ücret emeğin karşılığıdır. - Anayasa
-
Uzun ve yorucu, özenli çalışma
Bir darbe benim bütün o uzun emeklerimi sıfıra indirir. - Hüseyin Cahit Yalçın
- İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci
Ata Sözleri ve Deyimler
- emeği geçmek
- emek çekmek
- emek harcamak
- emek olmadan yemek olmaz
- emek vermek
Birleşik Kelimeler: artık emek, el emeği, göz emeği, sağdıç emeği
KESE (Kelime Kökeni: Farsça kīse)
-
Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba
Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı. - Fikret Otyam
-
Bu küçük torba miktarında olan
Üç kese tütün.
-
Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap
Kur'an kesesi.
- Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, vücudu ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez
-
Bir kimsenin mal varlığı
Bu sadeleşme, vücut ve keseye daha elverişli idi. - Falih Rıfkı Atay
- Organizmanın bazı boşlukları
- Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik
- Beş yüz kuruşluk para birimi
Ata Sözleri ve Deyimler
- keseden yemek
- kesenin ağzını açmak
- kesenin dibi görünmek
- kesenize bereket
- kesesi elvermemek
- kesesine bir şey girmek
- kesesine göre
- kesesine güvenmek
- kesesini doldurmak
- keseye danış, pazarlığa sonra giriş
- keseye davranmak
Birleşik Kelimeler: kese çiçeği, kese kâğıdı, kese yoğurdu, bol keseden, döl kesesi, göz kesesi, hamam kesesi, hava kesesi, idrar kesesi, işitme kesesi, öd kesesi, reçine kesesi, safra kesesi, spor kesesi, su kesesi, yağ kesesi, yüzme kesesi
- Kısa, kestirme (yol)
KEME
- Büyük sıçan
- Domalan
Birleşik Kelimeler: karakeme
MEKE
- Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği
Birleşik Kelimeler: sakar meke
- Mısır ve tanesi
- Mısır unundan yapılan ekmek