Mek ile Başlayan Kelimeler

MEK ile başlayan 24 kelime bulunuyor. Başında MEK olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mek ile biten kelimeler. İçinde mek olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

MEKTUPLAŞMAK22, MEKANİZASYON20, MEKANİKÇİLİK16

11 Harfli Kelimeler

MEKTUPÇULUK22, MEKTUPLAŞMA21

9 Harfli Kelimeler

MEKANİZMA14, MEKKARECİ13, MEKANİKÇİ13, MEKSİKALI12

8 Harfli Kelimeler

MEKTUPÇU18, MEKTEPLİ13, MEKANİZM13, MEKANİZE12

7 Harfli Kelimeler

MEKSEFE15, MEKANCI12, MEKANİK8, MEKKARE8

6 Harfli Kelimeler

MEKTUP12, MEKRUH12, MEKTEP11, MEKNUZ11

5 Harfli Kelimeler

MEKİK6, MEKAN6

4 Harfli Kelimeler

MEKE5

MEKE

[isim]

[halk ağzında]

  • Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği

Birleşik Kelimeler: sakar meke

[isim]

[halk ağzında]

  • Mısır ve tanesi
  • Mısır unundan yapılan ekmek

MEKİK (Kelime Kökeni: Farsça mekūk)

[isim]

  • El veya otomatik dokuma tezgâhlarında atkı veya argaç denilen ve enine olan iplikleri, uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarayan masuralı araç
  • Oya yapmakta kullanılan, kemik, ağaç veya plastikten, iki ucu sivri, arasından iplik geçecek bir yarığı bulunan küçük araç

[spor]

  • Genellikle karın kaslarının güçlendirilmesi için yapılan beden hareketi

[gök bilimi]

  • Uzay gemisi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mekik atmak
  • mekik dokumak
  • mekik gibi

Birleşik Kelimeler: mekik diplomasisi, mekik oyası

MEKÂN (Kelime Kökeni: Arapça mekān)

[isim]

  • Yer, bulunulan yer
  • Ev, yurt

[eskimiş]

[gök bilimi]

  • Uzay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mekân tutmak

Birleşik Kelimeler: mekân akustiği, mekân grupları, mekân zarfı, başmekân, cennetmekân, tebdilimekân

MEKANİK (Kelime Kökeni: Fransızca mécanique)

[isim]

[fizik]

  • Kuvvetlerin maddeler ve hareketler üzerine etkisini inceleyen fizik dalı

[sıfat]

  • Denge veya hareket kurallarıyla ilgili

[sıfat]

  • Makine ile yapılan

[sıfat]

[mecaz]

  • Düşünmeden yapılan

MEKKÂRE (Kelime Kökeni: Arapça mekkāre)

[isim]

[tarih]

  • Osmanlı ordusunda taşıma işlerinde kullanılan at, deve, katır vb. hayvanlar
  • Bu amaçla halktan ücret karşılığında kiralanan yük hayvanı

    Gündüzki muharebede obüs isabetiyle yaralanmış bir mekkâre katırının canhıraş çığlığı... - Attila İlhan

MEKTEP (Kelime Kökeni: Arapça mekteb)

[isim]

[eskimiş]

  • Okul

    Atatürk'ün hemen herkesin gördüğü, mektep kitaplarına kadar geçmiş bir fotoğrafı vardır. - Ahmet Hamdi Tanpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mektebi asmak
  • mektep görmemiş
  • mektep medrese görmüş
  • mektepten çıkan eşek Marsıvan'dan çıkmaz

Birleşik Kelimeler: mektep çocuğu, mektep kaçağı, ilk mektep, iptidai mektep, orta mektep, ana mektebi, mahalle mektebi

MEKNUZ (Kelime Kökeni: Arapça meknūz)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Gömülü, saklı

MEKSİKALI

[isim]

  • Meksika halkından olan kimse

MEKANİZE (Kelime Kökeni: Fransızca mécanisé)

[sıfat]

[askerlik]

  • Savaş ve taşıma gereçleriyle donatılmış (kıta veya birlik)

Birleşik Kelimeler: mekanize birliği

MEKÂNCI

[isim]

  • Mekân tutan kimse
  • Bir iş yerini işleten kimse

MEKTUP (Kelime Kökeni: Arapça mektūb)

[isim]

  • Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name

    Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım - Bekir Sıtkı Erdoğan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mektubu dışından okumak
  • mektup almak
  • mektup atmak

Birleşik Kelimeler: açık mektup, taahhütlü mektup, güven mektubu, itibar mektubu, itimat mektubu, kefalet mektubu, kredi mektubu, tavsiye mektubu, teminat mektubu

MEKRUH (Kelime Kökeni: Arapça mekrūh)

[sıfat]

[din bilgisi]

  • İslam dininde, dinî bakımdan yasaklanmadığı hâlde yapılmaması istenen

[eskimiş]

  • İğrenç, tiksindirici

MEKKÂRECİ

[isim]

  • Yük hayvanı kiralayarak taşıma işi yapan kimse

    Mehmet'i doğru Çanakkale'ye sevk ettiler ve mekkâreci yaptılar. - Halide Edip Adıvar

MEKANİKÇİ

[isim]

  • Mekanikçiliğe ilişkin veya mekanikçilikten yana olan görüş, kimse vb

MEKTEPLİ

[isim]

  • Okula giden kimse, öğrenci

[sıfat]

  • Okulda yetişmiş olan, alaylı karşıtı

    Kazada mektepli dişçi olmadığı için onu vilayete götürdüm. - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: mektepli kahvesi