MEHAZ ile Oluşan Kelimeler (MEHAZ Kelime Türetme)
MEHAZ harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. MEHAZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Mehaz kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
5 Harfli Kelimeler
MEHAZ13
3 Harfli Kelimeler
HAZ10, HEM8, HAM8, ZEM7, ZAM7, EZA6
2 Harfli Kelimeler
AH6, EH6, HA6, HE6, AZ5, ZE5, AM3, EM3, ME3, MA3
AM
- Dişilik organı
- Amerikyum elementinin simgesi
EM
- İlaç, merhem
Ata Sözleri ve Deyimler
- eme seme yaramamak
- eme yaramak
ME
- Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu
-
Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses
Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
ZE
- Türk alfabesinin yirmi dokuzuncu harfinin adı, okunuşu
EZA (Kelime Kökeni: Arapça eẕāʾ)
-
Üzme, sıkıntı verme, üzgü
Gün geçtikçe içimde anlaşılmaz bir eza uyanmaya başlamıştı. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: eza cefa
AH
- İlenme, beddua
-
(a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz
Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
(a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz
Ah başım!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ah alan onmaz
- ah almak
- ah çekmek
- ah etmek
- ahı çıkmak
- ahını almak
- ahını yerde koymamak
- ahı tutmak
- ahı yerde kalmamak
- ah yerde kalmaz
Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah
EH
-
`Olur, peki veya fena değil` anlamlarında kullanılan bir söz
Eh! Bize gerekli olan da o; bütçemizi doğrultur, pansiyoner olmaktan vazgeçeriz. - Attila İlhan
-
Bezginlik anlatan bir söz
Eh, dün geceki kafayla bu kadarı olacaktı elbet! - Necati Cumalı
HA
-
İstek uyandırmak için kullanılan bir söz
Ha göreyim seni! Ha gayret!
-
(ha:) Şaşma anlatan bir söz
Amma güzel ha! Öyle oldu ha!
-
(ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılan bir söz
Sakın ha bir daha yapma! Sakın ha ağlamanı istemiyorum. - Attila İlhan
-
(ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığını veya kavrandığını anlatan bir söz
Ha, miralay arzu ederse o başka tabii! - Attila İlhan
-
Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz
Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.
-
Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir
Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.
- Evet
-
(ha:) Soru bildiren bir söz
Sen de geldin ha?
Ata Sözleri ve Deyimler
- ha babam (ha)
- ha babam de babam
- ha bire
- ha deyince
- ha gayret
- ha şöyle
- ha şunu bileydin
- Hahniyum elementinin simgesi
HE
- Türk alfabesinin onuncu harfinin adı, okunuşu
- Evet
Ata Sözleri ve Deyimler
- he demek
- Helyum elementinin simgesi
ZEM (Kelime Kökeni: Arapça ẕemm)
- Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi
Birleşik Kelimeler: zemmetmek
ZAM (Kelime Kökeni: Arapça żamm)
-
Bir şeyin fiyatını artırma, bindirim
Hayat pahalılığı arttıkça işçi gündeliklerine yeni zam istekleri gelecek. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- zam gelmek
- zam görmek
- zam yapmak
Birleşik Kelimeler: zammetmek, zam paketi, fiilî hizmet zammı, itibari hizmet zammı
HEM (Kelime Kökeni: Farsça hem)
-
Bir kimseyi uyarmak, bir şeyi açıklamak veya anlamı güçlendirmek için `özellikle, zaten, bir de, şurası da var ki` anlamlarında kullanılan bir söz
Hem benim oğlan yeni yeni okuyor. - Nazım Hikmet
-
Açıklayıcı nitelikte olan ikinci cümleyi birinciye bağlayan bir söz
Gidiyor hem koşarak gidiyor. Güzel hem pek güzel! Sıcak hem ne sıcak!
Ata Sözleri ve Deyimler
- hem de
- hem de nasıl
HAM (Kelime Kökeni: Farsça ḫām)
-
Yenecek kadar olgun olmayan (meyve), olmamış
Ham elma.
-
İşlenmemiş (madde)
Ham petrol.
-
İdmansız
Ham vücutla ancak bu kadar koşabilirim.
-
Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan
Ham teklif.
-
Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş
Ne ham adam!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ham çıkmak
Birleşik Kelimeler: ham besi suyu, ham bez, ham ervah, ham gaz, hamhalat, ham hayal, ham madde, ham payı
HAZ (Kelime Kökeni: Arapça ḥaẓẓ)
-
Hoşa giden duygulanma, hoşlanma, zevk
Dört sene evvel kaybettiği karısı Emine Hanım'ın vefatıyla bütün sevgisini, ümidini, hazzını, şefkatini oğluna vermişti. - Asaf Halet Çelebi
- Bir şeyden duyusal veya manevi sevinç duyma
- Ezgi
-
Sürdürülmesi istenen ılımlı ve doygunluk veren coşku
Ömrünün en öfkeli veya buhranlı anlarında bile yaşamak hazzının parıltısı gözlerinden eksik olmazdı. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- haz almak
- haz duymak
- haz vermek
- hazzını çıkarmak
Birleşik Kelimeler: hazzetmek