MEDYATİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MEDYATİK harflerini içeren 5 harfli 37 kelime bulunuyor. 5 harfli MEDYATİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
DEYİM10,
AKEMİ
- İki elemanlı mermer yapıştırıcısı
EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)
- Mal
İTMEK
-
Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek
Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar
-
Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak
Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. - Halide Edip Adıvar
-
Bulunduğu yerden aşağı düşürmek
Suya itmek. Havuza itmek.
-
Sürüklemek, sevk etmek
Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı. - Ahmet Ümit
-
Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı
Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.
İKAME (Kelime Kökeni: Arapça iḳāme)
- Yerine koyma, yerine kullanma
- Ayağa kaldırma, ayakta durdurma
- Ortaya koyma
- Yerine konulan, yerine geçen
Ata Sözleri ve Deyimler
- ikame etmek
Birleşik Kelimeler: ikame mal
KAMET (Kelime Kökeni: Arapça ḳāmet)
-
Boy, endam
Gür beyaz saçları, dik kameti, vakur yürüyüşü ile gören çarşı esnafı saygı ile selamlarlar. - Haldun Taner
- Farz olan namazdan önce okunan iç ezan
Ata Sözleri ve Deyimler
- kamet getirmek
- kameti artırmak
KAİME (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾime)
-
Buyruk, resmî kâğıt, ferman
Mezat kaimesi.
-
Kâğıt para, kâğıt lira, kayme
Atıf Bey cüzdanından çıkardığı bir reçeteyle bir beş liralık kaimeyi uzatarak... - Hüseyin Rahmi Gürpınar
MAKET (Kelime Kökeni: Fransızca maquette)
-
Mimarlıkta, sanayide ve bazı sanat dallarında yer alan eserlerin taslak durumundaki küçük örneği
Servet Bey, benim maketleri incelemekle meşguldü. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: maket bıçağı
TAMİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīḳ)
- Derinleştirme
TAKİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿḳīm)
- Verimsiz duruma getirme, sonuçsuz bırakma, kısırlaştırma
- Mikrobundan arıtma
AKİDE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīde)
-
İnanç
Ahmet Bey, dedi, kim olduğunuzu, akidenizi, kasabada, köylerde ne gibi faaliyet gösterdiğinizi biliyorum. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- akideyi bozmak (veya akidesi bozulmak)
Birleşik Kelimeler: akidesi bozuk
-
Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri
Ağızları ve elleri yaladıkları akideden kıpkırmızı bir hâlde geçiyorlardı. - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: akide şekeri
DİKTE (Kelime Kökeni: Fransızca dictée)
- Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım
- Bu biçimde yazdırılan şey
Ata Sözleri ve Deyimler
- dikte etmek
DİKTA (Kelime Kökeni: Almanca Diktat)
- Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk
KADİT (Kelime Kökeni: Arapça ḳadīd)
-
Çok zayıf
Gözlerini kadit elleriyle iyice ovdu. - Ömer Seyfettin
- Güneşte veya hafif alevde kurutulmuş et
- İskelet
Ata Sözleri ve Deyimler
- kadidi çıkmak
KAİDE (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʿide)
-
Kural
Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi. - Halit Ziya Uşaklıgil
-
Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık
Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor. - Halide Edip Adıvar
- Kalça
Birleşik Kelimeler: ahenk kaidesi, paralel kaidesi
TEDAİ (Kelime Kökeni: Arapça tedāʿī)
-
Çağrışım
Birbirini bütün tedaileriyle karşılayan iki kelimeye ne aynı dilde rastlarsınız ne iki ayrı dilde. - Cemil Meriç