MECBURİYET Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

MECBURİYET harflerini içeren 5 harfli 33 kelime bulunuyor. 5 harfli MECBURİYET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YEMCİ11, BECET10, EBCET10, MUCİT10, MUCİR10, CİBRE10, CEBRİ10, CEBİR10, BİTEY9, BİREY9, BEYİT9, İMECE9, METBU9, MERCİ9, RECİM9, TECİM9, CEMRE9, BİTME8, BETİM8, YİTME8, YETME8, YETİM8, YERME8, BETER7, İBRET7, TERBİ7, TEBER7, YETER7, ERİME6, METRE6, MERET6, TERME6, TERİM6

ERİME

[isim]

  • Erimek işi

    Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi

METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)

[isim]

[matematik]

  • Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi

    İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay

  • Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı

Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre

MERET (Kelime Kökeni: Arapça mārid)

[isim]

  • Sıkıntı veren, hoşlanılmayan şeyler veya kimseler için kullanılan sövgü sözü

    Ben de öyle söyledim. Bırakalım artık şu meredi, dedim. - Ahmet Ümit

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Uğursuz

TERME (Kelime Kökeni: Farsça terme)

[isim]

[halk ağzında]

  • Bir tür yaban turpu

[isim]

  • Samsun iline bağlı ilçelerden biri

TERİM

[isim]

  • Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah

    Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay

[mantık]

  • Geleneksel mantıkta özne veya yüklem

[matematik]

  • Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri

[matematik]

  • Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri

[matematik]

  • Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had

Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli

BETER (Kelime Kökeni: Farsça bedter)

[sıfat]

  • Daha kötü, çok kötü

    Çöller, Yemen ellerinden beter imiş. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beter etmek
  • beterin beteri var

Birleşik Kelimeler: besbeter, beş beter

İBRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿibret)

[isim]

  • Kötü bir olaydan alınması gereken ders, uyarıcı sonuç

    Gören göze ibret vardır her şeyde. - Âşık Veysel

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Çirkin, kötü, acayip

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ibret almak
  • ibret olmak

Birleşik Kelimeler: ibretiâlem

TERBİ (Kelime Kökeni: Arapça terbīʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Dördün

[edebiyat]

  • Dörtleme

TEBER (Kelime Kökeni: Farsça teber)

[isim]

[eskimiş]

  • Balta
  • Bazı dervişlerin taşıdıkları sapı uzun, keskisi ayça biçiminde, küçük ve hafif balta
  • Meşin kesmek için kullanılan araç

YETER

[sıfat]

  • İhtiyacı karşılayacak kadar olan, kâfi
  • ünl. “Kâfi, yetişir, yeterli” anlamlarında bir söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yeter derecede
  • yeteri kadar

Birleşik Kelimeler: yeter sayı

BİTME

[isim]

  • Bitmek işi, finiş

Birleşik Kelimeler: yerden bitme

BETİM

[isim]

  • Betimleme işi, betimleme

[edebiyat]

  • Bir şeyi, bir kimseyi, bir olay veya duyguyu betimleyen söz veya yazı, tasvir

Birleşik Kelimeler: budun betimci, budun betimi

YİTME

[isim]

  • Yitmek işi

YETME

[isim]

  • Yetmek işi

Birleşik Kelimeler: yeni yetme

YETİM (Kelime Kökeni: Arapça yetīm)

[sıfat]

  • Babası ölmüş olan (çocuk), babasız

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yetimi okşamışlar, vay sırtım demiş

Birleşik Kelimeler: yetimhane