[isim]

• Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet

  Saat kaçtı bilmiyorum, lambalar söndü / Anladım ki davetliler evlere döndü - Enis Behiç Koryürek

• Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış veya içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik veya çelikten ampul

• Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti

Ata Sözleri ve Deyimler

• lamba açmak
• lambayı açmak

[isim]

• Kaynak, pınar

  Siyah gözleri, siyah birer kaynar su membası gibiydi. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

• Bir şeyin ilk olarak ortaya çıktığı yer

  Böyle bir siyaset, sabit ve payidar bir membadan çıkar. - Memduh Şevket Esendal

[isim]

• Küba'dan Amerika ve Avrupa'ya yayılan bir dans

• Bu dansın müziği

  Caz, o yıl çok yayılan bir rumbayı çalıyor. - Necati Cumalı

[isim]

• Bir çeşit Brezilya dansı

• Bu dansın müziği

[isim]

[denizcilik]

• Altüst etme, altüst olma

• Çocuk dilinde, yatağa atlama

Ata Sözleri ve Deyimler

• tumba etmek

[isim]

• Canlı veya cansız hedeflere atılan, içi yakıcı ve yıkıcı maddelerle doldurulmuş, türlü büyüklükte patlayıcı, ateşli silah

• Büyük fıçı veya varil

[argo]

• Çekiciliği olan çok güzel kadın veya kız

[argo]

• Uyuşturucu hap

Ata Sözleri ve Deyimler

• bomba gibi
• bomba gibi patlamak

[isim]

[denizcilik]

• Yan yelkenlerin alt yakasını gerip açmak için kullanılan yatay seren

[isim]

• Sıvıları alçak yerlerden çekmeye veya yüksek yerlere çıkarmaya yarayan araç

  Bir yandan kollu tulumbadan ağır ağır su çekip sağda solda çelimsiz gök kuşakları yaratarak bahçeyi suluyor. - Attila İlhan

• Otomobil lastiği, futbol topu vb. şeyleri şişirmeye veya herhangi bir sıvıyı sıkmaya, bir şey üzerine püskürtmeye yarayan araç

  Lastik tulumbası. Flit tulumbası.

[isim]

[denizcilik]

• İyi toplanmamış halat veya zincirlerde ortaya çıkan dolaşıklık

[isim]

• Delgeç

• Delgeçle açılan delik

[isim]

[mimarlık]

• Yapıların üst katlarında, ana duvarların dışına, sokağa doğru çıkıntı yapmış balkon

  Yola uzanan cumbaların altındaki destekler büyükannelerimizin sarkık gerdanlarına benzerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

• Eski evlerde pencere hizasından sokağa doğru çıkıntısı olan kafesli bölüm

  Nihayet dün gece komşu kadın cumbadan seslendi. - Mithat Cemal Kuntay

[sıfat]

• Kabartılmış, yumuşak duruma getirilmiş

  Yün şilteler, pamuk şilteler, pumba yastıklar... - Sait Faik Abasıyanık

[isim]

• Bir tarafına kauçuk veya yağlı boya sürülerek su geçirmeyecek duruma getirilen kalın bez

  Ameliyat masasının beyaz muşambası üzerine yatırdılar. - Nazım Hikmet

[sıfat]

• Bu bezden yapılan

  Arabacı, yaylının muşamba perdelerini bağladı. - Halide Edip Adıvar

• Su geçirmeyecek biçimde yapılmış yağmurluk

• Linolyum

Ata Sözleri ve Deyimler

• muşamba gibi

[sıfat]

• Perişan, derbeder kılıklı

Ata Sözleri ve Deyimler

• hırtlamba gibi giyinmek
• hırtlambası çıkmak

[isim]

• Salı ile perşembe arasındaki gün

[isim]

• Samsun iline bağlı ilçelerden biri