MAĞRİBİ ile Oluşan Kelimeler (MAĞRİBİ Kelime Türetme)

MAĞRİBİ harflerinden oluşan 31 kelime bulunuyor. MAĞRİBİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mağribi kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

7 Harfli Kelimeler

MAĞRİBİ17

5 Harfli Kelimeler

BİRİM8

4 Harfli Kelimeler

BİRİ6, BİRA6, BARİ6, İBRA6, AMİR5, İMAR5, MİRİ5, MİRA5, RAMİ5

3 Harfli Kelimeler

BAĞ12, ABİ5, BİR5, BAR5, RAB5, İMA4, MİR4, MAİ4, RAM4, ARİ3, İRİ3

2 Harfli Kelimeler

9, İĞ9, AB4, AM3, İM3, Mİ3, MA3, AR2, RA2

AR (Kelime Kökeni: Fransızca are)

[isim]

  • 100 m² değerinde yüzey ölçü birimi

    Bir ar, kenarı on metre olan bir karenin alanıdır.

[isim]

  • Utanma, utanç duyma

    Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide ar değil - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ar damarı çatlamış
  • ar dünyası değil kâr dünyası
  • ar etmek
  • arına dokunmak
  • ar namus tertemiz
  • ar ve hayâ perdesi yırtılmak
  • ar yılı değil, kâr yılı

Birleşik Kelimeler: ar belası

[kimya]

  • Argon elementinin simgesi

RA

[kimya]

  • Radyum elementinin simgesi

ARİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿārī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Çıplak
  • Arınmış, soyutlanmış

    Bu görüş her türlü edebî şişirmelerden ari bir görüştür. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

  • İran'dan geçerek Kuzey Hindistan'a yerleşen halk veya bu halktan olan kimse

Birleşik Kelimeler: Ari dil

İRİ

[sıfat]

  • Olağandan daha hacimli, olağanı aşan büyüklüğü olan, ince karşıtı

    Erdal, nişan halkasına benzediğini fakat taşlarının iri olduğunu söyledi. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: iribaş, iri iri, iri kıyım, iri laf, iri yapılı, iri yarı, irili ufaklı, genç irisi

AM

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Dişilik organı

[kimya]

  • Amerikyum elementinin simgesi

İM

[isim]

  • İşaret
  • Alamet

Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi

Mİ (Kelime Kökeni: İtalyanca mi)

[isim]

[müzik]

  • Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti

İMA (Kelime Kökeni: Arapça īmāʾ)

[isim]

  • Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas

    Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen. - Peyami Safa

  • Açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ima etmek

MİR (Kelime Kökeni: Farsça mīr)

[isim]

[eskimiş]

  • Baş, kumandan, amir
  • Bey, emîr

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mirim

Birleşik Kelimeler: miralay, mirliva

MAİ (Kelime Kökeni: Arapça māʾī)

[isim]

[eskimiş]

  • Mavi

RAM (Kelime Kökeni: Farsça rām)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ram etmek
  • ram olmak

AB (Kelime Kökeni: Farsça āb)

[isim]

[eskimiş]

  • Su

Birleşik Kelimeler: abıhayat, abıkevser, abuhava

AMİR (Kelime Kökeni: Arapça āmir)

[isim]

  • Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse, mir

    Akıl öğrettiğim herif şimdi bana amir oldu. - Burhan Felek

[sıfat]

  • Buyuran, buyurucu

[ticaret]

  • Satıcı veya ihracatçının gönderdiği malların bedelini almak üzere gerekli belgeleri göstererek bankaya başvuran kimse

Birleşik Kelimeler: amir hüküm, amiriita, emniyet amiri, idare amiri, ita amiri, kabin amiri, mülki idare amiri, saha amiri

İMAR (Kelime Kökeni: Arapça iʿmār)

[isim]

  • Bayındırlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imara açılmak
  • imar etmek

MİRÎ (Kelime Kökeni: Farsça mīr + Arapça -ī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hükûmetin, hazinenin malı olan, beylik

[isim]

[tarih]

  • Devlet hazinesi

Birleşik Kelimeler: mirî kâtibi, mirî mal