MAYMUNLAŞMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MAYMUNLAŞMA harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli MAYMUNLAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Maymunlaşma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Maymunlaşma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
YAŞAM11,
ANLAM
- Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör
- Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey
Ata Sözleri ve Deyimler
- anlam çıkarmak
- anlamına gelmek
- anlam vermek
Birleşik Kelimeler: anlam aykırılığı, anlam bayağılaşması, anlam bilimi, anlam bilimsel, anlam daralması, anlam değişmesi, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kayması, anlam kötüleşmesi, bağlamsal anlam, eş anlam, ikiz anlam, bir anlamda
ALMAN (Kelime Kökeni: Fransızca allemand)
- Cermen soyundan olan halk
- Bu halktan olan kimse
Birleşik Kelimeler: Alman gümüşü, Alman papatyası, Almansever, Alman usulü
ALYAN (Kelime Kökeni: İngilizce allen)
- Cıvataları çıkarıp takmaya yarayan, altıgen kesitli, L biçiminde alet
Birleşik Kelimeler: alyan anahtarı
NAMLU (Kelime Kökeni: Farsça nāmlū)
- Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça
- Kasatura, kılıç, meç, bıçak vb. kesici silahların uzun ve keskin bölümü
ULAMA
- Ulamak işi
- Ulanan parça, ek, katkı, ilave
- Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlama: Ayırt etmek, tertip etmek, art arda gibi
- Ulanmış
YANAL
- Yanda olan, yana düşen
-
Alaca, iki renkli
O dalın ucunda bir yanal alma / Almasını al da dalını yolma - Halk türküsü
Birleşik Kelimeler: yanal yüzey
YALAN
-
Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz, kıtır
Yalanı en güzel kullanmış olanlar eski Şarklılardır. - Ahmet Haşim
-
Yalancı kimse
Yalansın bizim oğlan.
- Uydurma
Ata Sözleri ve Deyimler
- yalana şerbetli olmak
- yalan atmak (veya kıvırmak)
- yalan çıkmak
- yalanı çıkmak
- yalanını yakalamak (veya tutmak)
- yalan yere
- yalan yere yemin etmek
Birleşik Kelimeler: yalan dolan, yalan dünya, yalan haber, yalan makinesi, yalan yanlış, beyaz yalan, katmerli yalan, kuyruklu yalan
MAMUL (Kelime Kökeni: Arapça maʿmūl)
- Yapılmış, işlenmiş, imal edilmiş (eşya, yiyecek)
Birleşik Kelimeler: yarı mamul
MALYA
- Deniz dibinde otlara takılmış oltayı kurtarmaya ve deniz derinliklerinden ağ, halat, sicim vb. şeyleri çıkarmaya yarayan dört tırnaklı demir
MALUM (Kelime Kökeni: Arapça maʿlūm)
-
Bilinen, belli(II)
Balkan Harbi'nin fecaatlerinden sonraki hadiseler de malumunuzdur. - Etem İzzet Benice
-
Herkesçe bilinen ancak dile getirilemeyen
Malum kişi. Malum çevre.
- Bilindiği üzere, bilindiği gibi, kuşkusuz
- Etken, meçhul karşıtı
- Bilinen
Ata Sözleri ve Deyimler
- malum değil
- malum olmak
- malumu ilam etmek
- malum ya!
MAYNA (Kelime Kökeni: İtalyanca maina)
- Yelken indirme, fora karşıtı
-
Bırakılma, son verilme
Kavga mayna oldu.
-
`İndir` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
Martı'ya beş metre kala `mayna!` diye bağrıldı. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- mayna etmek
UMMAN (Kelime Kökeni: Arapça ʿummān)
-
Okyanus
O, bütün hayatı dalgalı bir ummanda ve kaptan köprüsünde geçen kocasından, sahilde sessiz bir balıkçı kulübesine mahsus bir yaşayış istemez. - Necip Fazıl Kısakürek
YAMAN
-
Güç, etki veya beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan (kimse)
Sen yaman bir inkılapçı olacaksın Yıldız. - Aka Gündüz
- Kötü, korkulan (kimse)
-
Alışılmadık, olağanın dışında
Köhne çatısı yaman bir gürültü ile birdenbire sarsıldı. - Ercüment Ekrem Talu
YANMA
-
Yanmak işi
Vücudumda yanma ile beraber garip bir titreme de vardı. - Reşat Nuri Güntekin
- Bir cismin oksijenle birleşmesi sırasında ortaya çıkan olayların tümü
AŞAMA
- Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
-
Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale
Onlar biçkiyi, provayı öğrenme aşamasına gelmişlerdi. - Ayla Kutlu
- Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap
Birleşik Kelimeler: aşama sırası