MAYABOZAN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MAYABOZAN harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli MAYABOZAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
YOBAZ13,
ABANA
- Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri
ONAMA
-
Onamak işi, uygun bulma, tasvip
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmî ve özel herhangi bir işle görevlendirilemez. - Anayasa
BANMA
- Banmak işi
MAYNA (Kelime Kökeni: İtalyanca maina)
- Yelken indirme, fora karşıtı
-
Bırakılma, son verilme
Kavga mayna oldu.
-
`İndir` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
Martı'ya beş metre kala `mayna!` diye bağrıldı. - Halikarnas Balıkçısı
Ata Sözleri ve Deyimler
- mayna etmek
YAMAN
-
Güç, etki veya beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan (kimse)
Sen yaman bir inkılapçı olacaksın Yıldız. - Aka Gündüz
- Kötü, korkulan (kimse)
-
Alışılmadık, olağanın dışında
Köhne çatısı yaman bir gürültü ile birdenbire sarsıldı. - Ercüment Ekrem Talu
YANMA
-
Yanmak işi
Vücudumda yanma ile beraber garip bir titreme de vardı. - Reşat Nuri Güntekin
- Bir cismin oksijenle birleşmesi sırasında ortaya çıkan olayların tümü
AZMAN
- Aşırı gelişmiş
- Kerestelik tomruk
Ata Sözleri ve Deyimler
- ... azmanı
Birleşik Kelimeler: azmankaya, istavrit azmanı
BAYAN
-
Kadınların ad veya soyadlarının önüne getirilen saygı sözü
Bayan İnci.
-
Kadın
Bir bayan geldi.
-
Eş, karı
Süleyman Bolluk da bayanın sımsıkı koluna girmişti. - Halide Edip Adıvar
-
Kadınlara bir seslenme sözü
Bayan! Kimi aradınız?
Birleşik Kelimeler: başbayan
NAMAZ (Kelime Kökeni: Farsça namāz)
-
İslam'ın beş şartından biri olan ve Müslümanların günde beş vakit, dinî kurallara göre yapmak zorunda oldukları ibadet, salat
Bu namaz, alelade bir ibadet değildi. - Ruşen Eşref Ünaydın
Ata Sözleri ve Deyimler
- namaz (veya namazını) kılmak
- namaza durmak
- namaza meyli (veya namazda gözü) olmayanın kulağı ezanda olmaz
- namazı kılınmak
Birleşik Kelimeler: namaz bezi, namazbozan, namaz niyaz, namaz örtüsü, namaz vakti, nafile namaz, akşam namazı, bayram namazı, cenaze namazı, cuma namazı, ikindi namazı, kuşluk namazı, öğle namazı, sabah namazı, teravih namazı, vitir namazı, yatsı namazı
YABAN (Kelime Kökeni: Farsça yābān)
- İnsan yaşamayan ıssız yer
-
Vahşi olan, evcil olmayan canlı
Yaban keçisi. Yaban kedisi.
-
Kendi kendine yetişen bitki
Yaban sarımsağı.
-
Aile ocağından uzak olan yer
Az değildir varmadan senin gibi yurduna / Post verenler yabanın hayduduna, kurduna - Faruk Nafiz Çamlıbel
-
Issız
Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler. - Falih Rıfkı Atay
-
Yabancı, el, yerli halktan olmayan kimse
Yerliler bize yaban derler ve aramıza katılmazlardı. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- yabana atmak
- yabana gitmek
- yabana söylemek
Birleşik Kelimeler: yaban arısı, yaban armudu, yaban asması, yaban baklası, yaban çileği, yaban defnesi, yaban domuzu, yaban enginarı, yaban eriği, yaban eşeği, yaban fesleğeni, yaban gülü, yaban havucu, yaban inciri, yaban kazı, yaban keçisi, yaban kedisi, yaban keteni, yaban koyunu, yaban maydanozu, yaban mersini, yaban nanesi, yaban ördeği, yaban pancarı, yaban pazısı, yaban sümbülü, yaban tavşanı, yaban teresi, yaban turpu, yaban yasemini, yazı yaban
YONMA
- Yonmak işi
ZAMAN (Kelime Kökeni: Arapça zamān)
-
Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. - Ömer Seyfettin
-
Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
Efendiler, az söylemek çok yapmak zamanı gelmiştir. - Attila İlhan
- Belirlenmiş olan an
-
Çağ, mevsim
Gül zamanı. Çocukluk zamanı.
- Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit
-
Dönem, devir
Dedelerimizin zamanında burada bir kral yaşardı. - Reha Mağden
- Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram
-
Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı
Geldi, gelmiş, geliyor, gelecek, gelir.
- Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri
Ata Sözleri ve Deyimler
- zaman almak
- zamana uymak
- zaman bırakmak
- zaman geçirmek
- zamanı (veya zamanını) geçirmek
- zamanı avlamak
- zamanı dolmak
- zamanı geçmek
- zaman ile yarışmak
- zaman kazanmak
- zaman kollamak
- zaman öldürmek
- zaman tanımak
- zaman vermek
Birleşik Kelimeler: zaman aşımı, zaman ayarlı, zaman belirteci, zaman bilimi, zaman birimi, zaman dizini, zaman eki, zaman tüneli, zaman zaman, zaman zarfı, açık zaman, ahir zaman, aman zaman, art zamanlı, birleşik zaman, bir zaman, dar zaman, eş zaman, eş zamanlı, geçmiş zaman, gelecek zaman, gelecek zaman kipi, geniş zaman, her zaman, İkinci Zaman, kimi zaman, müruruzaman, ölü zaman, yalın zaman, aynı zamanda, çift zamanı, hikâye birleşik zamanı, iftar zamanı, ikindi zamanı, rivayet birleşik zamanı, yıldız zamanı, vaktizamanında, bir zamanlar
AYNAZ
- Bataklık
- Köy oyunlarını yöneten kimse
ABAZA
- Abhaz
Birleşik Kelimeler: Abaza peyniri
BOYNA (Kelime Kökeni: İtalyanca Bayonne şehrinin adından)
- Sandalı kıçtan yürüten kısa kürek, boyana
Ata Sözleri ve Deyimler
- boyna etmek