MAYABOZAN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

MAYABOZAN harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli MAYABOZAN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YOBAZ13, BOZMA12, AYMAZ11, YAZMA11, AYNAZ10, ABAZA10, BOYNA10, BANYO10, BANAZ10, BAMYA10, BAYMA10, AZMAN9, BAYAN9, NAMAZ9, YABAN9, YONMA9, ZAMAN9, BANMA8, MAYNA8, YAMAN8, YANMA8, ABANA7, ONAMA7

ABANA

[isim]

  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

ONAMA

[isim]

  • Onamak işi, uygun bulma, tasvip

    Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmî ve özel herhangi bir işle görevlendirilemez. - Anayasa

BANMA

[isim]

  • Banmak işi

MAYNA (Kelime Kökeni: İtalyanca maina)

[isim]

[denizcilik]

  • Yelken indirme, fora karşıtı

[argo]

  • Bırakılma, son verilme

    Kavga mayna oldu.

[ünlem]

[denizcilik]

  • `İndir` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Martı'ya beş metre kala `mayna!` diye bağrıldı. - Halikarnas Balıkçısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mayna etmek

YAMAN

[sıfat]

  • Güç, etki veya beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan (kimse)

    Sen yaman bir inkılapçı olacaksın Yıldız. - Aka Gündüz

  • Kötü, korkulan (kimse)
  • Alışılmadık, olağanın dışında

    Köhne çatısı yaman bir gürültü ile birdenbire sarsıldı. - Ercüment Ekrem Talu

YANMA

[isim]

  • Yanmak işi

    Vücudumda yanma ile beraber garip bir titreme de vardı. - Reşat Nuri Güntekin

[kimya]

  • Bir cismin oksijenle birleşmesi sırasında ortaya çıkan olayların tümü

AZMAN

[sıfat]

  • Aşırı gelişmiş

[isim]

  • Kerestelik tomruk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... azmanı

Birleşik Kelimeler: azmankaya, istavrit azmanı

BAYAN

[isim]

  • Kadınların ad veya soyadlarının önüne getirilen saygı sözü

    Bayan İnci.

  • Kadın

    Bir bayan geldi.

  • Eş, karı

    Süleyman Bolluk da bayanın sımsıkı koluna girmişti. - Halide Edip Adıvar

[ünlem]

  • Kadınlara bir seslenme sözü

    Bayan! Kimi aradınız?

Birleşik Kelimeler: başbayan

NAMAZ (Kelime Kökeni: Farsça namāz)

[isim]

[din bilgisi]

  • İslam'ın beş şartından biri olan ve Müslümanların günde beş vakit, dinî kurallara göre yapmak zorunda oldukları ibadet, salat

    Bu namaz, alelade bir ibadet değildi. - Ruşen Eşref Ünaydın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • namaz (veya namazını) kılmak
  • namaza durmak
  • namaza meyli (veya namazda gözü) olmayanın kulağı ezanda olmaz
  • namazı kılınmak

Birleşik Kelimeler: namaz bezi, namazbozan, namaz niyaz, namaz örtüsü, namaz vakti, nafile namaz, akşam namazı, bayram namazı, cenaze namazı, cuma namazı, ikindi namazı, kuşluk namazı, öğle namazı, sabah namazı, teravih namazı, vitir namazı, yatsı namazı

YABAN (Kelime Kökeni: Farsça yābān)

[isim]

  • İnsan yaşamayan ıssız yer
  • Vahşi olan, evcil olmayan canlı

    Yaban keçisi. Yaban kedisi.

  • Kendi kendine yetişen bitki

    Yaban sarımsağı.

  • Aile ocağından uzak olan yer

    Az değildir varmadan senin gibi yurduna / Post verenler yabanın hayduduna, kurduna - Faruk Nafiz Çamlıbel

[sıfat]

  • Issız

    Yalnız, yaban ormanda yaşayan yerliler bu zehrin ilacını bilirler. - Falih Rıfkı Atay

[halk ağzında]

  • Yabancı, el, yerli halktan olmayan kimse

    Yerliler bize yaban derler ve aramıza katılmazlardı. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yabana atmak
  • yabana gitmek
  • yabana söylemek

Birleşik Kelimeler: yaban arısı, yaban armudu, yaban asması, yaban baklası, yaban çileği, yaban defnesi, yaban domuzu, yaban enginarı, yaban eriği, yaban eşeği, yaban fesleğeni, yaban gülü, yaban havucu, yaban inciri, yaban kazı, yaban keçisi, yaban kedisi, yaban keteni, yaban koyunu, yaban maydanozu, yaban mersini, yaban nanesi, yaban ördeği, yaban pancarı, yaban pazısı, yaban sümbülü, yaban tavşanı, yaban teresi, yaban turpu, yaban yasemini, yazı yaban

YONMA

[isim]

  • Yonmak işi

ZAMAN (Kelime Kökeni: Arapça zamān)

[isim]

  • Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit

    Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. - Ömer Seyfettin

  • Bu sürenin belirli bir parçası, vakit

    Efendiler, az söylemek çok yapmak zamanı gelmiştir. - Attila İlhan

  • Belirlenmiş olan an
  • Çağ, mevsim

    Gül zamanı. Çocukluk zamanı.

  • Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit
  • Dönem, devir

    Dedelerimizin zamanında burada bir kral yaşardı. - Reha Mağden

[gök bilimi]

  • Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram

[dil bilgisi]

  • Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı

    Geldi, gelmiş, geliyor, gelecek, gelir.

[jeoloji]

  • Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zaman almak
  • zamana uymak
  • zaman bırakmak
  • zaman geçirmek
  • zamanı (veya zamanını) geçirmek
  • zamanı avlamak
  • zamanı dolmak
  • zamanı geçmek
  • zaman ile yarışmak
  • zaman kazanmak
  • zaman kollamak
  • zaman öldürmek
  • zaman tanımak
  • zaman vermek

Birleşik Kelimeler: zaman aşımı, zaman ayarlı, zaman belirteci, zaman bilimi, zaman birimi, zaman dizini, zaman eki, zaman tüneli, zaman zaman, zaman zarfı, açık zaman, ahir zaman, aman zaman, art zamanlı, birleşik zaman, bir zaman, dar zaman, eş zaman, eş zamanlı, geçmiş zaman, gelecek zaman, gelecek zaman kipi, geniş zaman, her zaman, İkinci Zaman, kimi zaman, müruruzaman, ölü zaman, yalın zaman, aynı zamanda, çift zamanı, hikâye birleşik zamanı, iftar zamanı, ikindi zamanı, rivayet birleşik zamanı, yıldız zamanı, vaktizamanında, bir zamanlar

AYNAZ

[isim]

[halk ağzında]

  • Bataklık

[isim]

[tiyatro]

  • Köy oyunlarını yöneten kimse

ABAZA

[isim]

  • Abhaz

Birleşik Kelimeler: Abaza peyniri

BOYNA (Kelime Kökeni: İtalyanca Bayonne şehrinin adından)

[isim]

[denizcilik]

  • Sandalı kıçtan yürüten kısa kürek, boyana

Ata Sözleri ve Deyimler

  • boyna etmek