MASKANYİN Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MASKANYİN harflerini içeren 5 harfli 45 kelime bulunuyor. 5 harfli MASKANYİN kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SİMYA9,
NANİK
- Başparmağı burna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti
Ata Sözleri ve Deyimler
- nanik yapmak
ANMAK
-
Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak
Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa
- Bir armağanla birinin gönlünü almak
-
Adlandırmak
Onu, başka Tahirlerden ayırt etmek için `Temiz Tahir` diye anarlardı.
AKMAN
- Bozulmamış, saf, temiz
AKSAN (Kelime Kökeni: Fransızca accent)
-
Bir ülkenin insanlarına veya bir çevreye özgü söyleyiş özelliği
Sesi tok, aksanı düzgündü. - Necip Fazıl Kısakürek
- Vurgu
Birleşik Kelimeler: aksanı bozuk
İSKÂN (Kelime Kökeni: Arapça iskān)
- Yurtlandırma
-
Yurtlanma
İskân izni.
Ata Sözleri ve Deyimler
- iskâna açmak
- iskân etmek
Birleşik Kelimeler: iskân belgesi
İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)
- Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
-
Âdemoğlu, âdem evladı
O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar. - Haldun Taner
- Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)
Ata Sözleri ve Deyimler
- insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
- insan ayaktan, at tırnaktan kapar
- insan beşer, kuldur şaşar
- insan çeşit çeşit, yer damar damar
- insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
- insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
- insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
- insan eti yemek
- insan gibi
- insan gönlünün artığını söyler
- insanın adı çıkacağına canı çıksın
- insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
- insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
- insan içine çıkmak
- insan insanın şeytanıdır
- insan kendini beğenmese çatlar
- insan kıymetini insan bilir
- insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
- insan kuş misali
- insan sözünden, hayvan yularından tutulur
- insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
- insan yükü (veya eti) ağırdır
Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı
İMKÂN (Kelime Kökeni: Arapça imkān)
-
Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak
Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır? - Hüseyin Cahit Yalçın
Ata Sözleri ve Deyimler
- imkânı yok
- imkân vermek
KANMA
- Kanmak işi
KAMAN
- Kırşehir iline bağlı ilçelerden biri
MÂNİA (Kelime Kökeni: Arapça māniʿa)
-
Engel
Üst üste yığılmış kum torbaları, düşmana karşı duvarlardan sonra ikinci bir mânia teşkil ediyor. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
NİSAN (Kelime Kökeni: Arapça nīsān)
- Yılın dördüncü ayı, april
Ata Sözleri ve Deyimler
- nisan yağar sap olur, mayıs yağar çeç olur
Birleşik Kelimeler: nisanbalığı, nisan bir, nisan yağmuru
SANKİ (Kelime Kökeni: Türkçe san + Farsça ki)
-
Farz edelim ki, güya
Sanki toprak altına diri diri gömülen benim. - Adalet Ağaoğlu
-
Soru cümlelerinde belirtilen konuya ilgiyi çekmek veya uyarıda bulunmak için kullanılan bir söz
Ne olur sanki, sen de gelsen?
-
Sözüm ona, sözde
O cana yakın, o çocuk yüzüyle dört yanına bakınca, sanki bütün varlık masumlukla aydınlanırdı. - Halikarnas Balıkçısı
SAKİN (Kelime Kökeni: Arapça sākin)
- Hareket etmeyen, kımıldamayan
-
Durgun, dingin
Sakin, mütevazı ve kalabalıktan kaçan ruhunu incitmemek için onu, birkaç kişi ile sırtımda ebedî makamına ben götürdüm. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Sessiz
Dinlenmek için otelimizden daha sakinini bulacağınızı ummam. - Sait Faik Abasıyanık
- Kimseyi rahatsız etmeyen, kızgınlık göstermeyen
-
Huysuzluğu, rahatsızlığı azalmış veya geçmiş
Sesi dinlediği müddetçe sakin ve uslu duruyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Bir yerde oturan
Öğle uykusuna dalmış yalı sakinleri. Rehavet çökmüş. - Abidin Dino
Ata Sözleri ve Deyimler
- sakin olmak
Birleşik Kelimeler: sakin sakin
SAİKA (Kelime Kökeni: Arapça ṣāʿiḳa)
-
Yıldırım
Öteden saikalar parçalıyor afakı! - Mehmet Akif Ersoy
Birleşik Kelimeler: siperisaika
-
Sebep
Daha çok artan merakımın saikasıyla kapıya kadar ben de gittim. - Ercüment Ekrem Talu
ASMAK
-
Bir şeyi aşağıya sarkacak bir biçimde bir yere iliştirip sarkıtmak
Lambayı tam pencerenin karşısına astı. - Sait Faik Abasıyanık
- Üzerine takınmak, kuşanmak
- Bir kimseyi boğazından ip vb. geçirip sallandırarak öldürmek, idam etmek
-
Gitmek zorunda olunan bir yere özürsüz gitmemek
Ben inek için oymalarımı bıraktım, dikiş makinesini tamir etmedim, mektebi astım. - Nazım Hikmet
- Görevi olan bir işi özürsüz yapmamak
Ata Sözleri ve Deyimler
- asıp kesmek
- astığı astık, kestiği kestik