MARŞANDİZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

MARŞANDİZ harflerini içeren 5 harfli 35 kelime bulunuyor. 5 harfli MARŞANDİZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DARAŞ10, AZMAN9, AZAMİ9, İŞMAR9, MİRZA9, MİZAN9, MARİZ9, MARAZ9, NİZAM9, NAMAZ9, ŞAMAR9, ŞAMAN9, ZAMİR9, ZAMAN9, ARİZA8, ARAZİ8, AŞARİ8, AŞİNA8, DRAMA8, DAİMA8, DAMAR8, İDMAN8, MANDA8, MARDA8, NADİM8, NAZİR8, NAŞİR8, NAZAR8, RANZA8, ŞİRAN8, DİNAR7, NADİR7, RANDA7, ARAMİ6, MANİA6

ARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ārāmī)

[isim]

  • MÖ 11-8. yüzyıllarda Mezopotamya'da yaşamış bir halk

MÂNİA (Kelime Kökeni: Arapça māniʿa)

[isim]

  • Engel

    Üst üste yığılmış kum torbaları, düşmana karşı duvarlardan sonra ikinci bir mânia teşkil ediyor. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

DİNAR (Kelime Kökeni: Arapça dīnār)

[isim]

  • Bahreyn, Cezayir, Irak, Karadağ, Kuveyt, Libya, Sırbistan, Tunus ve Ürdün kullanılan para birimi
  • Eski Yugoslavya'da kullanılan para birimi

[eskimiş]

  • Altın liranın yaklaşık dörtte biri değerinde olan eski bir para

[isim]

  • Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri

NADİR (Kelime Kökeni: Arapça nādir)

[sıfat]

  • Seyrek, az bulunur

    Bazı nadir inciler, elmaslar vardır ki onların biri yalnız saltanat tacı olabilir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[zarf]

  • Seyrek

    Üsküp'e o gün nadir görülür bir kar yağmış. - Yahya Kemal Beyatlı

RANDA (Kelime Kökeni: İtalyanca randa)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemilerin mizana direğinin gerisindeki yelken

ARİZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarīża)

[isim]

[eskimiş]

  • Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe

ARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça arāżī)

[isim]

[coğrafya]

  • Yeryüzü parçası, yerey, toprak

    Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi. - Lâtife Tekin

  • Yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arazi açmak
  • arazi olmak
  • araziye uymak

Birleşik Kelimeler: arazi aracı, arazi otomobili, arazi taraması, arazi yarışı, vakıf arazisi

AŞARİ (Kelime Kökeni: Arapça aʿşārī)

[isim]

[eskimiş]

[matematik]

  • Ondalık

AŞİNA (Kelime Kökeni: Farsça āşinā)

[sıfat]

  • Bildik, tanıdık

    Sanki herkes uzun yolculuktan yeni dönmüş ve aşinalara kavuşmuştu. - Tarık Buğra

  • Bilinen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşina olmak

DRAMA (Kelime Kökeni: Latince)

[isim]

  • Dram

DAİMA (Kelime Kökeni: Arapça dāʾimā)

[zarf]

  • Her vakit, sürekli olarak

    Onu daima öper ve sefere çıkacakları zaman en sonra ona veda ederlerdi. - Necip Fazıl Kısakürek

DAMAR

[isim]

[anatomi]

  • Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal

    Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. - Peyami Safa

  • Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi
  • Başka türden katmanların arasında bulunan sıvı, maden veya mineral katmanı

    Zengin bir altın damarı.

[mecaz]

  • Soy, yaradılış

[mecaz]

  • Huy

    Cimrilik damarı. Şairlik damarı.

[bitki bilimi]

  • İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru

[hayvan bilimi]

  • Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damardan girmek
  • damarı (veya damarları) kabarmak
  • damarı kurusun!
  • damarına (veya damarlarına) işlemek
  • damarına basmak
  • damarına çekmek
  • damarına girmek
  • damarını bulmak
  • damarı tutmak

Birleşik Kelimeler: damar aktarma, damar damar, damardaraltan, damargenişleten, damar görüntüleme, damar sertliği, damar tabaka, damar tıkanıklığı, atardamar, halkalı damar, kılcal damar, orta damar, toplardamar, damarı bozuk, bilek damarı, can damarı, cin damarı, gazel damarı, korku damarı, maden damarı, su damarı, şah damarı, iletken damarlar

İDMAN (Kelime Kökeni: Arapça idmān)

[isim]

[spor]

  • Alıştırma
  • Alıştırma

    Tatil saatlerinde hatiplik idmanları yapardık. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Herhangi bir duruma veya şeye alışkanlık kazanma

    İçkide Tosun Ağa kadar değilse de hemen ona yakın idmanı vardı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • idmana çıkmak
  • idman yapmak

MANDA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Geviş getirenlerden, derisinin rengi siyaha yakın, uzun seyrek kıllı bir hayvan, su sığırı, camız, kömüş (Buffelus)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • manda gibi
  • manda gibi yayılmak
  • manda gibi yemek

Birleşik Kelimeler: manda gözü, haymana mandası, Hint mandası

[isim]

[hukuk]

  • Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra bazı az gelişmiş ülkeleri, kendi kendilerini yönetecek düzeye eriştirip bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Birleşmiş Milletler Cemiyeti adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik

MARDA (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • Iskarta mal