MARUFİYET Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MARUFİYET harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli MARUFİYET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FUAYE14,
EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)
- Mal
MİRAT (Kelime Kökeni: Arapça mirʾāt)
- Ayna
TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)
- Onarma, onarım
-
Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma
Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- tamir etmek
- tamire vermek
- tamir görmek
Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı
TERİM
-
Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı karşılayan kelime, ıstılah
Bazıları ise terimlerimizi milletlerarası esaslara bağlamak davasındadırlar. - Falih Rıfkı Atay
- Geleneksel mantıkta özne veya yüklem
- Cebirsel bir anlatımda + veya - işaretleri arasında bulunan parçalardan her biri
- Bir denklemde = işaretinin iki yanındaki anlatımlardan her biri
- Bir kesrin pay ve paydasından her biri, had
Birleşik Kelimeler: terim bilimi, terimler dizgesi, büyük terim, küçük terim, orta terim, bir terimli, çok terimli, iki terimli
ARMUT (Kelime Kökeni: Farsça emrūd)
- Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
-
Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi
Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok bön, çok aptal
Ata Sözleri ve Deyimler
- armudun iyisini (dağda) ayılar yer
- armudun önü, kirazın sonu
- armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
- armudu soy ye, elmayı say ye
- armut dalının dibine düşer
- armut gibi
- armut piş ağzıma düş!
Birleşik Kelimeler: armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu
MURAT (Kelime Kökeni: Arapça murād)
- İstek, dilek
-
Amaç, erek, gaye
Günlerdir gelip bizimle sohbet ediyorsun. Muradın nedir? - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- murada (veya muradına) ermek
- muradı gözünde kalmak
- murat almak
- murat etmek
MUARE (Kelime Kökeni: Fransızca moiré)
- Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir kumaş türü, kareli kumaş
- Bu kumaştan yapılan
EYTAM (Kelime Kökeni: Arapça eytām)
- Yetimler
Birleşik Kelimeler: darüleytam
MİYAR (Kelime Kökeni: Arapça miʿyār)
- Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesini gösteren ölçü
-
Ölçüt, ölçü
Pakize bu son fikri fazla beğenmişti ve itiraf edeyim ki Pakize'nin zevki benim için bir çeşit miyar olmuştu. - Ahmet Hamdi Tanpınar
- Ayıraç
YİTME
- Yitmek işi
YETİM (Kelime Kökeni: Arapça yetīm)
- Babası ölmüş olan (çocuk), babasız
Ata Sözleri ve Deyimler
- yetimi okşamışlar, vay sırtım demiş
Birleşik Kelimeler: yetimhane
YUTMA
-
Yutmak işi
Ne bulursam yutmaya mecbur kalıyordum, zayıflamış, sersemlemiş, neşesizleşmiştim. - Refik Halit Karay
ARİFE (Kelime Kökeni: Arapça ʿarefe)
-
Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler, ön gün
Bazı ramazan ve bayram arifelerinde teyzelerim beni Eyüp'teki aile mezarlığına götürürlerdi. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- arifeyi gösterip bayramı göstermemek
Birleşik Kelimeler: arife günü
ETRAF (Kelime Kökeni: Arapça eṭrāf)
-
Yanlar, taraflar
Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler. - Peyami Safa
-
Çevre
Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı. - Aka Gündüz
-
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit
Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte. - Samiha Ayverdi
Ata Sözleri ve Deyimler
- etrafı boş bulmak
- etrafında dört (veya pervane gibi) dönmek (veya pervane olmak)
- etrafını almak (veya sarmak)
EFRAT (Kelime Kökeni: Arapça efrād)
- Bireyler, fertler
-
Erler, erat
Efrattan bedel alınıp alınmayacağına dair merkezden emir gelmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- efradını cami, ağyarını mâni
Birleşik Kelimeler: kura efradı