MARKİZET Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

MARKİZET harflerini içeren 5 harfli 52 kelime bulunuyor. 5 harfli MARKİZET kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EMRAZ9, EMZİK9, MİRZA9, MEZRA9, MEZAT9, MEZAR9, MARİZ9, MATİZ9, REMİZ9, TEMİZ9, TAZİM9, TEİZM9, ZAMİR9, AZERİ8, ERZAK8, İKRAZ8, KİRAZ8, KERİZ8, REKİZ8, TARİZ8, TERZİ8, ZEKAT8, AKEMİ6, EMTİA6, İRKME6, İTMEK6, İKAME6, İKRAM6, KREMA6, KAMET6, KAMER6, KAİME6, KERİM6, MİRAT6, MARKİ6, MARKE6, MAKET6, MERAK6, TAMİR6, TAMİK6, TAKİM6, TERİM6, ERİKA5, KATRE5, KERTİ5, RAKİT5, RAKET5, REKAT5, TRAKE5, TARİK5, TERKİ5, TEKİR5

ERİKA

[isim]

[bitki bilimi]

  • Süpürge otu

KATRE (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭre)

[isim]

[eskimiş]

  • Damla

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katresi kalmadı (veya yok)

KERTİ

[isim]

  • Kerte

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Bayat (ekmek, et)

RAKİT (Kelime Kökeni: Arapça rākid)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Durgun (su)

RAKET (Kelime Kökeni: Fransızca raquette)

[isim]

[spor]

  • Masa tenisi, tenis vb. oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağla veya lastikle kaplanmış saplı araç, vuraç

REKÂT (Kelime Kökeni: Arapça rekʿat)

[isim]

[din bilgisi]

  • Namazda bir kıyam, bir rükû ve iki secdeden oluşan bölüm

    Öğle namazının kaç rekât olduğunu unutmuş, aklında hiç namaz suresi kalmamıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

TRAKE (Kelime Kökeni: Fransızca trachée)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Soluk borusu
  • Eklem bacaklılarda bulunan özel solunum kanalları

TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)

[isim]

[eskimiş]

  • Yol

TERKİ

[isim]

  • Eyerin arka bölümü

    Avluda terkiden yere atladığında öfkeden kudurmuştu. - Yaşar Kemal

  • Binek hayvanının sağrısı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • terkisine almak

TEKİR

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)

[sıfat]

  • Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)

    Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı. - Aka Gündüz

AKEMİ

[isim]

  • İki elemanlı mermer yapıştırıcısı

EMTİA (Kelime Kökeni: Arapça emtiʿa)

[isim]

[eskimiş]

[ticaret]

  • Mal

İRKME

[isim]

  • İrkmek işi

İTMEK

[-i]

  • Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek

    Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. - Halide Edip Adıvar

  • Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak

    Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. - Halide Edip Adıvar

  • Bulunduğu yerden aşağı düşürmek

    Suya itmek. Havuza itmek.

  • Sürüklemek, sevk etmek

    Bu oğlanı amcama itmek doğru değil, bir ara gönlünü almalı. - Ahmet Ümit

[fizik]

  • Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisinden uzaklaşmaya zorlamak, çekmek karşıtı

    Aynı cins elektrikli iki cisim birbirini iter.

İKAME (Kelime Kökeni: Arapça iḳāme)

[isim]

[eskimiş]

  • Yerine koyma, yerine kullanma
  • Ayağa kaldırma, ayakta durdurma
  • Ortaya koyma

[sıfat]

  • Yerine konulan, yerine geçen

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikame etmek

Birleşik Kelimeler: ikame mal