MARANGOZHANE Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

MARANGOZHANE harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli MARANGOZHANE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HENGAM15, ORGAZM15, EGZAMA14, HANGAR14, MAHZEN14, MAHZAR14, MAZHAR14, HARAZA13, ANGORA11, AMAZON11, HARMAN11, MANGAN11, RAHMAN11, MARAZA10, NAZMEN10, ZAMANE10, ANEMON8, ONARMA8, ONANMA8, ARANMA7, AMENNA7, NARMAN7

ARANMA

[isim]

  • Aranmak işi

    Her akşam, üstlerinin aranmasına razı gelecek on işçi daha aldı. - Lâtife Tekin

AMENNA (Kelime Kökeni: Arapça āmennā)

[ünlem]

  • `Öyledir, doğru, diyecek yok, inandık` anlamlarında bir onaylama sözü

    Allah tektir ve birdir, amenna! - Ahmet Kabaklı

NARMAN

[isim]

  • Erzurum iline bağlı ilçelerden biri

ANEMON (Kelime Kökeni: Fransızca anémone)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Dağ lalesi

ONARMA

[isim]

  • Onarmak işi

    Günün birinde kolları sıvayıp ve eline irili ufaklı aletler alıp bunu onarmaya kalkışmıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

ONANMA

[isim]

  • Onanmak işi

MARAZA (Kelime Kökeni: Arapça maraża)

[isim]

[halk ağzında]

  • Hastalık
  • Anlaşmazlık, çekişme, kavga

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maraza aramak
  • maraza çıkarmak

NAZMEN (Kelime Kökeni: Arapça naẓmen)

[zarf]

  • Şiir olarak

ZAMANE (Kelime Kökeni: Arapça zamāne)

[isim]

  • İçinde bulunulan zaman, dönem

    Karısı, evin hayatını, kendisi yokken en akıllı adamlar gibi zamaneye uydurmuştu. - Ömer Seyfettin

  • Yakınma veya hafifseme yoluyla şimdiki zaman

    Hep bunlar yeni avukatlık çenebazlığı, zamane lafları. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: zamane adamı, zamane çocuğu

ANGORA

[sıfat]

  • Ankara keçisinin kılından veya tavşanının tüyünden elde edilen iplikle dokunan (giysi)

Birleşik Kelimeler: angora tavşanı

AMAZON (Kelime Kökeni: Fransızca amazone)

[isim]

  • Savaşa katılan kadınlara eski çağların Amazonlarına benzetilerek verilen san
  • Ata binen kadın

HARMAN (Kelime Kökeni: Farsça ḫirmen)

[isim]

  • Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi
  • Bu işin yapıldığı yer veya mevsim

    Çocuğum başka çocuklarla beraber harmanda düvene binmiş dönüyor. - Reşat Nuri Güntekin

  • Birçok çeşitten birer parça alıp yeni birleşim oluşturma işi

    Çay harmanı. Tütün harmanı.

  • Selüloz açılması aşamasından başlayıp kâğıt veya karton sayfasının meydana gelmesine kadar kullanılan bir veya birkaç kâğıt hamuru ile diğer malzemelerin meydana getirdiği sulu süspansiyon
  • Herhangi bir şeyin toplu hâlde bulunduğu, işlendiği veya satıldığı yer

[mecaz]

  • Herhangi bir şeyin çok bulunduğu yer

    Yiğidin harman olduğu yer.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • harman çevirmek
  • harmanda dirgen yiyen sıpa, yılına kadar acısını unutmaz
  • harman döven öküzün ağzı bağlanmaz
  • harman dövmek
  • harman dövmek keçinin işi değil
  • harman etmek (veya yapmak)
  • harmanı kaldırmak
  • harman savurmak
  • harman sonu dervişlerindir
  • harman yakarım diyen orağa yetişmemiş
  • harman yel ile, düğün el ile

Birleşik Kelimeler: harmandalı, harman sonu, harman yeri, tuğla harmanı

MANGAN (Kelime Kökeni: Almanca Mangan)

[isim]

[kimya]

  • Manganez

RAHMAN (Kelime Kökeni: Arapça raḥmān)

[sıfat]

[din bilgisi]

  • Herkese, her canlıya merhamet eden (Tanrı)

HARAZA

[isim]

[halk ağzında]

  • Kavga, gürültü, karışıklık

    Yine mi kavga erenler? Yine mi haraza? - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Öfke, sinir

[isim]

[halk ağzında]

  • Sığırın öd kesesinden çıkan taş