MANYETOSUZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

MANYETOSUZ harflerini içeren 5 harfli 51 kelime bulunuyor. 5 harfli MANYETOSUZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

UYMAZ12, OTSUZ11, ONSUZ11, MEZUN10, MEZON10, MEYUS10, MAZOT10, SOMYA10, SOYUT10, SOYMA10, SEZON10, UZMAN10, YOSMA10, YOSUN10, MEZAT9, MUSON9, SOMUT9, SOMUN9, TOSYA9, TOZAN9, YUNMA9, YUTMA9, YONMA9, YONTU9, EYTAM8, MESUT8, MEYAN8, MENUS8, MASUN8, MASON8, MASNU8, NAMUS8, SUNMA8, SAMUT8, TONYA8, TOSUN8, ZATEN8, MONTE7, MONAT7, MANTO7, NOTAM7, SONAT7, SUNTA7, STENO7, SANEM7, SEMAN7, TUMAN7, TEMAS7, TENYA7, METAN6, SATEN6

METAN (Kelime Kökeni: Fransızca méthane)

[isim]

[kimya]

  • Çürümekte olan karbonlu maddelerden çıkan, havada sarı bir alevle yanan, renksiz bir gaz, bataklık gazı (CH4)

SATEN (Kelime Kökeni: Fransızca satin)

[isim]

  • Atlas (I)
  • Parlak, pamuklu kumaş

    Kumardan aldığı ilk parayla siyah satenden arkası kemerli iki adet iç yelek yaptırdı. - Lâtife Tekin

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılmış

MONTE (Kelime Kökeni: Fransızca monté)

[isim]

  • Montaj

Ata Sözleri ve Deyimler

  • monte etmek

MONAT (Kelime Kökeni: Fransızca monade)

[isim]

[felsefe]

  • Eski Yunan felsefesinde bölünmez birlik
  • Leibniz'in felsefesinde artık bölünemez bir birlik olan sonsuz sayıdaki cevherlerin her biri

MANTO (Kelime Kökeni: Fransızca manteau)

[isim]

  • Kadın paltosu

    Kürklü, zarif ve epeyce pahalı bir mantoya büründüğü için kadının yüzü görünmüyordu. - Aka Gündüz

NOTAM (Kelime Kökeni: Fransızca notam)

[isim]

[askerlik]

  • Havacılar ve pilotlar için yayımlanan bülten

SONAT (Kelime Kökeni: Fransızca sonate)

[isim]

[müzik]

  • Bir veya iki çalgı için yazılmış, üç veya dört bölümden oluşan müzik eseri

SUNTA (Kelime Kökeni: Arapça ṣunʿī + Farsça taḫte)

[isim]

  • Doğramacılıkta kereste olarak kullanılan, sıkıştırılmış talaş ve yongadan yapılan tahta

STENO (Kelime Kökeni: Fransızca sténo)

[isim]

  • Söylenen sözleri söylendiği kadar çabuk yazmaya elverişli, kısa ve yalın işaretlerden oluşan yazı yöntemi, stenografi
  • Bu yazı yöntemini kullanarak herhangi bir metni konuşma hızıyla yazan kimse, stenograf

    O hazırladığım nutku, sonra şehir adına, gece, fener alayında, Mustafa Kemal'in çıkıp halkı selamladığı balkona fırlayarak söyledim, stenolar olduğu gibi zapt etmişler. - Behçet Kemal Çağlar

SANEM (Kelime Kökeni: Arapça ṣanem)

[isim]

[eskimiş]

  • Put (I)

[mecaz]

  • Çok güzel kadın

SEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca cément)

[isim]

[anatomi]

  • Diş köklerini kaplayan sert madde

[fizik]

  • Bir metalle temas durumunda ısıtılan ve yüksek sıcaklıkta ayrışarak taşıdığı elementlerden bir veya birçoğunu o metalin yüzeyine yayan madde

TUMAN

[isim]

[halk ağzında]

  • Don, şalvar

TEMAS (Kelime Kökeni: Arapça temāss)

[isim]

  • Değme (I), dokunma (I), dokunuş (I), değinti
  • Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet

    Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır. - Sait Faik Abasıyanık

  • Değinme, sözünü etme, bahsetme

    Bu konuya teması gereksiz görmüştü.

  • Gidip gelme, ulaşım, bağlantı

    İki şehir arasında temas kesildi.

[ruh bilimi]

  • Dokunma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temasa geçmek
  • temasa gelmek
  • temas etmek
  • temas etmek
  • temas kurmak
  • temasta bulunmak

Birleşik Kelimeler: dirsek teması

TENYA (Kelime Kökeni: Fransızca ténia)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Şerit

Birleşik Kelimeler: sığır tenyası

EYTAM (Kelime Kökeni: Arapça eytām)

[isim]

[eskimiş]

  • Yetimler

Birleşik Kelimeler: darüleytam