MANYETİZE Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler

MANYETİZE harflerini içeren 6 harfli 22 kelime bulunuyor. 6 harfli MANYETİZE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

TEMYİZ12, EZİYET11, TEZYİN11, TAZİYE11, ZİYNET11, ZEYTİN11, AZİMET10, ATEİZM10, AMNEZİ10, NAMZET10, TANZİM10, TAZMİN10, ZEAMET10, EYİTME9, MEYANE9, MAİYET9, NİAMEY9, YEMENİ9, İNAYET8, ETAMİN7, EMANET7, MATİNE7

ETAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca étamine)

[isim]

  • Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir kumaş türü

EMANET (Kelime Kökeni: Arapça emānet)

[isim]

  • Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia

    Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. - Salâh Birsel

  • Bir kimse ile birine gönderilen şey

    İstanbul'dan getirdiğim emanetinizi akşam benden alınız.

  • Eşyanın ücret karşılığı geçici bir süre bırakıldığı yer
  • Can, ruh

    Allah emanetini alsın da kurtulayım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emanet ata binen tez iner
  • emanet bırakmak (veya etmek veya vermek)
  • emanete hıyanet olmaz
  • emanet eşeğin yuları gevşek olur
  • emanet hayvanın (veya eşeğin) kuskunu (veya paldımı) yokuşta kopar

Birleşik Kelimeler: emanet dolabı, şehremaneti

MATİNE (Kelime Kökeni: Fransızca matinée)

[isim]

  • Gündüz gösterimi

    Hani yani isteyen arasın bulsun beni / Yedi matinesindeyim - Behçet Necatigil

Birleşik Kelimeler: aile matinesi, halk matinesi

İNAYET (Kelime Kökeni: Arapça ʿināyet)

[isim]

[eskimiş]

  • İyilik, kayra, atıfet, ihsan, lütuf

    Gayret bizden, inayet Allah'tan. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inayet etmek (veya eylemek)
  • inayet ola
  • inayette bulunmak

EYİTME

[isim]

  • Eyitmek işi

MEYANE (Kelime Kökeni: Farsça miyāne)

[isim]

  • Çorba vb. yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meyanesi gelmek

MAİYET (Kelime Kökeni: Arapça maʿiyyet)

[isim]

  • Üst görevlinin yanında bulunan kimseler, alt kademedekiler

Birleşik Kelimeler: maiyet memuru

N

[kimya]

  • Azot elementinin simgesi

YEMENİ (Kelime Kökeni: Arapça yemenī)

[isim]

  • Kalıpla basılıp elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent

    Genç, güzel aşçı kadının dört örgülü uzun saçları siyah bir yemeni ile örtülüydü. - Aka Gündüz

[eskimiş]

  • Bir tür hafif ve kaba ayakkabı

    Hacı, ayağından yemenisini çıkardı, arabadan uzattı. - Memduh Şevket Esendal

AZİMET (Kelime Kökeni: Arapça ʿazīmet)

[isim]

[eskimiş]

  • Gidiş

    Dâhiliye Nezaretinden mevrut telgrafta dahi azimetim bildirilmekte. - Atatürk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • azimet etmek

ATEİZM (Kelime Kökeni: Fransızca athéisme)

[isim]

[felsefe]

  • Tanrıtanımazlık

AMNEZİ (Kelime Kökeni: Fransızca amnésie)

[isim]

[tıp]

  • Bellek yitimi

NAMZET (Kelime Kökeni: Farsça nāmzed)

[isim]

  • Aday

    Bana göre masal dinlemeyen bir çocuk çok bedbaht bir insan olmaya namzet bir insandır. - Asaf Halet Çelebi

[halk ağzında]

  • Sözlü, yavuklu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • namzet göstermek

TANZİM (Kelime Kökeni: Arapça tanẓīm)

[isim]

[eskimiş]

  • Sıraya koyma, sıralama
  • Düzenleme, düzen verme, yoluna koyma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanzim etmek
  • tanzim olunmak

Birleşik Kelimeler: tanzim satışı

TAZMİN (Kelime Kökeni: Arapça tażmīn)

[isim]

  • Zararı ödeme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tazmin etmek