MANKURTLAŞMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler

MANKURTLAŞMAK harflerini içeren 7 harfli 67 kelime bulunuyor. 7 harfli MANKURTLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KUŞANMA12, KUŞATMA12, KAMAŞMA12, MUAŞAKA12, ŞUTLAMA12, TUŞLAMA12, URLAŞMA12, ULAŞMAK12, ANLAŞMA11, AKLAŞMA11, KARAKUŞ11, KAŞANMA11, KAŞLAMA11, KARMAŞA11, ŞAKRAMA11, ŞAKLAMA11, ŞARLAMA11, TAŞLAMA11, KUMLAMA10, KARATAŞ10, KARAKAŞ10, MAMULAT10, MALUMAT10, KUTLAMA9, KARAMUK9, MUKATAA9, MUTLAKA9, MANKURT9, MAKRAMA9, NATAMAM9, TURLAMA9, TAMLAMA9, UTANMAK9, ULANMAK9, UNLAMAK9, ARANMAK8, ARATMAK8, ARLANMA8, ANLAMAK8, ANLATMA8, ATANMAK8, ATLAMAK8, ATLANMA8, ALMANAK8, AKLAMAK8, AKLANMA8, AKTARMA8, ALARMAK8, KANLAMA8, KANAMAK8, KANATMA8, KARAMAN8, KARAKUL8, KARAMAK8, KALAMAR8, KARLAMA8, KATLAMA8, MARANTA8, MALKARA8, MAKARNA8, TANLAMA8, TARANMA8, TARAMAK8, ALKARNA7, ALAKART7, NAKARAT7, TAKANAK7

ALKARNA (Kelime Kökeni: İtalyanca argagna)

[isim]

[denizcilik]

  • İstiridye, midye, tarak vb. kabuklu hayvanları avlamak için deniz dibini taramakta kullanılan, ağız kısmı demirden bir ağ

ALAKART (Kelime Kökeni: Fransızca à la carte)

[isim]

  • Seçmeli yemek, tabildot karşıtı

NAKARAT (Kelime Kökeni: Arapça naḳarāt)

[isim]

[müzik]

  • Bir şarkıda her kıtadan sonra tekrarlanan ve bestesi değişmeyen parça, kavuştak

    Şirket vapurları, bir şarkının nakaratı gibi ikide bir geçerlerdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

  • Çok sık tekrarlanan, bundan dolayı bıkkınlık vererek önemini yitiren söz

    Bir yandan da Necla 'Ay yoruldu, ay hastalanacak, ay ölecek' diye eski nakaratına devam ediyor. - Haldun Taner

[edebiyat]

  • Bir şiirin içinde iki veya daha çok kez tekrarlanan bölüm

TAKANAK

[isim]

[halk ağzında]

  • Alacak
  • Borç
  • İlişki

ARANMAK

[nesnesiz]

  • Arama işine konu olmak

    Ertesi günü uygun pansiyon aranacaktı. - Tarık Buğra

  • İsteklisi bulunmak

    Çok aranan bir kitap.

  • Eksikliği duyulmak

    Bugünlerde soba aranıyor.

  • Kendi kendine bir şeyler aramak
  • Şart koşulmak

    Asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti aranmaz. - Anayasa

  • Olumsuz, kötü davranışlarda bulunarak zor duruma düşmek

    Sen aranıyorsun âdeta.

  • Kendisine eş veya sevgili aramak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aranıp taranmak

ARATMAK

[-e]

[-i]

  • Arama işini bir başkasına yaptırmak

[mecaz]

  • Özletmek

    Bana senden ayrı kaldığım günleri aratıyorsun. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aratmamak

ARLANMA

[isim]

  • Utanma

ANLAMAK

[-i]

  • Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak

    Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. - Ahmet Ümit

  • Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
  • Sorup öğrenmek
  • Doğru ve yerinde bulmak

    Hani bunu anladık ama!

  • Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek

    Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım. - Mithat Cemal Kuntay

[-den]

  • Bir şey hakkında bilgisi bulunmak

    Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir. - İsmet Özel

[nesnesiz]

[-den]

  • Yarar sağlamak

    Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anladımsa arap olayım
  • anlarsın ya!
  • anlayalım!
  • anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
  • anlayıp dinlemek

ANLATMA

[isim]

  • Anlatmak işi, ifham, ilam, tefhim

    Biz gücümüz yettiğince ve gönlümüzün isteğince sizi anlatmaya çalıştık. - Ahmet Kabaklı

ATANMAK

[-e]

  • Bir göreve getirilmek, tayin edilmek

    Doğu'ya atanan bir arkadaşları hakkında konuştuklarını işitiyorum yanlarından geçerken. - Ahmet Ümit

Birleşik Kelimeler: açıktan atanmak, asaleten atanmak, vekâleten atanmak

ATLAMAK

[-den]

  • Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak

    Duvardan atlamak. Hendekten atlamak.

[-e]

[-den]

  • Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak

    Çukura atlamak.

[-e]

  • Binmek

    Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. - Sait Faik Abasıyanık

[-i]

  • Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek

[-i]

  • Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek

[-i]

  • Sınıfı okumadan geçmek

    Birinci sınıfı atladı.

  • İnmek

    Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu? - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

[-de]

  • Yanılmak, aldanmak

[mecaz]

  • Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atladı geçti Genç Osman!

Birleşik Kelimeler: atlaya zıplaya

ATLANMA

[isim]

  • Atlanmak işi

ALMANAK (Kelime Kökeni: Fransızca almanach)

[isim]

  • Yıllık

    Almanağın dörtte üçü istatistik ve grafiklerle dolu idi. - Memduh Şevket Esendal

AKLAMAK

[-i]

[hukuk]

  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı

AKLANMA

[isim]

[hukuk]

  • Aklanmak işi