MANKURTLAŞMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler
MANKURTLAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 73 kelime bulunuyor. 6 harfli MANKURTLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
KUŞMAR11,
ANKARA
- Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri, Türkiye'nin başkenti
Birleşik Kelimeler: Ankara çiğdemi, Ankara keçisi, Ankara kedisi, Ankara taşı, Ankara tavşanı
KANTAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳinṭār)
- Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
- Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aleti, el kantarı
- Baskül
-
56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi
İki kantar kireç.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kantara çekmek (veya vurmak)
- kantarın topunu kaçırmak
Birleşik Kelimeler: kantar ağası, kantar kabağı, kantar kolu, kantar topu, kantarı belinde, el kantarı
KARTAL
-
Kartalgillerden, genellikle kızıl siyah tüylü, çok güçlü, yuvasını yüksek kayalıklar üzerinde kuran, iri, yırtıcı bir tür kuş (Aquila)
Kartal yükseldi yükseldi, kıyıdaki dağların üstünde küçüle küçüle göze görünmez oldu. - Necati Cumalı
Birleşik Kelimeler: kartal ağacı, kartalgözü, sakallı kartal, balık kartalı
- İstanbul iline bağlı ilçelerden biri
KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)
- Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
-
Kanma, inanma
Sınıfını geçeceğine kanaatim yok.
-
Kanış, kanı, inanç, düşünce
Biz kanaatlerimizi açık söyleriz. - Etem İzzet Benice
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanaat etmek
- kanaat getirmek
- kanaat gibi devlet olmaz
Birleşik Kelimeler: kıt kanaat
KANARA (Kelime Kökeni: Arapça ḳinnāre)
- Kesimevi, mezbaha
KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)
- Ağzı geniş, tek kulplu su kabı
KALTAK
- Üzeri meşin, halı vb. şeylerle kaplanmamış olan eyerin tahta bölümü
- Kuskunsuz eyer
- İffetsiz, namussuz kadın
Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı
KALKAN
- Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
- Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık
-
Koruyucu
Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- kalkan etmek
- kalkan olmak
Birleşik Kelimeler: kalkan bezi, kılıçkalkan
- Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)
Birleşik Kelimeler: kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan
KATRAK
- Marangozlukta tomrukları biçmeye yarayan ve birden çok testeresi olan biçme makinesi
KATRAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭrān)
-
Organik maddelerden kuru damıtma yoluyla elde edilen, sıvı yağ kıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu, suda erimeyen bir madde
Köpek, balıkçının kumsalda bir çalı ateşi üzerinde kaynamakta olan bir teneke katranını devirmişti. - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker
- katran gibi
- katranı kaynatsan olur mu şeker?
Birleşik Kelimeler: katran ağacı, katran çamı, katranköpüğü, katran ruhu, katran suyu, katran taşı, katran yağı
KATANA (Kelime Kökeni: Macarca katona)
-
Bir cins iri at
Atları Rus katanalarını andırır, arabası çangıl çungul etmez. - Sermet Muhtar Alus
Ata Sözleri ve Deyimler
- katana gibi
ARATMA
- Aratmak işi
ARTMAK
- Büyük heybe
-
Çoğalmak
O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu
-
Harcandıktan sonra bir miktar geri kalmak
Kumaş arttı. Yemek arttı.
- Değeri yükselmek, fazlalaşmak
ARANMA
-
Aranmak işi
Her akşam, üstlerinin aranmasına razı gelecek on işçi daha aldı. - Lâtife Tekin
ANLAMA
-
Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf
Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit
- Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme
Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla