MANGIRSIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

MANGIRSIZ harflerini içeren 5 harfli 22 kelime bulunuyor. 5 harfli MANGIRSIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

IZGIN14, AZGIN13, MIGIR12, SIZMA11, SARGI11, SANGI11, ARGIN10, ARSIZ10, ANSIZ10, NAZIM10, SARIZ10, ZARSI10, MISIR9, NAZIR9, SIRIM9, MISRA8, SIRMA8, SINMA8, SINIR8, SARIM8, NASIR7, SANRI7

NASIR (Kelime Kökeni: Arapça nāsūr)

[isim]

  • En çok el ve ayağın sürekli sürtünmelere uğrayan noktalarında üst derinin kalınlaşması ve sertleşmesiyle oluşmuş deri

    Ellerinde nasır, yüzlerinde nur / Yarına ümitle yürüyenlere / Bir selam uçuralım - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nasır bağlamak (veya tutmak)
  • nasırına basmak

Birleşik Kelimeler: nasır yakısı

SANRI

[isim]

[ruh bilimi]

  • Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon

    Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey. - Attila İlhan

MISRA (Kelime Kökeni: Arapça miṣrāʿ)

[isim]

[edebiyat]

  • Dize

SIRMA

[isim]

  • Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel

    Açık gri etrafı iki parmak kalınlığında sarı sırma işlemeli, gayet zarif bir kumaş. - Refik Halit Karay

[sıfat]

  • Bu telden yapılmış veya bu tel gibi olan

    Altın yaldızlı ve siyah çiçekli aynalar duvarlara sırma kordonlarla asılıdır. - Salâh Birsel

  • Rütbe gösteren şerit

Birleşik Kelimeler: sırma saç

SINMA

[isim]

  • Sınmak işi

SINIR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

  • İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut
  • Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi
  • Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç

    Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı.

  • Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst yer, limit

    Hele bir de birkaç sünger bulabilse artık mutluluğunun sınırı olmayacaktı. - Halikarnas Balıkçısı

[matematik]

  • Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit

[mecaz]

  • Uç, son

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sınır çekmek (veya çizmek)
  • sınırlarını (veya sınırını) zorlamak

Birleşik Kelimeler: sınır açı, sınıraşan, sınır boyu, sınır dışı, sınır kapısı, sınır karakolu, sınır taşı, açlık sınırı, akma sınırı, takat sınırı, yaş sınırı, yoksulluk sınırı

SARIM

[isim]

  • Sarma işi
  • Bir şeyi bir kez saracak miktar

[fizik]

  • Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası

MISIR (Kelime Kökeni: Arapça miṣr)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Buğdaygillerden, gövdesi boğumlu ve kalın, yaprakları şerit biçiminde, boyu yaklaşık 2 metre olabilen, erkek çiçekleri tepede salkım durumunda, dişi çiçekleri yaprakla gövde arasında koçan biçiminde olan bir kültür bitkisi (Zea mays)
  • Bu bitkinin koçan üzerindeki taneli ürünü
  • Bu ürünün taneleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mısır patlatmak

Birleşik Kelimeler: mısır ekmeği, mısır kalburu, mısır özü, mısır püskülü, mısırtavuğu, mısır unu, mısır yağı, süt mısır, cin mısırı

[isim]

  • `Duymayan kalmadı` anlamındaki Mısır'daki sağır sultan bile duydu atasözünde geçen bir söz

NAZIR (Kelime Kökeni: Arapça nāẓir)

[sıfat]

  • Bir yere doğru bakan (ev, oda vb.)

    Küçük fakat çok şirin bir oda, gölgelik, denize nazır. - Haldun Taner

[isim]

[eskimiş]

  • Bakan

    Eski nazırlardan birisine ilk defa burada rastladım. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: hariciye nazırı, telaşe nazırı

SIRIM

[isim]

  • Bazı işlerde sicim yerine kullanılan, ince ve uzun, esnek deri parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırım gibi

ARGIN

[sıfat]

  • Bitkin

    Şimdi kadının argın, uçuk benzi, yorgun, düşük kımıldanışı daha ziyade görünüyordu. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

  • Zayıf
  • Beceriksiz

Birleşik Kelimeler: yorgun argın

ARSIZ

[sıfat]

  • Utanması, sıkılması olmayan, yılışık, yüzsüz (kimse)

    Arsız ve aptal mahalle çocuğu rolüne çıkmıştı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

  • Açgözlü davranan (kimse)

[mecaz]

  • Kolayca üreyebilen (bitki)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arsızın yüzüne tükürmüşler, "yağmur yağıyor" demiş

Birleşik Kelimeler: arsız arsız, dayak arsızı, tokat arsızı

ANSIZ

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Anlayışsız, akılsız

[zarf]

  • (a'nsız) Ansızın

NAZIM (Kelime Kökeni: Arapça naẓm)

[isim]

[edebiyat]

  • Şiir

Birleşik Kelimeler: nazım birimi, nazım türü, nazmetmek, serbest nazım

[sıfat]

  • Düzenleyen, düzene koyan, tertip eden

[isim]

[edebiyat]

  • Manzume yazan kimse

Birleşik Kelimeler: nâzım plan

SARIZ

[isim]

  • Kayseri iline bağlı ilçelerden biri