MALUMATFURUŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MALUMATFURUŞ harflerini içeren 5 harfli 42 kelime bulunuyor. 5 harfli MALUMATFURUŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Malumatfuruş ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Malumatfuruş olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
ŞAFUL15,
TARLA
-
Tarıma elverişli olan, sınırlı ve belirli toprak parçası
Denizciler aralarında, karadaki tarla sahiplerinden çok daha fazla, hem çok daha candan yardımlaşırlar. - Halikarnas Balıkçısı
-
Deniz hayvanlarının çok olduğu yer
İstiridye tarlası. Midye tarlası.
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarla açmak
- tarlada izi olmayanın harmanda sözü (veya yüzü) olmaz
- tarlanın taşlısı, karının (veya kadının) saçlısı
- tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı
Birleşik Kelimeler: tarla faresi, tarla kuşu, tarla sıçanı, bamyatarlası, çeltik tarlası, dalyan tarlası, mayın tarlası
ARTMA
-
Artmak işi
Tiyatrolar sayıca arttı, bunun sonucu seyirci sayısında da artma oldu. - Metin And
ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)
- Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
- Bu işareti veren düzenek
Ata Sözleri ve Deyimler
- alarma geçmek
MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)
- Dişi geyik
MATLA (Kelime Kökeni: Arapça maṭlaʿ)
- Gök cisimlerinin doğması
- Gök cisimlerinin doğduğu yer
- Divan edebiyatında kaside veya gazelin ilk beyti
ARMUT (Kelime Kökeni: Farsça emrūd)
- Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
-
Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi
Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok bön, çok aptal
Ata Sözleri ve Deyimler
- armudun iyisini (dağda) ayılar yer
- armudun önü, kirazın sonu
- armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
- armudu soy ye, elmayı say ye
- armut dalının dibine düşer
- armut gibi
- armut piş ağzıma düş!
Birleşik Kelimeler: armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu
MURAT (Kelime Kökeni: Arapça murād)
- İstek, dilek
-
Amaç, erek, gaye
Günlerdir gelip bizimle sohbet ediyorsun. Muradın nedir? - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- murada (veya muradına) ermek
- muradı gözünde kalmak
- murat almak
- murat etmek
MARUL (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)
Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor. - Yusuf Atılgan
Birleşik Kelimeler: acı marul, kıvırcık marul, yabani marul, deniz marulu, eşek marulu, yağ marulu
TAMAM (Kelime Kökeni: Arapça tamām)
-
Bütün, tüm
Paranın tamamını verdim.
-
Eksiksiz
Bu kitap tamam değildir.
- Yanlış ve yalan olmayan, doğru
-
Tamamlanmış, bitmiş
Haydi Abbas vakit tamam / Akşam diyordun, işte oldu akşam / Kur bakalım çilingir soframızı / Dinsin artık bu kalp ağrısı - Cahit Sıtkı Tarancı
- Evet
-
Beğenilmeyen bir iş veya öneri karşısında söylenen bir söz
Tamam, başka işimiz kalmadı da şimdi onunla mı uğraşacağız!
Ata Sözleri ve Deyimler
- tamam bulmak
- tamam gelmek
- tamam mı?
- tamam olmak
Birleşik Kelimeler: tamamı tamamına
ULAMA
- Ulamak işi
- Ulanan parça, ek, katkı, ilave
- Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlama: Ayırt etmek, tertip etmek, art arda gibi
- Ulanmış
MUTLU
-
Mutluluğa erişmiş olan, ongun(I), saadetli, bahtiyar, berhudar, mesut
Beni orada sıcak bir yuva, huzurlu konuklar, mutlu bir kadın bekliyor. - Reha Mağden
-
Mutluluk veren
Mutlu bir olay.
Ata Sözleri ve Deyimler
- mutlu etmek (veya kılmak)
- mutlu olmak
MAMUT (Kelime Kökeni: Fransızca mammouth)
- Filgillerden, dördüncü zamanda Avrupa ve Asya'da yaşamış olan, şimdi ancak fosili bulunan iri, kıllı bir hayvan (Elephas primigenius)
MAMUR (Kelime Kökeni: Arapça maʿmūr)
-
Bayındır
Yıkılmış dilberin mamur illeri / Susmuş bülbüllerin taze dilleri - Karacaoğlan
Birleşik Kelimeler: dört başı mamur
MAMUL (Kelime Kökeni: Arapça maʿmūl)
- Yapılmış, işlenmiş, imal edilmiş (eşya, yiyecek)
Birleşik Kelimeler: yarı mamul
MALUM (Kelime Kökeni: Arapça maʿlūm)
-
Bilinen, belli(II)
Balkan Harbi'nin fecaatlerinden sonraki hadiseler de malumunuzdur. - Etem İzzet Benice
-
Herkesçe bilinen ancak dile getirilemeyen
Malum kişi. Malum çevre.
- Bilindiği üzere, bilindiği gibi, kuşkusuz
- Etken, meçhul karşıtı
- Bilinen
Ata Sözleri ve Deyimler
- malum değil
- malum olmak
- malumu ilam etmek
- malum ya!