MAHRUTİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MAHRUTİ harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli MAHRUTİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HUMAR11,
MİRAT (Kelime Kökeni: Arapça mirʾāt)
- Ayna
TAMİR (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīr)
- Onarma, onarım
-
Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma
Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu? - Reşat Nuri Güntekin
Ata Sözleri ve Deyimler
- tamir etmek
- tamire vermek
- tamir görmek
Birleşik Kelimeler: tamirhane, tamir takımı
ARMUT (Kelime Kökeni: Farsça emrūd)
- Gülgillerden, çiçekleri beyaz, Türkiye'nin her yerinde yetişen bir ağaç (Pirus communis)
-
Bu ağacın tatlı ve sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi
Tavanda hevenk hevenk üzümler, elmalar, armutlar, ayvalar sarkıyordu. - Sait Faik Abasıyanık
- Çok bön, çok aptal
Ata Sözleri ve Deyimler
- armudun iyisini (dağda) ayılar yer
- armudun önü, kirazın sonu
- armudun sapı var, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek
- armudu soy ye, elmayı say ye
- armut dalının dibine düşer
- armut gibi
- armut piş ağzıma düş!
Birleşik Kelimeler: armut hoşafı, armut kabağı, armut kompostosu, armut kurusu, armut top, akça armudu, Amerikan armudu, bey armudu, çakal armudu, dağ armudu, deveci armudu, Hint armudu, Japon armudu, yaban armudu
MURAT (Kelime Kökeni: Arapça murād)
- İstek, dilek
-
Amaç, erek, gaye
Günlerdir gelip bizimle sohbet ediyorsun. Muradın nedir? - Necip Fazıl Kısakürek
Ata Sözleri ve Deyimler
- murada (veya muradına) ermek
- muradı gözünde kalmak
- murat almak
- murat etmek
İHTAR (Kelime Kökeni: Arapça iḫṭār)
-
Uyarma, dikkat çekme, uyarı
Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı. - Osman Cemal Kaygılı
- Bir şeyi birine hatırlatma
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihtarda bulunmak
- ihtar etmek
Birleşik Kelimeler: ihtarname
TARİH (Kelime Kökeni: Arapça tārīḫ)
- Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz
- Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan, bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyeti inceleyen bilim
-
Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı
Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın! - Refik Halit Karay
-
Tarih kitabı
Cevdet Paşa'nın Osmanlı Tarihi.
-
Tarih dersi
Ertesi gün tarih imtihanı vardı. - Yusuf Ziya Ortaç
Ata Sözleri ve Deyimler
- tarih atmak (veya koymak)
- tarih düşürmek
- tarihe geçmek
- tarihe karışmak
Birleşik Kelimeler: tarih öncesi, tarih yanılgısı, hicri tarih, miladi tarih, mücevher tarih, sözlü tarih, doğum tarihi, edebiyat tarihi, son kullanma tarihi, yazın tarihi, fi tarihinde
HİTAM (Kelime Kökeni: Arapça ḫitām)
- Son, bitim
Ata Sözleri ve Deyimler
- hitam bulmak
- hitam vermek
HATİM (Kelime Kökeni: Arapça ḫatm)
- Kur'an'ın tamamını okuma
- Sona erdirme, bitirme
Ata Sözleri ve Deyimler
- hatim indirmek
- hatim sürmek
Birleşik Kelimeler: hatim duası, hatmetmek
HATMİ (Kelime Kökeni: Arapça ḫaṭmī)
-
Ebegümecigillerden, bazı cinslerinin kök ve çiçekleri hekimlikte kullanılan, çok yıllık otsu bir süs bitkisi, ağaçküpesi (Althaea officinalis)
Ey tahta perdenin üzerinden aşan hatmi. - Orhan Veli Kanık
Birleşik Kelimeler: gülhatmi
HARİM (Kelime Kökeni: Arapça ḥarīm)
- Girilmesi yabancıya yasak olan, kutsal tutulan, korunulan yer
Birleşik Kelimeler: harimiismet
İTHAM (Kelime Kökeni: Arapça ithām)
-
Suçlama
Övgü dolu bir itham var yüreğimin söylediklerinde. - Elif Şafak
Ata Sözleri ve Deyimler
- ithamda bulunmak
- itham etmek
Birleşik Kelimeler: ithamname
İHRAM (Kelime Kökeni: Arapça iḥrām)
- Hacıların örtündükleri dikişsiz bürgü
- Yün yaygı
- Hacca veya umreye giden Müslüman'ın dinî olarak yapılması yasak olmayan bazı şeyleri kendisine yasaklaması
- Yunanların, Romalıların, günümüzde de Berberilerin büründükleri geniş, beyaz, yünlü çarşaftan giysi
Ata Sözleri ve Deyimler
- ihrama girmek
- ihramdan çıkmak
MAHİR (Kelime Kökeni: Arapça māhir)
-
Becerikli, yetenekli
Erkek aldatmakta çok mahirsin. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Uzman, işini iyi bilen, usta
Hiçbir hareketi tanımıyor, sadece mahir bir madrabaz edasıyla çıkarına bakıyor. - Etem İzzet Benice
RAHÎM (Kelime Kökeni: Arapça raḥīm)
- Koruyan, acıyan, merhamet eden (Tanrı)
-
Koruyarak, acıyarak, merhamet ederek
Fakat pederimiz hiçbir zaman bendenize rahîm davranmamıştır. - Feridun Fazıl Tülbentçi
- Döl yatağı
Birleşik Kelimeler: rahim içi araç, ana rahmi
- Acıma, esirgeme
Birleşik Kelimeler: sılayırahim
HUMAR (Kelime Kökeni: Arapça ḫumār)
- İçki veya uyku sersemliği