MAHMUZ ile Oluşan Kelimeler (MAHMUZ Kelime Türetme)
MAHMUZ harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. MAHMUZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Mahmuz kelimesinin anlamı nedir? Mahmuz ile başlayan kelimeler. İçinde mahmuz olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
MAHMUZ16
5 Harfli Kelimeler
HUMMA12
4 Harfli Kelimeler
UZAM9, UMMA7
3 Harfli Kelimeler
HAZ10, AHU8, HAM8, MUZ8, ZUM8, ZAM7, MUM6
2 Harfli Kelimeler
HU7, AH6, HA6, UZ6, AZ5, AM3, MA3
AM
- Dişilik organı
- Amerikyum elementinin simgesi
AZ
-
Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik, çok karşıtı
Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik olarak
Ata Sözleri ve Deyimler
- aza çoğa bakmamak
- aza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamaz
- aza sormuşlar: "nereye?", "çoğun yanına" demiş
- az ateş çok odunu yakar
- az bulmak
- az buz olmamak
- az değil
- az gelmek
- az görmek
- az günün adamı olmamak
- azı çoğa saymak (veya tutmak)
- az kaldı (veya kalsın)
- az kaz, uz kaz, boyunca kaz
- az olsun, uz olsun
- az söyle, çok dinle
- az tamah çok ziyan getirir
- az veren candan, çok veren maldan
- az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur
Birleşik Kelimeler: az az, az alıcı, az buçuk, az çok, az daha, azel, az gelişmiş, az sonra, en az, azar azar, en azından
- Azot elementinin simgesi
MUM (Kelime Kökeni: Farsça mūm)
- Bir fitilin etrafına erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülerek genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı
- Bal mumu
- Işık şiddeti birimi, kandela
-
Bazı böcekler ve bitkiler tarafından salgılanan, böceklerin deri ve tüylerini, bitkilerin yüzeyini kaplayarak koruyucu görev yapan, içinde serbest yağ asitleri, alkoller ve doymuş hidrokarbonlar bulunan esterler
En bilinen mum, arıların yaptığı bal mumudur.
Ata Sözleri ve Deyimler
- muma döndürmek (veya çevirmek)
- mum dibine ışık vermez
- mum etmek
- mum gibi
- mum kesilmek
- mumla aramak
- mumla aratmak
- mum olmak
- mum tutturmak
- mum yakmak
- mum yanmayınca pervane dönmez (veya yanmaz)
- mum yapıştırmak
Birleşik Kelimeler: mum ağacı, mum ampul, mum boyası, mum cilası, mum çiçeği, mum direk, mum duruşu, mumhane, mum palmiyesi, mumsöndü, bal mumu, eğir mumu, mühür mumu, yer mumu
AH
- İlenme, beddua
-
(a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz
Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
(a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz
Ah başım!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ah alan onmaz
- ah almak
- ah çekmek
- ah etmek
- ahı çıkmak
- ahını almak
- ahını yerde koymamak
- ahı tutmak
- ahı yerde kalmamak
- ah yerde kalmaz
Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah
HA
-
İstek uyandırmak için kullanılan bir söz
Ha göreyim seni! Ha gayret!
-
(ha:) Şaşma anlatan bir söz
Amma güzel ha! Öyle oldu ha!
-
(ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılan bir söz
Sakın ha bir daha yapma! Sakın ha ağlamanı istemiyorum. - Attila İlhan
-
(ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığını veya kavrandığını anlatan bir söz
Ha, miralay arzu ederse o başka tabii! - Attila İlhan
-
Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz
Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.
-
Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir
Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.
- Evet
-
(ha:) Soru bildiren bir söz
Sen de geldin ha?
Ata Sözleri ve Deyimler
- ha babam (ha)
- ha babam de babam
- ha bire
- ha deyince
- ha gayret
- ha şöyle
- ha şunu bileydin
- Hahniyum elementinin simgesi
UZ
- İyi, güzel
- İşe yatkın, becerikli, mahir
Birleşik Kelimeler: eli uz
- Masallarda az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik tekerlemesinde `uzak` anlamında kullanılan bir söz
Birleşik Kelimeler: uzgören, uzgörür, uz iletişim
UMMA
-
Ummak işi
Kız kardeşinden imdat ummanın faydasızlığını görünce şu cevabı verdi. - Peyami Safa
ZAM (Kelime Kökeni: Arapça żamm)
-
Bir şeyin fiyatını artırma, bindirim
Hayat pahalılığı arttıkça işçi gündeliklerine yeni zam istekleri gelecek. - Falih Rıfkı Atay
Ata Sözleri ve Deyimler
- zam gelmek
- zam görmek
- zam yapmak
Birleşik Kelimeler: zammetmek, zam paketi, fiilî hizmet zammı, itibari hizmet zammı
HU (Kelime Kökeni: Arapça hū)
- Tanrı
- `Neredesin, bana bak` anlamlarında, genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir seslenme sözü
- Dervişler arasında kullanılan bir seslenme sözü
Ata Sözleri ve Deyimler
- hu çekmek (veya demek)
AHU (Kelime Kökeni: Farsça āhū)
- Ceylan
- Güzel, ince, zarif (kadın)
Ata Sözleri ve Deyimler
- ahu gibi
Birleşik Kelimeler: ahududu, ahu gözlü, ahu parçası
HAM (Kelime Kökeni: Farsça ḫām)
-
Yenecek kadar olgun olmayan (meyve), olmamış
Ham elma.
-
İşlenmemiş (madde)
Ham petrol.
-
İdmansız
Ham vücutla ancak bu kadar koşabilirim.
-
Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan
Ham teklif.
-
Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş
Ne ham adam!
Ata Sözleri ve Deyimler
- ham çıkmak
Birleşik Kelimeler: ham besi suyu, ham bez, ham ervah, ham gaz, hamhalat, ham hayal, ham madde, ham payı
MUZ (Kelime Kökeni: Arapça mūz)
- Muzgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, bir çenekli, çok yıllık bir bitki (Musa sapientum)
- Bu bitkinin kendine özgü hoş kokulu, tatlı, besleyici, kalın kabuklu, uzun meyvesi
ZUM (Kelime Kökeni: İngilizce zoom)
- Optik kaydırma
Ata Sözleri ve Deyimler
- zum yapmak
UZAM
- Algılanan nesnelerin temel niteliği
- Bir nesnenin uzayda kapladığı yer, vüsat
HAZ (Kelime Kökeni: Arapça ḥaẓẓ)
-
Hoşa giden duygulanma, hoşlanma, zevk
Dört sene evvel kaybettiği karısı Emine Hanım'ın vefatıyla bütün sevgisini, ümidini, hazzını, şefkatini oğluna vermişti. - Asaf Halet Çelebi
- Bir şeyden duyusal veya manevi sevinç duyma
- Ezgi
-
Sürdürülmesi istenen ılımlı ve doygunluk veren coşku
Ömrünün en öfkeli veya buhranlı anlarında bile yaşamak hazzının parıltısı gözlerinden eksik olmazdı. - Abdülhak Şinasi Hisar
Ata Sözleri ve Deyimler
- haz almak
- haz duymak
- haz vermek
- hazzını çıkarmak
Birleşik Kelimeler: hazzetmek