MAHDUM ile Oluşan Kelimeler (MAHDUM Kelime Türetme)

MAHDUM harflerinden oluşan 17 kelime bulunuyor. MAHDUM kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Mahdum kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

MAHDUM15

5 Harfli Kelimeler

HUMMA12

4 Harfli Kelimeler

DUMA8, UMMA7

3 Harfli Kelimeler

DAH9, HAD9, AHU8, HAM8, DUA6, DAM6, MUM6

2 Harfli Kelimeler

HU7, AH6, HA6, AD4, AM3, MA3

AM

[isim]

[kaba konuşmada]

  • Dişilik organı

[kimya]

  • Amerikyum elementinin simgesi

AD

[isim]

  • Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam

    Görmediniz mi, adını söyleyince herkes put kesiliyor. - Ahmet Hamdi Tanpınar

  • Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu

[dil bilgisi]

  • Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ad almak
  • ad çekmek
  • adı (bile) olmamak
  • adı batası (veya batasıca)
  • adı batmak
  • adı bile okunmamak
  • adı çıkmak
  • adı çıkmış dokuza, inmez sekize
  • adı deliye çıkmak
  • adı duyulmak
  • adı geçmek
  • adı gibi bilmek
  • adı kaldırılmak
  • adı kalmak
  • adı karışmak
  • adı kötüye çıkmak
  • adını ...-ye çıkarmak
  • adını ağzına abdestle almak
  • adını ağzına almamak
  • adını anmak
  • adını bağışlamak
  • adını çıkarmak
  • adını kirletmek (veya lekelemek)
  • adını koymak
  • adını taşımak
  • adını vermek
  • adı olmak
  • adı var
  • ad koymak
  • ad takmak
  • ad vermek
  • ad yapmak

Birleşik Kelimeler: ad aktarması, ad bilimi, ad cümlesi, ad çekimi, ad çekme, ad durumu, ad gövdesi, ad kökü, ad tabanı, ad tamlaması, addan türeme ad, addan türeme eylem, adı belirsiz, adı sanı, adı üstünde, adına, adıyla sanıyla, adlar dizgesi, adlı adıyla, bayramlık ad, birleşik ad, eylemden türeme ad, kısma ad, küçük ad, ön ad, özel ad, somut ad, soyut ad, takma ad, türemiş ad, yalın ad, aile adı, göbek adı, kod adı, soyadı, tanıtma adı, topluluk adı, yer adı, kendi adına

[isim]

  • Sayma
  • Sayılma

Birleşik Kelimeler: addetmek, addolunmak

DUA (Kelime Kökeni: Arapça duʿāʾ)

[isim]

[din bilgisi]

  • Yakarış
  • Tanrı'ya yalvarma, yakarış için söylenen dinî metin

    Pazartesi, perşembe geceleri yatağında gizli gizli Arapça dua okurdu. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dua (veya duasını) almak
  • dua etmek
  • duası tutmak

Birleşik Kelimeler: beddua, hayır dua, cenaze duası, hatim duası, karınca duası, pehlivan duası, sofra duası, yağmur duası, yemek duası

DAM

[isim]

  • Yapıları dış etkilerden korumak amacıyla üzerlerine yapılan çoğu kiremit kaplı bölüm

    Pencerenin önüne geçmiş, dalgın ve hiddetli nazarlarıyla karşıki damları seyrediyordu. - Ercüment Ekrem Talu

  • Üzeri toprak kaplı ev, küçük ev, köy evi

    Hekim kendisine üç ay, tam üç ay damdan dışarı çıkmaya izin vermemişti. - Nabizade Nâzım

[argo]

  • Tutukevi

[halk ağzında]

  • Ahır

    At damında çocuğa çok iyi bir yer yapmıştı. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dama çıkmak
  • damdan çardağa atlamak
  • damdan düşen, damdan düşenin hâlini (veya hâlinden) bilir
  • damdan düşercesine
  • damdan düşer gibi
  • dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı
  • dam yandı, içindeki sıçan da (birlikte) yandı

Birleşik Kelimeler: dam aktarma, dam altı, dam koruğu, ısıdam, aş damı, domuzdamı, öküz damı

[isim]

  • Dansta kavalyenin eşi

    Erkeklerin kimi damlarının elinden, kimi kolundan, kimi de hafifçe omzundan tutmuş, geliyorlardı. - Çetin Altan

  • İskambil kâğıtlarında kız

MUM (Kelime Kökeni: Farsça mūm)

[isim]

  • Bir fitilin etrafına erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülerek genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı
  • Bal mumu

[fizik]

  • Işık şiddeti birimi, kandela

[kimya]

  • Bazı böcekler ve bitkiler tarafından salgılanan, böceklerin deri ve tüylerini, bitkilerin yüzeyini kaplayarak koruyucu görev yapan, içinde serbest yağ asitleri, alkoller ve doymuş hidrokarbonlar bulunan esterler

    En bilinen mum, arıların yaptığı bal mumudur.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muma döndürmek (veya çevirmek)
  • mum dibine ışık vermez
  • mum etmek
  • mum gibi
  • mum kesilmek
  • mumla aramak
  • mumla aratmak
  • mum olmak
  • mum tutturmak
  • mum yakmak
  • mum yanmayınca pervane dönmez (veya yanmaz)
  • mum yapıştırmak

Birleşik Kelimeler: mum ağacı, mum ampul, mum boyası, mum cilası, mum çiçeği, mum direk, mum duruşu, mumhane, mum palmiyesi, mumsöndü, bal mumu, eğir mumu, mühür mumu, yer mumu

AH

[isim]

  • İlenme, beddua

[ünlem]

  • (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz

    Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[ünlem]

  • (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz

    Ah başım!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ah alan onmaz
  • ah almak
  • ah çekmek
  • ah etmek
  • ahı çıkmak
  • ahını almak
  • ahını yerde koymamak
  • ahı tutmak
  • ahı yerde kalmamak
  • ah yerde kalmaz

Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah

HA

[ünlem]

  • İstek uyandırmak için kullanılan bir söz

    Ha göreyim seni! Ha gayret!

  • (ha:) Şaşma anlatan bir söz

    Amma güzel ha! Öyle oldu ha!

  • (ha:) Dikkati çekmek, uyarmak için kullanılan bir söz

    Sakın ha bir daha yapma! Sakın ha ağlamanı istemiyorum. - Attila İlhan

  • (ha:) Bir şeyin birdenbire hatırlandığını veya kavrandığını anlatan bir söz

    Ha, miralay arzu ederse o başka tabii! - Attila İlhan

[bağlaç]

  • Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz

    Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.

[bağlaç]

  • Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir

    Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.

[edat]

[kaba konuşmada]

  • Evet

[teklifsiz konuşmada]

  • (ha:) Soru bildiren bir söz

    Sen de geldin ha?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ha babam (ha)
  • ha babam de babam
  • ha bire
  • ha deyince
  • ha gayret
  • ha şöyle
  • ha şunu bileydin

[kimya]

  • Hahniyum elementinin simgesi

UMMA

[isim]

  • Ummak işi

    Kız kardeşinden imdat ummanın faydasızlığını görünce şu cevabı verdi. - Peyami Safa

HU (Kelime Kökeni: Arapça hū)

[isim]

  • Tanrı

[ünlem]

  • `Neredesin, bana bak` anlamlarında, genellikle kadınlar tarafından kullanılan bir seslenme sözü

[eskimiş]

  • Dervişler arasında kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hu çekmek (veya demek)

DUMA (Kelime Kökeni: Rusça)

[isim]

  • Rus parlamentosunun alt kanadı

AHU (Kelime Kökeni: Farsça āhū)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Ceylan

[sıfat]

[mecaz]

  • Güzel, ince, zarif (kadın)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahu gibi

Birleşik Kelimeler: ahududu, ahu gözlü, ahu parçası

HAM (Kelime Kökeni: Farsça ḫām)

[sıfat]

  • Yenecek kadar olgun olmayan (meyve), olmamış

    Ham elma.

  • İşlenmemiş (madde)

    Ham petrol.

  • İdmansız

    Ham vücutla ancak bu kadar koşabilirim.

[mecaz]

  • Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan

    Ham teklif.

[mecaz]

  • Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş

    Ne ham adam!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ham çıkmak

Birleşik Kelimeler: ham besi suyu, ham bez, ham ervah, ham gaz, hamhalat, ham hayal, ham madde, ham payı

DAH

[ünlem]

  • Deh

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dah etmek

HAD (Kelime Kökeni: Arapça ḥadd)

[isim]

[eskimiş]

  • Sınır, uç
  • Derece

    İnsan buna bir hadde kadar göz yumabilir.

  • İnsanın yetki ve değeri

    Haddim değil.

[matematik]

  • Terim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • haddi hesabı yok
  • haddi mi (veya haddine mi düşmüş)
  • haddini aşmak
  • haddini bildirmek
  • haddini bilmek
  • haddini bilmeyene bildirirler
  • haddi olmamak

Birleşik Kelimeler: haddikifaye, haddinden fazla, haddizatında, faiz haddi, istiap haddi, kâr haddi, yaş haddi

HUMMA (Kelime Kökeni: Arapça ḥummā)

[isim]

[tıp]

  • Ateşli hastalık

    Onun hummalar içinde yatan güzel yüzünü görünce hüzün ve rikkatinden yanaklarına akan bir iki damla yaşı tutamadı. - Asaf Halet Çelebi

  • Sıtma nöbeti

    Ateşsiz bir humma her tarafımı yakıyor, soğuk soğuk terliyordum. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: karahumma, kazıklı humma, lekeli humma, sarıhumma, Akdeniz humması, dana humması, lohusa humması, Malta humması, tatarcık humması