MAHALLELİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler

MAHALLELİ harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli MAHALLELİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HALİM10, HAMAL10, HAMEL10, HAMİL10, HAMLA10, HAMLE10, İLHAM10, İHMAL10, LEHİM10, MAHAL10, MEHİL10, AHALİ9, ALLAH9, HELAL9, HİLAL9, HALEL9, HAİLE9, İHALE9, İHLAL9, İLAHE9, ALLEM6, AMELİ6, İMALE6, LAMEL6, MİLEL6, MAİLE6, MELAL6

ALLEM

[isim]

  • `Bir işi istediği duruma getirmek için her türlü kurnazca çareye başvurmak` anlamıyla allem etmek, kallem etmek sözünde geçer

    Nitekim allem ettiler, kallem ettiler, beni buradan mahrum etmek için her şeyi yaptılar. - Necip Fazıl Kısakürek

AMELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamelī)

[sıfat]

  • Uygulamalı

    Kitaplardan gelen fikirler nazari, yaşanan fikirler ise amelîdir. - Mehmet Kaplan

İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir tarafa yatırma, eğme

[edebiyat]

  • Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • imale etmek
  • imale yapmak

LAMEL (Kelime Kökeni: Fransızca lamelle)

[isim]

  • Mikroskopla yapılan incelemede bazen lamların üstüne kapatılan dört köşe, küçük ve ince cam parçası

[biyoloji]

  • Çok ince tabaka

MİLEL (Kelime Kökeni: Arapça milel)

[isim]

[eskimiş]

  • Milletler, uluslar

Birleşik Kelimeler: beynelmilel

MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)

[isim]

[eskimiş]

[coğrafya]

  • Aklan

MELAL (Kelime Kökeni: Arapça melāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Can sıkıntısı, usanç

    Melalimizi avutmak için bin türlü eğlence, bin türlü zevk icat ettik. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Üzüntü, hüzün, dert

Ata Sözleri ve Deyimler

  • melal duymak

AHALİ (Kelime Kökeni: Arapça ahālī)

[isim]

  • Aralarında aynı yerde bulunmaktan başka hiçbir ortak özellik bulunmayan kişilerden oluşan topluluk, halk

    Mevsim daha Boğaz'ın bütün ahalisini toplayamamıştır. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Bir yerde toplanan kalabalık

    Ahaliden kimsenin kendisini tanımaması için bir siyah mantoya bürünmüştü. - Reşat Nuri Güntekin

ALLAH (Kelime Kökeni: Arapça allah)

[isim]

  • Kâinatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, Tanrı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Allah!
  • Allah'a (bin) şükür
  • Allah'a bir can borcu var
  • Allah'a emanet
  • Allah'a emanet ol (veya olun)
  • Allah'a ısmarladık
  • Allah'a yalvar
  • Allah'ın adamı
  • Allah'ın belası
  • Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz
  • Allah'ın binasını yıkmak
  • Allah'ın cezası
  • Allah'ından bulsun
  • Allah'ın emri
  • Allah'ın evi
  • Allah'ın gazabı
  • Allah'ın günü
  • Allah'ın hikmeti
  • Allah'ını seversen
  • Allah'ın işine bak
  • Allah'ın kulu
  • Allah'tan
  • Allah'tan kork!
  • Allah'tan korkmaz
  • Allah'tan umut kesilmez
  • Allah (binbir) bereket versin
  • Allah (seni) inandırsın
  • Allah (veya Allah'ı) var
  • Allah acısını unutturmasın
  • Allah akıl fikir (veya akıllar) versin
  • Allah Allah!
  • Allah aratmasın
  • Allah artırsın
  • Allah bağışlasın
  • Allah bahtından güldürsün
  • Allah bal mumu yakana bal mumu, yağ mumu yakana yağ mumu verir
  • Allah bana, ben de sana
  • Allah belasını versin
  • Allah beterinden saklasın (veya esirgesin)
  • Allah bilir
  • Allah bilir ama kul da sezer
  • Allah bir dediğinden başka sözüne inanılmaz
  • Allah bir yastıkta kocatsın
  • Allah büyüktür
  • Allah canını alsın
  • Allah cezasını vermesin (veya versin)
  • Allah dağına göre kar verir
  • Allah derim
  • Allah dirlik düzenlik versin
  • Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
  • Allah dört gözden ayırmasın
  • Allah düşmanıma vermesin
  • Allah ecir sabır versin
  • Allah eksik etmesin
  • Allah eksikliğini göstermesin
  • Allah emeklerini eline vermesin
  • Allah esirgesin (veya saklasın)
  • Allah etmesin
  • Allah gecinden versin
  • Allah göstermesin
  • Allah gümüş kapıyı kaparsa altın kapıyı açar
  • Allah hakkı için
  • Allah Halil İbrahim bereketi versin
  • Allah hayırlı etsin
  • Allah herkesin gönlüne göre versin
  • Allah hoşnut olsun
  • Allah için
  • Allah iki iyilikten birini versin
  • Allah iyiliğini (veya layığını) versin
  • Allah kahretsin
  • Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış
  • Allah kavuştursun
  • Allah kazadan beladan saklasın
  • Allah kerim
  • Allah kısmet ederse
  • Allah korusun (veya saklasın)
  • Allah kulundan geçmez
  • Allah kulunu kısmeti ile yaratır
  • Allah kuru iftiradan saklasın
  • Allah manda şifalığı versin
  • Allah mübarek etsin
  • Allah müstahakını versin
  • Allah ne verdiyse
  • Allah ömürler versin
  • Allah övmüş de yaratmış
  • Allah rahatlık versin
  • Allah rahmet eylesin
  • Allah rızası için
  • Allah sabırlı kulunu sever
  • Allah sağ gözü (veya eli) sol göze (veya ele) muhtaç etmesin
  • Allah selamet versin
  • Allah senden razı olsun
  • Allah seni (veya sizi) inandırsın
  • Allah sevdiğine dert verir
  • Allah son gürlüğü versin
  • Allah sonunu hayır etsin
  • Allah taksiratını affetsin
  • Allah tamamına erdirsin (veya eriştirsin)
  • Allah tekrarına erdirsin
  • Allah utandırmasın
  • Allah vere de
  • Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez
  • Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir
  • Allah vermesin
  • Allah versin
  • Allah yarattı dememek
  • Allah yazdı ise bozsun
  • Allah yürü ya kulum demiş
  • Allah zihin açıklığı versin
  • Allah ziyade etsin

Birleşik Kelimeler: Allah aşkına, Allah taksimi, Allah vergisi, Allah yapısı, Allahualem, Allahuteala, evelallah, evvelallah

[isim]

[mecaz]

  • Herhangi bir işte başarılı olmuş, en üst dereceye ulaşmış kimse

    Amerika'da kaçakçılığın allahları vardır. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allahı çok, insanı az bir yer

HELAL (Kelime Kökeni: Arapça ḥalāl)

[sıfat]

[din bilgisi]

  • Dinin kurallarına aykırı olmayan, dinî bakımdan yasaklanmamış olan, haram karşıtı
  • Kurallara, geleneklere uygun

[zarf]

  • Kurallara, geleneklere uygun olarak

    Helal kazanılmış para.

[isim]

[mecaz]

  • Nikâhlı eş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • helal etmek
  • helal olmak
  • helal olsun
  • helal süt emmek

Birleşik Kelimeler: helalühoş, helalzade

HİLAL (Kelime Kökeni: Arapça hilāl)

[isim]

  • Ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi, ayça, yeni ay

[eskimiş]

  • Çocukların okuma öğrenmeye başladıklarında satır ve sözleri şaşırmamak için söz üzerinde gezdirdikleri ucu sivri, uzunca bir gösterme aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hilal gibi

HALEL (Kelime Kökeni: Arapça ḫalel)

[isim]

[eskimiş]

  • Bozma, bozukluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halel gelmek
  • halel getirmek
  • halel vermek

HAİLE (Kelime Kökeni: Arapça hāʾile)

[isim]

[eskimiş]

  • Çok acıklı olay

    Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile - Faruk Nafiz Çamlıbel

[edebiyat]

  • Manzum biçimde yazılmış trajedi

İHALE (Kelime Kökeni: Arapça iḥāle)

[isim]

[ticaret]

  • İş, mal vb.ni birçok istekli arasından en uygun şartlarla kabul edene verme, eksiltme veya artırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihale etmek
  • ihaleye çıkarılmak

İHLAL (Kelime Kökeni: Arapça iḫlāl)

[isim]

  • Bozma, zarar verme
  • Yasa ve düzene uymama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ihlal etmek

Birleşik Kelimeler: hak , şerit ihlali