MAGNEZYUMLU Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MAGNEZYUMLU harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli MAGNEZYUMLU kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GAMZE13,
MALEN (Kelime Kökeni: Arapça mālen)
- Malca
MELUN (Kelime Kökeni: Arapça melʿūn)
-
Tanrı tarafından lanetlenmiş olan, lanetli
Melun şeytan.
-
Lanetlenmiş kimse
Kendisini Müslüman adıyla takdim eden bu kır saçlı melunu da tanıdım. - Aka Gündüz
-
Nefretle karşılanan, kötü
Baykuşlar uğursuzdu ama yeterince melun değil. - Elif Şafak
NAMLU (Kelime Kökeni: Farsça nāmlū)
- Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça
- Kasatura, kılıç, meç, bıçak vb. kesici silahların uzun ve keskin bölümü
ULEMA (Kelime Kökeni: Arapça ʿulemā)
- Bilginler
-
Sarıklı din bilginleri
Bursa uleması bütün memleketçe tanınır ve sevilirdi. - Tarık Buğra
MEYAN
- Meyan kökü
Birleşik Kelimeler: meyan balı, meyan kökü, acı meyan, dikenli meyan
-
Ara, orta
Meclis azaları meyanından aykırı birtakım prensiplere temayül gösterenler zuhura başlamıştı. - Atatürk
Birleşik Kelimeler: bu meyanda
- Şarkıların makam geçişlerinin yapıldığı ve melodik hareketin nakarata bağlandığı bölüm
MAMUL (Kelime Kökeni: Arapça maʿmūl)
- Yapılmış, işlenmiş, imal edilmiş (eşya, yiyecek)
Birleşik Kelimeler: yarı mamul
MALUM (Kelime Kökeni: Arapça maʿlūm)
-
Bilinen, belli(II)
Balkan Harbi'nin fecaatlerinden sonraki hadiseler de malumunuzdur. - Etem İzzet Benice
-
Herkesçe bilinen ancak dile getirilemeyen
Malum kişi. Malum çevre.
- Bilindiği üzere, bilindiği gibi, kuşkusuz
- Etken, meçhul karşıtı
- Bilinen
Ata Sözleri ve Deyimler
- malum değil
- malum olmak
- malumu ilam etmek
- malum ya!
MEMUL (Kelime Kökeni: Arapça meʾmūl)
- Umulan, düşünülen
Ata Sözleri ve Deyimler
- memul etmek
- memul olmak
MEMNU (Kelime Kökeni: Arapça memnūʿ)
-
Yasak
Esasen evvelce de söylediğimiz gibi dilenmek şiddetle memnu idi. - Asaf Halet Çelebi
Ata Sözleri ve Deyimler
- memnu olmak
Birleşik Kelimeler: memnu meyve, memnu mıntıka
ULUMA
-
Ulumak işi
Çılgın gözlerini haddinden fazla açarak uzun uzun bir havlama, bir ulumadır tutturmuş. - Abdülhak Şinasi Hisar
UMMAN (Kelime Kökeni: Arapça ʿummān)
-
Okyanus
O, bütün hayatı dalgalı bir ummanda ve kaptan köprüsünde geçen kocasından, sahilde sessiz bir balıkçı kulübesine mahsus bir yaşayış istemez. - Necip Fazıl Kısakürek
MUMLU
-
Mumu olan, mum konulmuş olan
Yedi mumlu pasta.
-
Muma batırılmış, mumla hazırlanmış olan
Mehmet geldiği zaman mektubu bitirmiş, mumlu çaputa sarmıştı. - Mustafa Necati Sepetçioğlu
Birleşik Kelimeler: mumlu kâğıt
YUNMA
- Yunmak işi
MEZUN (Kelime Kökeni: Arapça meʾẕūn)
-
Bir okulu bitirerek diploma almış (kimse)
Bu kitabı ilk okuduğumda, çiçeği burnunda bir fakülte mezunuydum. - Adalet Ağaoğlu
-
İzin almış, izinli
Vedia'dan öğrendim, seyahate çıkacakmışsınız, mezunmuşsunuz. - Peyami Safa
-
Bir iş için yetki verilmiş, yetkili
Bunu yapmaya mezun değilim.
Ata Sözleri ve Deyimler
- mezun olmak
MUYLU
- Başka bir parça için dönme ekseni görevini yapan, silindir biçiminde parça
- Bir milin yatağında dönmesini sağlayan bölüm
- Bir top namlusunun iki yanına tutturulan miller
Birleşik Kelimeler: muylu yatağı