MACERASIZ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
MACERASIZ harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli MACERASIZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
SAZCI13,
IRAMA
- Iramak işi
SARMA
-
Sarmak işi
Evlerindeki düzensizliğin, yozlaşmanın ve erinçsizliğin her yanı sarmasının yaratıcısı annesiydi. - Muzaffer Uyguner
- Saran, içine alan şey, zarf
- Çevirme
- Lahana, pazı ve üzüm yaprağının hazırlanan içle sarılmasıyla yapılan etli veya zeytinyağlı yemek
- Bir ayakta alınan, paralel veya dik olarak dikmelerin üzerine yerleştirilen direk
-
Sarılarak yapılan
Sarma yay.
Birleşik Kelimeler: sarma kafiye, ciğer sarma, kilit sarma, zeytinyağlı sarma, lahana sarması, tavuk sarması, yaprak sarması
MISRA (Kelime Kökeni: Arapça miṣrāʿ)
- Dize
SIRMA
-
Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel
Açık gri etrafı iki parmak kalınlığında sarı sırma işlemeli, gayet zarif bir kumaş. - Refik Halit Karay
-
Bu telden yapılmış veya bu tel gibi olan
Altın yaldızlı ve siyah çiçekli aynalar duvarlara sırma kordonlarla asılıdır. - Salâh Birsel
- Rütbe gösteren şerit
Birleşik Kelimeler: sırma saç
SARIM
- Sarma işi
- Bir şeyi bir kez saracak miktar
- Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası
ARIZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿāriża)
- Aksama, aksaklık, bozulma
- Engebe
- Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekar işaretlerinin ortak adı
Ata Sözleri ve Deyimler
- arıza yapmak
ARACI
- Ara bulucu
- İki şey arasında bağlantı kuran kimse, vasıta
- Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt, komprador
- İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği
Ata Sözleri ve Deyimler
- aracı koymak
Birleşik Kelimeler: aracı banka, borsa aracısı
EMRAZ (Kelime Kökeni: Arapça emrāż)
- Hastalıklar
MEZRA (Kelime Kökeni: Arapça mezraʿ)
- Ekime elverişli, ekilecek tarla veya yer, ekenek
- Kırsalda birkaç evden oluşan en küçük yerleşim birimi
MEZAR (Kelime Kökeni: Arapça mezār)
-
Ölünün gömülü olduğu yer, gömüt, kabir, sin(I), makber, metfen
Yurdumuzun on dört yerinde Yunus'a ait olduğu söylenen türbe ve mezarlar vardır. - Ahmet Kabaklı
Ata Sözleri ve Deyimler
- mezardan çıkarmak
- mezarını kazmak
Birleşik Kelimeler: mezar kaçkını, mezar soyguncusu, mezar taşı, anıt mezar
MARAZ (Kelime Kökeni: Arapça maraż)
- Hastalık
- Dayanılması güç durum
-
Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan
Aman ne maraz adamsın!
MACAR
- Macaristan halkından veya bu halkın soyundan olan kimse
Birleşik Kelimeler: Macar biberi, Macar ineği, Macar salamı
MECRA (Kelime Kökeni: Arapça mecrā)
- Yatak
- Bir işin gidişi, bir olayın doğrultusu
Ata Sözleri ve Deyimler
- mecrası değişmek
- mecrasında gitmek
ARSIZ
-
Utanması, sıkılması olmayan, yılışık, yüzsüz (kimse)
Arsız ve aptal mahalle çocuğu rolüne çıkmıştı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
- Açgözlü davranan (kimse)
- Kolayca üreyebilen (bitki)
Ata Sözleri ve Deyimler
- arsızın yüzüne tükürmüşler, "yağmur yağıyor" demiş
Birleşik Kelimeler: arsız arsız, dayak arsızı, tokat arsızı
ACIMA
- Acımak durumu
-
Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
Sizin zerre kadar acımanız yok mu? - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: acıma duygusu, acıma hissi