MAATTEESSÜF Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
MAATTEESSÜF harflerini içeren 4 harfli 33 kelime bulunuyor. 4 harfli MAATTEESSÜF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
FÜME13,
TAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭāʿat)
- Allah'ın buyruklarını yerine getirme, ibadet etme
ATMA
-
Atmak işi
Yolda giderken balgamını herkesin geçtiği yola atmayı çok doğal sayanı neden seveyim? - Adalet Ağaoğlu
Birleşik Kelimeler: cirit atma, çekiç atma, disk atma, gülle atma
ETME
- Etmek işi
Ata Sözleri ve Deyimler
- etme bulma dünyası
EMET
- Kütahya iline bağlı ilçelerden biri
META (Kelime Kökeni: Arapça metāʿ)
- Mal, ticaret malı
-
Sermaye
Batı'dan aldığımız öteberi arasında en kıymetli meta kendi memleketimizi karış karış dolaşma arzusu olmalıdır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu
SAAT (Kelime Kökeni: Arapça sāʿat)
-
Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası
Beş altı mil ötedeki karşı kıyıya bir saatte varabilirdik ancak. - Azra Erhat
-
Vakit, zaman
Oyuncular meyus olmayarak gene saati geldiği vakit perdelerini açtılar. - Memduh Şevket Esendal
-
Bir işin yapıldığı belli bir zaman
Yemek saati.
Kahvaltı saati. Uyku saati. Çalışma saati.
-
Günün hangi anı olduğunu gösteren alet
Kolundaki krome saate göz attı. - Refik Halit Karay
-
Sayaç
Elektrik saati. Su saati.
Ata Sözleri ve Deyimler
- saat bir (veya iki, üç ...) yönünde
- saat bu saat
- saat gibi
- saat gibi işlemek
- saati çalmak
- saati saatine uymamak
- saat on bir buçuğu çalmak
- saat tutmak
Birleşik Kelimeler: saat açısı, saat ayarı, saat başı, saat camı, saat cebi, saat çiçeği, saat dairesi, saat dilimi, saat farkı, saat kulesi, saati saatine, alafranga saat, alaturka saat, ampersaat, ana saat, biyolojik saat, çalar saat, elektronik saat, ezani saat, guguklu saat, kilovatsaat, lümensaat, o saat, ölü saat, vatsaat, yerel saat, yeşil saat, zevalî saat, akşam saati, beslenme saati, bilek saati, cep saati, çalışma saati, çay saati, duvar saati, elektrik saati, eşref saati, ezan saati, güneş saati, iş saati, kol saati, konsol saati, kontrol saati, kum saati, masa saati, mesai saati, meydan saati, okuma saati, park saati, su saati, uyku saati, yaz saati, yıldız saati, altın saatler, indirim saatleri
STAT (Kelime Kökeni: Fransızca stade)
- Stadyum
TAAM (Kelime Kökeni: Arapça ṭaʿām)
-
Yemek, yiyecek
Yemekte salçalı bir taam vardı. - Burhan Felek
Ata Sözleri ve Deyimler
- taam etmek
Birleşik Kelimeler: cennet taamı
TEST (Kelime Kökeni: İngilizce test)
- Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama
-
Doğru cevabın seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü
O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir. - Haldun Taner
- Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama
- Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması
Ata Sözleri ve Deyimler
- test etmek
Birleşik Kelimeler: gebelik testi, kalibrasyon testi, kurbağa testi, tüberkülin testi, zekâ testi
TEMA (Kelime Kökeni: İtalyanca tema)
-
Asıl konu, temel motif, ana konu
Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı. Tablonun teması.
- Öğretici veya edebî bir eserde işlenen konu, düşünce, görüş, tem, ana konu
- Bir besteyi oluşturan temel motif, ana konu
TASA
-
Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam(I)
Gazeteleriniz sürüm tasasına kapıldılar mı hemen İstanbul'un nabzını tutarlar. - Falih Rıfkı Atay
- Tatmin edici olmayan veya tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik içinde bulunulduğunda duyulan tedirgin edici duygu
Ata Sözleri ve Deyimler
- tasa çekmek
- tasa etmek
- tasasına düşmek
- tasası sana mı düştü?
ASES (Kelime Kökeni: Arapça ʿases)
- Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi
- Gece bekçisi
Birleşik Kelimeler: asesbaşı
ASMA
- Asmak işi
-
Asılmış, asılı
Öksüz, odanın ortasına kurulu çarşaftan bozma asma salıncağın içinde uyuyordu. - Ayşe Kulin
Birleşik Kelimeler: asma bahçe, asma kat, asma kilit, asma köprü, asma merdiven, asma tavan
- Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan üzüm vb. bitkiler
- Belirli bir tür üzüm veren bitki (Vitis)
Birleşik Kelimeler: asma bıyığı, asma biti, asma kabağı, asma yaprağı, akasma, karaasma, sarıasma, Frenk asması, meryemana asması, üzüm asması, yaban asması
ESME
-
Esmek işi
Meltemin esmeye başladığı güneyden yavaş yavaş rüzgârsız ölü dalgalar sallana sallana gelmeye koyuldu. - Halikarnas Balıkçısı
ESMA (Kelime Kökeni: Arapça esmāʾ)
- Adlar, isimler
Ata Sözleri ve Deyimler
- esmayı üstüne sıçratmak
Birleşik Kelimeler: esmayıhüsna, esmayışerife