MAATTEESSÜF Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
MAATTEESSÜF harflerini içeren 3 harfli 27 kelime bulunuyor. 3 harfli MAATTEESSÜF kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
TÜF11,
ATA
- Baba
-
Dedelerden ve büyükbabalardan her biri
Ey kız gözüme huri görünürsün / Atan sevmez seni benden ziyade - Karacaoğlan
- Kişinin geçmişte yaşamış olan büyükleri
Ata Sözleri ve Deyimler
- atadan babadan görmek
- ata dostu oğla mirastır
- atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta
- atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar
- ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek
- atasını tanımayan Allah'ını tanımaz
Birleşik Kelimeler: atabey, ataerki, ata lira, atasarısı, atasözü
ATE
- Tanrıtanımaz
TAT
- Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum
- Tatlılık
-
Hoşa giden durum, lezzet, zevk
Öğle yemeğinden sonra gelen rehavetin tadı, hiçbir gece uykusunda bulunmaz. - Şevket Rado
Ata Sözleri ve Deyimler
- tadı damağında kalmak
- tadı gelmek
- tadı kaçmak (veya gitmek)
- tadına bakmak
- tadına doyum olmamak
- tadına varmak
- tadında bırakmak
- tadından yenmemek
- tadını almak
- tadını bulmak
- tadını çıkarmak
- tadını kaçırmak
- tadını tuzunu bulmak
- tadı tuzu kalmamak (veya bozulmak)
- tadı tuzu yok
- tat almak
- tat kazanmak
- tat vermek
Birleşik Kelimeler: tat alma duyusu, tat alma organı, tatbilir, tat duyusu, ağız tadı, damak tadı, kabak tadı
- Dilsiz
- Türklerin egemen olduğu yerlerde yaşayan Arap veya İranlılar
- Hazar Denizi kıyısında, İran Azerbaycanı sınırında yaşayan, İran soyundan olan bir topluluğun adı
ASA (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṣā)
- Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek
- İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa
Birleşik Kelimeler: mareşallik asası
AST
- Alt
- Birinin buyruğu altında olan görevli, madun
- Birine göre alt aşamada olan kimse, madun
- Rütbe veya kıdemce küçük olan asker
Birleşik Kelimeler: astsubay
ÂMÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)
- Görme engelli
-
Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin
Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. - Necati Cumalı
-
Uyarma veya şartlı bir ifade niteliğinde olan bir cümleyi, başka bir cümleye bağlamaya yarayan bir söz
Fala inanmam ama fırsat bulursam baktırmadan da yapamam. - Kemal Tahir
-
Beklenmeyen bir sonucu anlatan iki cümleyi onun sebebi durumunda olan cümleye bağlayan bir söz
Gerçi yeni nesil, eskiyi öğrenmekte bir fayda görmüyor ama ben gene de yazayım. - Burhan Felek
-
Bir yargıyı veya bir buyruğu pekiştirmek için de kullanılan bir söz
Güzel ama güzel bir söz söyledi.
-
Bazen dikkati çekmek için cümlenin sonuna getirilen bir söz
Gerçi vekillerden bazıları yerli yerinde duruyordu ama! - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- ama ne
- aması maması yok!
- aması var
MET (Kelime Kökeni: Arapça medd)
-
Kabarma
Bir met zamanı gökyüzü kurşunla örtülü / Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi - Yahya Kemal Beyatlı
Birleşik Kelimeler: metcezir
- Çelik çomak oyununda kullanılan değnek parçası
- Bu oyunda kullanılan, 10-15 santimetre uzunluğundaki değnek
MAT (Kelime Kökeni: Farsça māt)
- Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi
Ata Sözleri ve Deyimler
- mat etmek
- mat olmak
Birleşik Kelimeler: şah mat
- Parlak olmayan, donuk
Birleşik Kelimeler: ipek matı
SET (Kelime Kökeni: Arapça sedd)
- Toprağın kaymasını veya suyun akmasını önlemek için yapılan kalın duvar
-
Bulunulan yerden daha yüksekte kalan düzlük
Köşebaşını dönünce karşımıza merdivenli bir setin üstünde kubbeli bir bina çıktı. - Reşat Nuri Güntekin
- Seki
- Ateşli silahlarda namlunun içindeki helisin çıkıntı bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- set çekmek
Birleşik Kelimeler: set üstü ocak
- Masa tenisi, voleybol vb. oyunlarda maçın her bir bölümü
-
Takım, grup
Tencere seti, kitap seti
Birleşik Kelimeler: uyku seti
TAM (Kelime Kökeni: Arapça tāmm)
-
Eksiksiz, kesintisiz
Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım. - Aka Gündüz
- Bütün, tüm
- En elverişli, en uygun
-
Tıpkı
Tam istediğim gibi davrandın.
-
O sırada, o anda
Tam mağazaya girecekken arkadaşım çağırdı.
-
Gerçek, kusursuz
Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü. - Orhan Seyfi Orhon
- Ehliyetli, yetkin
- Amerikan doları
Ata Sözleri ve Deyimler
- tam adamına çatmak
- tam adamını bulmak (veya adamına düşmek)
- tam gelmek (veya olmak)
- tam maaşla tekaüt (veya emekli)
- tam üstüne basmak
Birleşik Kelimeler: tam açı, tam algı, tam altın, tam anlamıyla, tam asalak, tam bakım, tam bilet, tam bölen, tam ekmek, tam er, tam gaz, tam gün, tam kafiye, tamkare, tam manasıyla, tam mesai, tam not, tam otomatik, tam pansiyon, tam sayı, tam sırası, tam siper, tamtakır, tam tamına, tam tarife, tam yol, aklı tam ayar, ortak tam bölen, tamı tamına
TAS (Kelime Kökeni: Arapça ṭās)
- Genellikle içine sulu şeyler konulan metal vb.nden yapılmış kap
-
Bu kabın alacağı miktarda olan
İki tas pirinç.
-
Başa giyilen metal koruyucu
Tulumbacılar yangınlarda başlarına kalaylı taslar giyerler. - Salâh Birsel
Ata Sözleri ve Deyimler
- tas gibi
Birleşik Kelimeler: tas kebabı, tas tarak, el tası, hamam tası, kafatası, karıntası, sefer tası, su tası, tıraş tası
TEM (Kelime Kökeni: Fransızca thème)
- Tema
MAS (Kelime Kökeni: Arapça maṣṣ)
- Emme, emerek içine çekme, soğurma
Birleşik Kelimeler: massetmek
SAM (Kelime Kökeni: Arapça sāmm)
- Sam yeli
Birleşik Kelimeler: sam yeli
- Rus yapısı, karadan havaya güdümlü silah
SEM (Kelime Kökeni: Arapça semm)
- Zehir
- İşitme