M ile Başlayan E ile Biten Kelimeler

M ile başlayan E ile biten 315 kelime bulundu.E ile başlayan M ile biten kelimeler

Ayrıca, "Me kelimesinin anlamı nedir? İçinde me olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

MEVHİBEİİLAHİYE34, MUHAYYERSÜMBÜLE33, MERKEZİLEŞTİRME23, MİNERALLEŞTİRME20, MİLLİLEŞTİRİLME20

14 Harfli Kelimeler

MÜSTEHCENLEŞME29, MENAFİİUMUMİYE27, MÜZMİNLEŞTİRME25, MODERNLEŞTİRME22, MERKEZLEŞTİRME22, MEDENİLEŞTİRME21, MERMERLEŞTİRME20, MAKİNELEŞTİRME19

13 Harfli Kelimeler

MUVACEHESİNDE31, MUVAFAKATNAME28, MARJİNALLEŞME27, MERHAMETSİZCE26, MÜESSESELEŞME23, MİNYATÜRLEŞME22, MÜKEMMELLEŞME22, MADDİLEŞTİRME22, MÜZİKLENDİRME22, MÜREKKEPLENME21, MÜNASEBETİYLE21, MADENSELLEŞME21, MELEZLEŞTİRME21, MAALMEMNUNİYE19, MİLLİLEŞTİRME18

12 Harfli Kelimeler

MÜHENDİSHANE26, MARANGOZHANE25, MUVAKKİTHANE24, MAGAZİNLEŞME24, MUHABBETNAME23, MÜRETTİPHANE23, MENEVİŞLENME23, MAVİLEŞTİRME23, MÜCELLİTHANE22, MAHKEMELEŞME22, MUKAVELENAME21, MAHALLİLEŞME21, MÜREKKEPLEME20, MERKEZİLEŞME20, MEMNUNİYETLE17, MANYETOMETRE17, MİNNETTARANE13

11 Harfli Kelimeler

MUZAFFERANE28, MEVLEVİHANE28, MÜZEVİRLEME24, MİSAFİRHANE23, MÜŞKÜLLEŞME23, MÜDAFAANAME23, MAHŞERLEŞME23, MENEVİŞLEME22, MÜZMİNLEŞME22, MUAHEZENAME21, MORFİNLENME20, MUAHEDENAME20, MÜTEGALLİBE20, MARİFETİYLE20, MODERNLEŞME19, MUAYENEHANE19, MERKEZLEŞME19, MESABESİNDE18, MEDENİLEŞME18, MENAKIPNAME18
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

MUZAFFERCE30, MÜJDELENME25, MAHPUSHANE25, MUZİPLEŞME23, MEVZİLENME21, MÜHÜRLETME20, MÜHÜRLENME20, MEYVELENME20, MADDİLEŞME19, MADDELEŞME19, MEHTERHANE19, MELEZLEŞME18, MERHEMLEME17, MORMENEKŞE16, MİSKİNHANE16, MÜZİKALİTE16, MÜSTEMLEKE15, MANTARHANE15, MİLLİLEŞME15, MELEZLENME15
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

MÜJDELEME24, MAPUSHANE20, MAHMUDİYE20, MAHCUBANE20, MAVİLEŞME20, MUCİBİNCE19, MUHAYYİLE19, MÜHİMSEME19, MÜHÜRLEME19, MÜTEARİFE18, MÜVEKKİLE18, MÜSTEHASE18, MÜFEKKİRE18, MÜREBBİYE18, MAĞRURANE18, MAHZUNANE18, MEMİŞHANE18, MUGANNİYE17, MÜHRELEME17, MAHKÜMANE17
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

MUVACEHE23, MÜSVEDDE22, MÜCAHEDE20, MUHAVERE20, MÜŞAHEDE20, MÜŞAVERE20, MAHVETME20, MUVAZENE19, MÜNAVEBE19, MÜBAHASE18, MORTGAGE18, MÜZAYEDE18, MUSAHABE17, MUHASEBE17, MÜDAHALE17, MÜEYYİDE17, MUKAVELE16, MÜBAREZE16, MÜCADELE16, MUHABERE16
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

MEVHİBE20, MÜFREZE19, MUZİPÇE19, MAJESTE18, MAHBUBE17, MUAHEZE16, MÜHLİYE16, MAHMUDE16, MEĞERSE16, MUAREFE15, MUAHEDE15, MİHRACE15, MÜŞKÜLE15, MEŞGALE15, MEVKUTE15, MEFKURE15, MEKSEFE15, MUMHANE14, MERHUME14, METHİYE14
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

MEVİZE16, MUCİZE14, MOTİVE14, MESAFE14, MAHİYE13, MOZOLE12, MABUDE12, MEŞİME11, MÜDİRE11, MEŞALE10, MESABE10, MERTÇE10, MASUME10, MEYANE9, MESAME9, MAMURE9, MALİYE9, MEMURE9, MESİRE8, MESELE8
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

MÜJDE19, MAHFE16, MEYVE14, MÖBLE14, MÜHRE12, MİDYE10, MADDE10, MEHLE10, MEBDE10, MELCE9, MENŞE9, MONTE7, MUARE7, MASKE7, METRE6, MARKE6, MAİLE6

4 Harfli Kelimeler

MÜGE11, MÜZE10, MEZE8, ME8, MİDE7, MEME6, MİNE5, MEKE5, MALE5

2 Harfli Kelimeler

ME3

ME

  • Türk alfabesinin on altıncı harfinin adı, okunuşu

[isim]

  • Koyun, kuzu vb. hayvanların çıkardığı ses

    Kara koyun kuzular kuzulamaz / Me deme - Fazıl Hüsnü Dağlarca

MİNE (Kelime Kökeni: Farsça mīnā)

[isim]

  • Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı
  • Saat kadranı
  • Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku

[mecaz]

  • İnce ve parlak nakış

Birleşik Kelimeler: mine çiçeği, ağaç minesi

MEKE

[isim]

[halk ağzında]

  • Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği

Birleşik Kelimeler: sakar meke

[isim]

[halk ağzında]

  • Mısır ve tanesi
  • Mısır unundan yapılan ekmek

METRE (Kelime Kökeni: Fransızca mètre)

[isim]

[matematik]

  • Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, 100 cm'lik temel uzunluk ölçüsü birimi

    İskenderun Körfezi'ne sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum. - Refik Halit Karay

  • Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı

Birleşik Kelimeler: metrekare, metreküp, metre sistemi, akselerometre, alkalimetre, alkolmetre, altimetre, ampermetre, anemometre, areometre, asidimetre, azotometre, barometre, bolometre, çelik metre, dansimetre, debimetre, dekametre, densimetre, desimetre, dilatometre, dinamometre, elektrodinamometre, elektrometre, fotometre, füzyometre, galvanometre, gazometre, grafometre, gramsantimetre, grizumetre, hektometre, hidrometre, higrometre, interferometre, kalorimetre, kilogrammetre, kilometre, klinometre, kolorimetre, kronometre, lüksmetre, manometre, manyetometre, mikrometre, milimetre, minimetre, odyometre, oleometre, ozonometre, ödyometre, parametre, parkmetre, pedometre, piknometre, pirometre, plüviyometre, polarimetre, radyometre, sakarimetre, sakkarometre, santimetre, sülfürimetre, şerit metre, takeometre, takimetre, takometre, taksimetre, tansiyometre, telefonometre, telemetre, termometre, voltametre, voltmetre

MARKE (Kelime Kökeni: Fransızca marqué)

[sıfat]

[spor]

  • `Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, tutmak, gölgelemek, markaja almak` anlamındaki marke etmek birleşik fiilinde geçen bir söz

MAİLE (Kelime Kökeni: Arapça māʾile)

[isim]

[eskimiş]

[coğrafya]

  • Aklan

MEME

[isim]

[anatomi]

  • Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik
  • Bazı araçların meme başına benzeyen bölümü

    Tam topu şişirmiş, memesini bağlıyordu. - Rıfat Ilgaz

  • Vücudun herhangi bir yerinde oluşmuş küçük çıkıntı

    O, sağ elinin parmaklarını bükerek kulak memesinin altına koymuş, ağzı açıktı. - Sait Faik Abasıyanık

[askerlik]

  • Ateşli silahların veya bazı patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı

    Tüfek memesi.

[denizcilik]

  • Gemi çıpasında kolların birleştiği şişkin yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • memeden kesmek
  • memede olmak
  • meme vermek
  • meme yapmak

Birleşik Kelimeler: meme başı, meme bezi, meme süngeri, basur memesi, göz memesi, gözyaşı memesi, keçimemesi, kızmemesi, köpekmemesi, kulak memesi, tavşanmemesi

MONTE (Kelime Kökeni: Fransızca monté)

[isim]

  • Montaj

Ata Sözleri ve Deyimler

  • monte etmek

MUARE (Kelime Kökeni: Fransızca moiré)

[isim]

  • Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir kumaş türü, kareli kumaş

[sıfat]

  • Bu kumaştan yapılan

MASKE (Kelime Kökeni: Fransızca masqué)

[isim]

  • Boyalı karton, kumaş veya plastikten yapılan ve başkalarınca tanınmamak için yüze geçirilerek kullanılan yapma yüz
  • Korunmak için özel olarak yapılıp yüze geçirilen şey

    Gaz maskesi.

  • Yüz ve boyun güzelliği için cilde sürülen krem, macun vb. şeyler

[mecaz]

  • Gerçek duyguları veya bir şeyin gerçek görünüşünü gizleyen aldatıcı görünüş, davranış

    Hayırseverlik maskesiyle kendi çıkarını yürütüyor.

[ruh bilimi]

  • Kişinin oynadığı rol veya hem kendisine hem de çevresine karşı takındığı davranış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maskesi düşmek
  • maskesini atmak
  • maskesini düşürmek (veya kaldırmak)

Birleşik Kelimeler: gaz maskesi, karnaval maskesi, toz maskesi

MİDE (Kelime Kökeni: Arapça miʿde)

[isim]

[anatomi]

  • Omurgalılarda, sindirim sisteminin, yemek borusu ile onikiparmak bağırsağı arasında besinlerin sindirime hazır duruma getirildiği; omurgasız hayvanlarda ise sindirim kanalının bu bölgeye karşılık olan parçası

[mecaz]

  • Karın, karın bölgesi

[mecaz]

  • Yemek yeme isteği

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mide (veya midesini) bulandırmak
  • midesi almamak (veya kaldırmamak veya kabul etmemek veya götürmemek)
  • midesi bulanmak
  • midesi ekşimek (veya kaynamak veya yanmak)
  • midesi ezilmek (veya kazınmak)
  • mideye indirmek
  • mideye oturmak
  • mideyi bastırmak

Birleşik Kelimeler: mide ağzı, mide fesadı, mide kapısı, mide spazmı

MESİRE (Kelime Kökeni: Arapça mesīre)

[isim]

  • Gezilecek, piknik yapılacak yer.

MESELE (Kelime Kökeni: Arapça mesʾele)

[isim]

  • Sorun

    Gazeteler vakit vakit bir meseleyi öne sürerler. - Nazım Hikmet

  • Güç iş

    Bunların Fransızcasını sökmek bir mesele, manalarını sökmek ikinci bir meseledir. - Reşat Nuri Güntekin

[eskimiş]

[matematik]

  • Problem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesele çıkarmak
  • mesele etmek
  • mesele olmak
  • mesele yapmak
  • mesele yok!

Birleşik Kelimeler: boğaz meselesi, gönül meselesi, ölüm kalım meselesi

MEZE (Kelime Kökeni: Farsça meze)

[isim]

  • İçki içilirken yenilen yiyecek

    Salatayı, peyniri yenilediler. Bu kadar mezenin yenilip bu kadar içkinin içilmesi gene de bir saat sürmedi. - Necati Cumalı

[mecaz]

  • Eğlence, alay

MEŞE (Kelime Kökeni: Farsça bīşe)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kayıngillerden, üç yüz kadar türü arasında, yaz kış yapraklarını dökmeyenleri de bulunan, kerestesi dayanıklı bir orman ağacı (Quercus)

[sıfat]

  • Bu ağaçtan yapılan

Birleşik Kelimeler: meşe kömürü, meşe odunu, meşe palamudu, saçlı meşe, saplı meşe, sidikli meşe, tüylü meşe, mantar meşesi, mazı meşesi, palamut meşesi, Türk meşesi, yer meşesi