LÜLEBURGAZ Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler
LÜLEBURGAZ harflerini içeren 3 harfli 33 kelime bulunuyor. 3 harfli LÜLEBURGAZ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GÜZ12,
ELA
- Gözde sarıya çalan kestane rengi
-
Bu renkte olan
Ela gözlerini sevdiğim dilber / Seni görmeyeli göresim geldi - Karacaoğlan
LAL (Kelime Kökeni: Farsça lāl)
- Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş
Ata Sözleri ve Deyimler
- lal etmek
Birleşik Kelimeler: lalüebkem
- Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş
- Bu taşın renginde olan
- Kırmızı renkli bir tür mürekkep
ULA
- Muğla iline bağlı ilçelerden biri
ABE
- Seslenmek ve dikkati çekmek için özellikle Rumeli'de kullanılan bir söz
BRE (Kelime Kökeni: Rumca)
-
`Ey, hey` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
Bre Arslan Bey! Sen bu işi kolay mı sanırsın? - Sevinç Çokum
- `Be` yerine kullanılan bir seslenme sözü
-
`Vay` anlamında şaşma bildiren bir seslenme sözü
Bre, bu ne büyük gemi!
- Şaşkınlık, coşku anlatan bir seslenme sözü
-
Tekrarlanan iki emir kipi arasına getirilerek işin sürekliliğini anlatan bir söz
Öyle bir yol ki git bre git, bitmez. Gez bre gez. Dolaş bre dolaş. - Ahmet Rasim
BAL
- Bal arılarının bitki ve çiçeklerden topladıkları bal özünden yapıp kovanlarındaki petek gözlerine doldurdukları, rengi beyazdan esmere kadar değişen tatlı, koyu, sıvı madde
- Olgunlaşmış incirin, dışına sızan tatlısı
- Ağaçların kabuğundan sızarak pıhtılaşan besi suyu
Ata Sözleri ve Deyimler
- bal alacak çiçeği bilmek (veya bulmak)
- bal bal demekle ağız tatlanmaz
- bal dök de yala
- bal gibi
- balı dibinden, yağı yüzünden
- balın âlâsı oğlun tazesinden
- balı olan bal yemez mi?
- balı parmağı uzun yemez, kısmetlisi yer
- bal ile kaymak yenir ama her keseye göre değil
- bal olan yerde sinek de olur
- bal sağmak
- bal tutan parmağını yalar
Birleşik Kelimeler: bal arısı, balçiçeği, bal dudak, balgümeci, balhane, bal kabağı, bal kelebeği, balköpüğü, bal mumu, bal özü, bal peteği, bal rengi, acı bal, deli bal, süzme bal, ağaç balı, çam balı, gümeç balı, gün balı, kedi balı, kehribar balı, meyan balı, oğul balı, pamuk balı
BAR
-
Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu
Bahçesi var, bağı var, ayvası var, narı var / Atamızdan yadigâr bizde ata barı var - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- bar tutmak
Birleşik Kelimeler: barbaşı, bar havası
-
Danslı, içkili eğlence yeri
Barın kapısından bir adam fırladı. - Attila İlhan
-
Ayaküstü içki içilen eğlence yeri
Barlarda, gazinolarda millî dilin konuşulduğunu pek işitmezdiniz. - Orhan Seyfi Orhon
-
Amerikan bar
Barda yan yana oturuyor, içiyoruz. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: Amerikan bar
- Hava basıncı birimi
- Ateşten, mide bozukluğundan, ağızda, dil ve dişlerde meydana gelen acılık, pas
Ata Sözleri ve Deyimler
- bar bağlamak (veya tutmak)
- Halter sporunda ağırlığı oluşturan kiloları birbirine bağlayan metal çubuk
Birleşik Kelimeler: barparalel
BEL
- İşaret
Ata Sözleri ve Deyimler
- bel etmek
-
İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm
Kolum, boynundan beline doğru kayıyor. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi
Bel ağrısı.
- Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası
-
Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer
Çıksam yüksek bellere gün eylesem / Acep nazlı yâr duyar mı ola? - Halk türküsü
- Geminin orta bölümü
- Bardak, şişe, vazo vb.nin ortasındaki dar bölüm
Ata Sözleri ve Deyimler
- bel bağlamak
- belden aşağı vurmak
- beli açılmak
- beli bükülmek
- beli çökmek
- belini bükmek
- belini doğrultmak
- belini kırmak
- belini vermek
- bel kırmak
- bel vermek
Birleşik Kelimeler: bel ağrısı, bel bağı, bel evladı, bel fıtığı, belgevşekliği, bel kemeri, belkemiği, bel kemiği, bel kündesi, belsoğukluğu, beli bükük, yarı bel, yol bel, etek belde, elibelinde, eteği belinde, kantarı belinde
- Meni
Ata Sözleri ve Deyimler
- beli gelmek
- belinden gelmek
- Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı
Ata Sözleri ve Deyimler
- bel bellemek
Birleşik Kelimeler: çatal bel
- Ses şiddetiyle ilgili birim
LEB
-
`Daha söze başlanırken ne denmek istenildiğini çabucak anlamak` anlamındaki leb demeden leblebiyi anlamak deyiminde geçen bir söz
Doğrusu leb demeden leblebiyi anlarmışsınız, demek ister. - Orhan Kemal
RAB (Kelime Kökeni: Arapça rabb)
- Tanrı
ÜRE (Kelime Kökeni: Fransızca urée)
- Azotlu besinlerin vücutta yanmasıyla oluşan, erimiş bir durumda idrarla dışarı atılan azotlu madde
- Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan temel gereçlerden beyaz, billursu toz, kaorit tutkalı
ARZ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarż)
- Sunma
- Piyasaya mal sürülmesi, sunu
- Yüksek bir makama anlatma, bildirme
Ata Sözleri ve Deyimler
- arz etmek
Birleşik Kelimeler: arzıendam, arz odası, arz talep, arzuhâl, para arzı
- En, genişlik
-
Yer, yeryüzü
Büzülüp kaldığım köşede sabahın bir an evvel olmasını, güneşin bir saat evvel arza inmesini bekliyorum. - Etem İzzet Benice
Birleşik Kelimeler: arz cazibesi, arz dairesi, arz derecesi
ABU
-
Şaşma ve korku bildiren bir söz
Abu, neler oluyormuş!
BUL
- Yalnız iki geniş yüzü testere ile düzeltilmiş tahta
EZA (Kelime Kökeni: Arapça eẕāʾ)
-
Üzme, sıkıntı verme, üzgü
Gün geçtikçe içimde anlaşılmaz bir eza uyanmaya başlamıştı. - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: eza cefa