[sıfat]

• Kürkü olan, kürk giymiş

• Kürkle süslenmiş

  Hizmetçi kadın gri pardösüsünü, içleri kürklü eldivenlerini, şapkasını getirip verdi. - Sait Faik Abasıyanık

• Postu kürk olarak kullanılan (hayvan)

[sıfat]

• Ürünü olan

[sıfat]

• Ürkü veren

[sıfat]

• İçinde ünlü harf bulunan (söz)

[sıfat]

• Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan

[sıfat]

• Bürünmüş

[sıfat]

• Bükülmüş olan

[sıfat]

• Dürülmüş, kıvrılmış

[sıfat]

• Faulü olan, faul yapmış olan

[zarf]

• Faul yaparak

  Çok faullü oynadığı için oyundan alındı.

[sıfat]

• Kendisine büyü yapılmış (kimse)

• Büyü gücü olan, sihirli, afsunlu, efsunlu, füsunlu, füsunkâr, efsunkâr, sihirkâr

[mecaz]

• Çok etkileyici

  Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak / Rüyalarım kadar sade, güzeldin - Ahmet Hamdi Tanpınar

[sıfat]

• Dört parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dört tane bulunan

  Dörtlü sefer tası. Dörtlü abajur.

[isim]

• İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde dört işareti bulunan kâğıt veya pul

[isim]

[müzik]

• Dört kişiden oluşan müzik topluluğu, kuartet

[isim]

• Taşıtlarda uyarı için dört sinyal lambasının aynı anda yanıp sönmesini sağlayan düzen, flaşör

[sıfat]

• Örtüsü olan

  Ampir koltuklu, keten masa örtülü bir lokantaydı. - Selçuk Erez

• Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış

  Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü. - Ahmet Haşim

[mecaz]

• Gizli, saklı

[zarf]

[mecaz]

• Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde, müphem

[sıfat]

• İçinde üzüm olan

[isim]

• Erzincan iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[tarih]

• Yangınları haber vermesi için yangın kulelerinde ve başka uygun yerlerde bekletilen gözetleyici

[sıfat]

[dil bilgisi]

• Yumuşak