LİPSOS ile Oluşan Kelimeler (LİPSOS Kelime Türetme)
LİPSOS harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. LİPSOS kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Lipsos kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
6 Harfli Kelimeler
LİPSOS13
5 Harfli Kelimeler
POLİS11
4 Harfli Kelimeler
SLİP9, SİLO6
3 Harfli Kelimeler
POS9, LOP8, PİS8, PİL7, SOS6, SİS5, SOL5
2 Harfli Kelimeler
İP6, İS3, OL3, Sİ3, İL2
İL
-
Ülkenin vali yönetimindeki bölümü, vilayet
İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. - Anayasa
- Şehrin niteliklerini taşıyan büyük yerleşim yeri
- Ülke, yurt
- Eski Türklerde devlet
Birleşik Kelimeler: ilbay
İS
-
Dumanın değdiği yerde bıraktığı kara leke
Uzandı, is çıkarmaya başlayan fitili kesti. - Memduh Şevket Esendal
- Yakıtın tam yanmamasından oluşan, dumanla yükselen kömürleşmiş tanecikler
- Sürme (II)
Ata Sözleri ve Deyimler
- ise tutmak
- isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar
OL
-
O gösterme sıfatı
Dedi gördüm ol habibin anasın - Süleyman Çelebi
- O gösterme zamiri
Sİ (Kelime Kökeni: İtalyanca si)
- Gam dizisinde la ile do arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
- Silisyum elementinin simgesi
SİS
-
Atmosferin alt tabakalarındaki küçük su taneleri veya buhardan oluşan bulutların çok alçalarak yeryüzüne kadar inmesiyle oluşan duman
Kalküta'yı süt mavisi bir akşam sisi kaplıyor. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: sis bombası, sis farı, sis lambası, sis perdesi, buz sisi
SOL
-
Vücutta kalbin bulunduğu tarafta olan, sağ karşıtı
Sol el. Sol kulak.
-
Bu taraftaki yön
Sola dönmek.
- Sosyalizme yakın görüşte olan grup
- Boksta sol yumrukla vuruş
Ata Sözleri ve Deyimler
- sola kaymak
- sol eli beklemek
- sol tarafından kalkmak
- sol yapmak
Birleşik Kelimeler: sol açık, sol bek, sol eğilimli, sol haf, sol iç, sol şerit, solda sıfır, ortanın solu
- Gam dizisinde fa ile la arasındaki ses
- Bu sesi gösteren nota işareti
Birleşik Kelimeler: sol anahtarı
- Peru para birimi
SİLO (Kelime Kökeni: Fransızca silo)
- Tahıl vb. ürünlerin korunduğu, saklandığı veya depolandığı, genellikle silindir biçiminde ambar
Birleşik Kelimeler: silo yemi
SOS (Kelime Kökeni: Fransızca sauce)
- Bazı yemeklerin üzerine dökülen, domates, baharat vb. şeylerle yapılan karışım
İP
-
İplik
Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı. - Necati Cumalı
- Asarak öldürme cezası
Ata Sözleri ve Deyimler
- ip atlamak
- ipe çekmek
- ipe dizmek
- ipe gelesice
- ipe gitmek
- ipe sapa gelmemek
- ipe un sermek
- ipi (birinin) eline geçmek
- ipi çözmek
- ipi kırmak
- ipi koparmak
- ip inceldiği yerden kopar
- ipini çekmek
- ipini kırmak
- ipini koparmak
- ipin ucunu kaçırmak
- ipi sapı yok
- ipiyle kuyuya inilmez
- ip koptuğu yerden bağlanır
- iple çekmek
- ipleri birinin elinde olmak
- ip takmak
- ipten almak
- ipten kazıktan kurtulmuş
- ipten kuşak kuşanmak
Birleşik Kelimeler: ip cambazı, ip iskelesi, ip merdiven, ip torba, ipucu, ipi çürük, ipi kırık, yağlı ip, çamaşır ipi, çırpı ipi, diş ipi, İngiliz ipi
PİL (Kelime Kökeni: Fransızca pile)
- Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çeviren araç, batarya
Ata Sözleri ve Deyimler
- pili bitmek
Birleşik Kelimeler: kalem pil, kuru pil, termoelektrik pil, güneş pili
LOP
-
Yumuşak, yuvarlak ve irice
Lop et.
Birleşik Kelimeler: lop et, lop incir, lop lop, lop yumurta
-
Bir organın yuvarlak ve birbirinden ayrılmış parçalarından her biri
Sağ akciğerde üç, soldakinde iki lop vardır.
PİS
- Leke, toz veya kirle kaplı olan, kirli, iğrendirici, murdar, mülevves
-
Kendinde pislik olan veya pislenmiş olan
Lağım suları pistir.
-
Beğenilmeyecek durumda olan, kötü, zararlı
Şu pis dünyanın acılarında bile öyle bir tat var ki her şeye razıyım. - Reşat Nuri Güntekin
-
Çirkin, sevimsiz olan
Demin o pis, ukala suratıyla sırıta sırıta yanıma yaklaştı. - Reşat Nuri Güntekin
-
İçinden çıkılması çok güç, karışık
Pis bir iş.
Birleşik Kelimeler: pis bıyık, pisboğaz, pis lakırtı, pis pis, pis söz, pis su, ağzı pis, eteğine pis
SLİP (Kelime Kökeni: İngilizce slip)
- Ödeme belgesi
- Paçasız ve sıkıca saracak biçimde dikilmiş erkek donu
POS
- Gür ve uzun (bıyık)
Birleşik Kelimeler: pos bıyık
POLİS (Kelime Kökeni: Fransızca police)
- Şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş, kolluk, zabıta
-
Bu kuruluşta yer alan görevli, kollukçu
İki gün sonra polisler eve giderek annesini götürdüler. - Halide Edip Adıvar
Birleşik Kelimeler: polis arabası, polisevi, polis hafiyesi, polis karakolu, polis noktası, adli polis, sivil polis, belediye polisi, koruma polisi, süvari polisi, toplum polisi