[isim]

• Her türlü maddeyi oluşturan çok ince ve uzun parça

  Ihlamur lifleriyle tavana asılmış kış kavunları gözünün önüne geliyordu. - Falih Rıfkı Atay

• Yıkanmak için kullanılan bitki telleri demeti veya türlü ipliklerden yapılmış örgü

  Yumuşak lifi alarak kurnaya batırdı. - Cahit Uçuk

[biyoloji]

• Tel

[isim]

• Arap alfabesinin ilk harfinin adı

Ata Sözleri ve Deyimler

• elifi mertek sanmak
• elifin hecesi var, gündüzün gecesi var

[isim]

[eskimiş]

• Uzlaştırma

[eskimiş]

• Kitap yazma

[hukuk]

• Telif hakkı

[sıfat]

• Yazarın kendisinin kaleme aldığı

  Babamın gene o tarihte oynanan bir telif piyesi de o sahnede oynamıştı. - Halit Fahri Ozansoy

Ata Sözleri ve Deyimler

• telif etmek

[isim]

• Yapması için birinden bir iş isteme

• İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri

  Böyle bir teklifi kabul edeceğini sanmıyorum. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

• teklif etmek

[isim]

[eskimiş]

• Teklifler

• Vergiler, salmalar

[sıfat]

[eskimiş]

• Dolambaçlı

• Eğri büğrü, çarpık

[isim]

• Yazar

  Müellif böylece kendisinden beklenen vazifeyi hakkıyla ve pek mükemmel olarak başarmıştır. - Asaf Halet Çelebi

[isim]

[eskimiş]

• Ant içirme, yemin ettirme

[isim]

• Bir tutuma, bir görüşe, bir davranışa karşı olan, aykırı olan kimse

  Muhaliflerin, Mecliste ordu aleyhine açtıkları cereyan devam ediyordu. - Atatürk

[sıfat]

• Aykırı

  Fikrine, ümidine, arzusuna muhalif bir şeye rast gelince hemen bozulur. - Ömer Seyfettin

[sıfat]

• Çeşit çeşit, çeşitli

  Bu bulut, gece düşen şahabın, yanarak bıraktığı muhtelif renkli bir dumandı. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[eskimiş]

• Zıt, birbirini tutmayan

[isim]

[tarih]

• Resim yazı