Let ile Biten Kelimeler
LET ile biten 61 kelime bulunuyor. Sonu LET olan kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Let ile başlayan kelimeler. İçinde let olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
12 Harfli Kelimeler
SİNEYİMİLLET16
10 Harfli Kelimeler
BAŞVEKALET21, İSPANYOLET18, MOTOSİKLET14
8 Harfli Kelimeler
MUADELET12, MEZELLET12, BİSİKLET11, SANDALET11, İSKERLET9
7 Harfli Kelimeler
FAZİLET16, SUHULET14, SEFALET14, TUVALET14, CEHALET14, DEHALET13, HAYALET13, KEFALET13, VEKALET13, KAZULET11, MOBİLET11, BESALET10, REZALET10, ARBALET9, DELALET9, DALALET9, İSKELET8, KANALET7
6 Harfli Kelimeler
GAFLET16, DEVLET14, MÜHLET13, SAVLET13, VUALET13, APOLET11, HASLET11, BUKLET9, ZİLLET9,
5 Harfli Kelimeler
GÖLET15, JİLET14, FİLET11, VELET11, GULET10, HALET9, PALET9, UZLET9, BİLET7, BALET7, OMLET7, RULET6, ATLET5, İLLET5
4 Harfli Kelimeler
ÖLET10, ALET4
ALET (Kelime Kökeni: Arapça ālet)
- Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
- Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç
- Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri
-
Maşa
Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- alet etmek
- alet işler, el övünür
- alet olmak
Birleşik Kelimeler: alet edevat, tansiyon aleti, çalgı aleti, kondisyon aleti, ses aleti, suç aleti, tesviye aleti
ATLET (Kelime Kökeni: Fransızca athlète)
- Kolsuz, askılı fanila
- Atletizmle uğraşan kimse, atletizmci
Birleşik Kelimeler: atlet fanilası
İLLET (Kelime Kökeni: Arapça ʿillet)
-
Hastalık
Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. - Peyami Safa
-
Hastalık derecesine varan alışkanlık
Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? - Hüseyin Cahit Yalçın
-
Bozukluk
Bu radyonun bir illeti var.
- Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)
- Sebep
Ata Sözleri ve Deyimler
- illet etmek
- illet olmak
Birleşik Kelimeler: köstebek illeti
ATALET (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭālet)
-
Tembellik
Sabah ataletiyle gezinerek kirli karyolasından sıyrıldı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
- İşsizlik, işsiz kalma
- İşlemezlik
- Süredurum
RULET (Kelime Kökeni: Fransızca roulette)
-
Bir bilyenin, dönmekte bulunan derin tepside yazılı numaralarından ve siyah ile kırmızı renklerden birinin üzerinde durmasıyla kazananı belirten kumar aracı ve bununla oynanan kumar
Oyuncakçı dükkânından satın alınmış, çocuk işi teneke bir makine ile dün gece cumhur cemaat rulet oynamıştık. - Refik Halit Karay
- Pastacı, terzi vb.nin kullandığı dişli, küçük demir çark
Birleşik Kelimeler: Rus ruleti
KANALET (Kelime Kökeni: Fransızca canalette)
- Küçük kanal
ASALET (Kelime Kökeni: Arapça aṣālet)
-
Soyluluk
Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum. - Necip Fazıl Kısakürek
- Asillik
- Bir görevi yüklenmiş olma, o görevin sahibi olma, vekillik karşıtı
- Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu
KOTLET (Kelime Kökeni: Fransızca côtelette)
- Pirzola
MİLLET (Kelime Kökeni: Arapça millet)
- Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu, ulus
-
Herkes, bir yerde bulunan kimselerin bütünü
Millet tütün paralarını alınca borcunu öder. - Necati Cumalı
-
Benzer özellikleri olan topluluk
Şu kadın milletinin kıskançlığının hiç sonu yok. - Ahmet Midhat
Ata Sözleri ve Deyimler
- milletin ağzı torba değil ki büzesin (veya dikesin)
Birleşik Kelimeler: milletlerarası, millet meclisi, milletsever, milletvekili, sineyimillet, yetmiş iki millet, erkek milleti, karı kız milleti
BİLET (Kelime Kökeni: Fransızca billet)
-
Para ile alınan ve konser, sinema, tiyatro vb. eğlence yerlerine girme, ulaşım araçlarına binme veya bir talih oyununa katılma imkânını veren belge
Biletini alıncaya kadar vapur da geldi. - Peyami Safa
Ata Sözleri ve Deyimler
- biletini kesmek
- bilet kesmek
Birleşik Kelimeler: açık bilet, kombine bilet, tam bilet, öğrenci bileti
BALET (Kelime Kökeni: Fransızca ballete)
- Bale yapan erkek sanatçı
OMLET (Kelime Kökeni: Fransızca omelette)
-
Çırpılmış yumurtayla sade olarak yapılabilen veya içine peynir, kıyma vb. katılarak tavada pişirilen bir yemek
Mantarlı omleti yedikten sonra uykudan bayılıyorduk. - Refik Halit Karay
İSKELET (Kelime Kökeni: Fransızca squelette)
-
İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih
Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar
- Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü
-
Bir şeyi oluşturan temel çatı
Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir eserin genel planı
Bir romanın iskeleti.
- Çok zayıf
-
Kuru, çıplak
Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- iskelete dönmek
- iskelet gibi
- iskeleti çıkmak
Birleşik Kelimeler: iskelet mobilya, gemi iskeleti
ADALET (Kelime Kökeni: Arapça ʿadālet)
- Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması, türe
-
Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme
Hiçbir kuvvet beni adaletin tecellisi için çalışmaktan menedemeyecektir. - Nazım Hikmet
-
Bu işi uygulayan, yerine getiren devlet kuruluşları
Suçlular adaletin pençesinden kurtulamazlar.
-
Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme, doğruluk
Germiyan'da Süleyman Şahımız adaletle hüküm sürer. - Feridun Fazıl Tülbentçi
Ata Sözleri ve Deyimler
- adalet dağıtmak
- adalete teslim etmek
- adalete teslim olmak
- adaletine sığınmak
Birleşik Kelimeler: adalet kapısı, adalet mahkemesi, adalet örgütü, adalet sarayı, sosyal adalet
EYALET (Kelime Kökeni: Arapça eyālet)
- Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan yönetim bölgesi
- Osmanlı Devleti'nde en büyük sivil veya askerî yönetim bölgesi