[isim]

[eskimiş]

• Zorlama, zorunda bırakma

Ata Sözleri ve Deyimler

• ilca etmek

[zarf]

• Mal olarak, mal bakımından, malen

[sıfat]

• Oldukça geniş

  Bolca bir pantolon.

• Oldukça çok

  Âdemoğullarının kaleme gelmez münasebetsizlikleri bolcadır. - Nazım Hikmet

[zarf]

• (bo'lca) Çokça

  Dilekçelerin, yazışmaların yanı sıra, mahallî basında çıkan yazılar da bolca yer tutuyordu. - Ayşe Kulin

[zarf]

• Sessiz bir biçimde

  Hadi çekici al da perdeleri sök. Usulca çıkar ki duvarlar bozulmasın. - Memduh Şevket Esendal

• Yavaşça

  Ayfer, Nuran'ın düşürdüğü mendili usulca yerden aldı. - Mahmut Yesari

[isim]

• İstanbul iline bağlı ilçelerden biri

[sıfat]

• Biraz aptal, alık salık

  Asansör durduğunda, aptalca olduğunu bile bile hâlâ bu kaçırılma olasılığına kafa yoruyorum. - Ahmet Ümit

[zarf]

• (apta'lca) Aptala yaraşır nitelikte, aptal gibi, aptalcasına

  Şakir Bey, aptalca bulduğu bu fikre karşı istihzasını gizlemeyerek sert sert güldü. - Peyami Safa

[zarf]

• Uysal bir biçimde

[sıfat]

• Kızıla çalan, az kızıl

• Aşırı derecede, kızıl

[isim]

[bitki bilimi]

• Kızıla çalan bir tür buğday

[zarf]

[argo]

• Avala yakışır bir biçimde

[sıfat]

• Biraz tombul

[sıfat]

• Fodul gibi

[zarf]

• (fodu'lca) Fodula yaraşır bir biçimde

  Fodulca davranmak.

[isim]

• Moğol dili

[sıfat]

• Bu dille yazılmış olan

[isim]

• Hint-Avrupa dillerinden, İspanya'da, Brezilya dışındaki Latin Amerika'da ve İspanyol uygarlığını benimsemiş ülkelerde kullanılan dil

[sıfat]

• Bu dille yazılmış olan

[zarf]

• Şapşala yakışır bir biçimde

[isim]

• Düzce iline bağlı ilçelerden biri