LAUBALİLEŞMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler
LAUBALİLEŞMEK harflerini içeren 7 harfli 25 kelime bulunuyor. 7 harfli LAUBALİLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BULAŞMA14,
LALELİK
- Osmanlı seramik ve cam sanatının örneklerinden olan ve içine lale konulan vazo
EKLEMLİ
- Eklemi olan
KİLLEME
- Killemek işi
MELAİKE (Kelime Kökeni: Arapça melāʾike)
- Melekler
-
Melek gibi güzel kadın
Yerin melaikesi misin yoksa cennetin hurisi mi? - Sermet Muhtar Alus
Birleşik Kelimeler: tınmaz melaike
MUALLEL (Kelime Kökeni: Arapça muʿallel)
- Sakat, eksik
MUALLAK (Kelime Kökeni: Arapça muʿallaḳ)
- Asılmış, asılı
-
Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış
Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- muallakta olmak (veya kalmak)
AMABİLE (Kelime Kökeni: İtalyanca amabile)
- Sevimli ve cana yakın bir biçimde (çalınmak)
BİLEMEK
- Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek, kılağılamak, zağlamak
- Güçlendirmek, etkisini artırmak
BUKLELİ
-
Kıvrım kıvrım olan (saç)
Giderek unuttu ve yalnızca sarı bukleli bir genç kızı hatırlar oldu. - Reha Mağden
LAUBALİ (Kelime Kökeni: Arapça lāʾubālī)
-
Saygısız, çekinmesi olmayan
O ilk gönderdiği laubali ve kaba haberi yumuşatmış. - Samiha Ayverdi
-
Senli benli, teklifsiz
Gelenlerden biri gülerek laubali bir tavırla ona yaklaştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Davranışları ölçülü, olgun olmayan, ciddiyetsiz
- Aşırı samimi bir biçimde, teklifsizce
Ata Sözleri ve Deyimler
- laubali olmak
MAKABİL (Kelime Kökeni: Arapça māḳabl)
- Bir şeyin öncesi, geçmişi
Birleşik Kelimeler: makabline şamil
BULAMAK
-
Bir nesnenin her yanını bir şeye değdirerek üstünü onunla kaplamak, bir nesneyi başka bir maddeye batırmak
Balığı una bulamak.
EŞİLMEK
- Eşme işine konu olmak
İŞLEMEK
- Bir şeye emek vererek onu daha elverişli bir duruma getirmek
-
İnce ve süslü şeyler yapmak, nakışlamak
Para için işlemediğini iddia eden bu fakir ihtiyar şüphesiz sanatının âşığıydı. - Memduh Şevket Esendal
-
İçine girmek, etkilemek, nüfuz etmek
O uzun ve derin bakış genç adamın ta yüreğine kadar işlemişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Nakşetmek
Al bayrağa narin eller işliyor zafer / Uzaklarda yaralanır kahraman nefer - Enis Behiç Koryürek
- İyi çalışmak, müşterisi bol olmak
- Durağan durumdan hareketli duruma geçmek, çalışmak
- Herhangi bir konuyu ele alarak incelemek, öğretmek
-
Düşüncelerini herhangi birine etki yaparak benimsetmek
Ali Rıza Bey bu ilk çocuğu ile, bir çiçek meraklısı, bahçesiyle oynar gibi oynamış, onu ancak kendi hayalinde yaşayan mükemmel insan maddelerine göre işlemişti. - Reşat Nuri Güntekin
-
İşlek, etkin durumda olmak
Lütfügiller büyücek bahçelerinin ana yola açılan kapısından işlerlerdi. - Sait Faik Abasıyanık
- Çıban, olgunlaşma yolunda olmak
- Yara, kapanmamak
-
Gidip gelmek
Şimdi otomobillerin, otobüslerin işledikleri asfalt caddeden bir zamanlar ne kervan ne insan geçerdi. - Sermet Muhtar Alus
-
Hesapları, kayıtları düzenli olarak tutmak veya gereken yere aktarmak
Tayın çizelgelerini düzenliyorum, ambar defterini işliyorum. - Erhan Bener
- Herhangi bir ürünü satışa sunulmadan önce birtakım işlemlerden geçirmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- işleyen demir pas tutmaz (veya ışıldar)
Birleşik Kelimeler: özişler
MUKABİL (Kelime Kökeni: Arapça muḳābil)
-
Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan
Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş. - Atatürk
- Bir şeyin karşısında bulunan
-
Karşılıklı
Hatta bir halıdaki mukabil iki şekilden bile biri diğerine tamamıyla müşabih değildir. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Karşılık olarak
Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir. - Abdülhak Şinasi Hisar
-
Rağmen
Oraya altın parlaklığı veren guruplara mukabil buradan her sabah pırıl pırıl bir güneş doğduğunu da ben çok defalar gördüm. - Asaf Halet Çelebi