LAUBALİCE Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler
LAUBALİCE harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli LAUBALİCE kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
BUCA10,
ALİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿalīl)
-
Hastalıklı, sakat
Madrabaz ve kaparozcuların, hasta ve alillerin toplandığı bir merkezdir. - Burhan Felek
AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)
-
Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik
Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin
-
Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü
Kendilerinin hangi asil aileye mensup olduklarını bilmiyorum. - Nazım Hikmet
- Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü
- Eş, karı
- Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü
- Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya
Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile
ELLİ
- Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
- Bu sayıyı gösteren 50 ve L rakamlarının adı
- Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık
Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik
-
Eli olan
Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli
İLLE
- İlla
Birleşik Kelimeler: ille velakin
İLLA (Kelime Kökeni: Arapça illā)
-
Ne olursa olsun, hangi şartta olursa olsun, her hâlde, ille, illaki
İlla seni evine kadar geçireceğim diye ayak diriyor. - Haldun Taner
- Hele, özellikle
LALA (Kelime Kökeni: Farsça lālā)
-
Çocuğun bakım, eğitim ve öğretimiyle görevli kimse
Mekteple ev arasında daima bir lalanın refakatinde gidip gelmeye alıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Şehzadelerin özel eğitmenleri
- Padişahların vezirlerine seslenirken kullandıkları bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- lala paşa eğlendirmek
LALE (Kelime Kökeni: Farsça lāle)
- Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi (Tulipa gesneriana)
- Meyve koparmak için ucuna üçlü veya dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık
- Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka
Birleşik Kelimeler: lale ağacı, denizlaleleri, Acem lalesi, dağ lalesi, İstanbul lalesi, Manisa lalesi, Muş lalesi, Osmanlı lalesi
ABLA
- Bir kimsenin kendisinden büyük olan kız kardeşi
-
Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın
Hatırda kalan şey değişmez zamanla / Ne vefalı komşumuzdun sen Fahriye Abla - Ahmet Muhip Dranas
-
Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama (II)
Bir akşam gel benimle, gidelim bir sarhoşluk edelim, ablaları şöyle bir dolaşalım. - Memduh Şevket Esendal
- Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz
Birleşik Kelimeler: gelin abla
ABLİ (Kelime Kökeni: Rumca)
- Yatay serenlerin ucuna bağlı bulunan ve bunları sağa, sola veya ortaya çevirmek için yararlanılan halat veya palanga
Ata Sözleri ve Deyimler
- abliyi kaçırmak (veya bırakmak veya koyuvermek)
BALE (Kelime Kökeni: Fransızca ballet)
-
Belli hafif figürlere, adım atışlara, çoğunlukla sahne düzenine ve müziğe dayalı gösteri türü
Nizamlı bir hareketler sisteminin ne olduğunu anlamak için bir baleyi seyretmelisiniz. - Mehmet Kaplan
BALÂ
- Ankara iline bağlı ilçelerden biri
- Yavru, çocuk
BİLE
-
Da, de, dahi
Dayak yemedim, azar bile işitmedim. - Ayla Kutlu
-
Birlikte
Yarın olsun, hayır bile gelsin. - Orhan Kemal
-
Üstelik
Türkü çağırmak şöyle dursun, konuşamıyorduk bile. - Azra Erhat
BELİ (Kelime Kökeni: Farsça belī)
- Evet
BELA (Kelime Kökeni: Arapça belā)
-
İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum
Kumar, toplum için büyük bir beladır.
-
Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse
Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum. - Yahya Kemal Beyatlı
-
Hak edilen ceza
Allah belasını verdi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- bela (veya belasını) aramak
- bela çıkarmak
- bela getirmek
- bela kesilmek
- belalar mübareği
- bela okumak
- bela olmak
- belası
- belasını bulmak
- belaya çatmak (veya girmek veya uğramak)
- belayı satın almak
Birleşik Kelimeler: defibela, güç bela, püsküllü bela, tatlı bela, yedi bela, zor bela, ar belası, baş belası, gönül belası, namus belası, hatır belasına
ACİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿācil)
-
Hemen yapılması gereken, ivedi, ivedili, evgin, müstacel
Mühim hadiselerin yanı sıra, acil durumların da şaşmaz adresiydi Celâl. - Elif Şafak
Ata Sözleri ve Deyimler
- acil şifalar dilemek
Birleşik Kelimeler: acil ihtiyaç kredisi, acil servis