LAPİNAGİLLER Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler
LAPİNAGİLLER harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli LAPİNAGİLLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
GALİP13,
ARENA (Kelime Kökeni: Fransızca arena)
- Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan
- Siyasi çekişmelerin geçtiği yer
ALENİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)
-
Açık, ortada, meydanda, herkesin içinde yapılan
Siz bugüne kadar zevcenizin vicdansızca ve aleni hıyanetine, edepsizliğine tahammül ettiniz. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
Birleşik Kelimeler: aleni tadat
İLERİ
- Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
-
Bir şeyin ulaşılacak yönü
Yolun ilerisi düz.
- Henüz gelmemiş zaman, gelecek, sonra
-
Önde bulunan
İleri karakol. İleri hat.
-
Doğrusundan daha çok gösteren (saat)
Saat beş dakika ileridir.
-
Benzerlerini geride bırakmış
İleri fikirler.
-
Öne doğru, ileri doğru
Masayı biraz ileri çekelim.
-
`Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! - Atatürk
- Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön
Ata Sözleri ve Deyimler
- ileri (veya ileriye) gitmek
- ileri almak
- ileri atılmak (veya çıkmak)
- ileri geçmek
- ileri gelmek
- ileri götürmek
- ilerisine gitmek
- ileri sürmek
- ileri varmak
- ileriyi görmek
Birleşik Kelimeler: ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites
RALLİ (Kelime Kökeni: İngilizce rally)
- Yarışmacıların otomobille belli yolları izleyerek ve özel kurallara uyarak belirli bir yere ulaşmalarına dayanan otomobil yarışı
APRİL (Kelime Kökeni: İngilizce april)
- Nisan
ERGİN
-
Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş
Ergin yemiş. Ergin ekin.
-
Kişisel haklarını kendi kullanabilmesi için yasanın gösterdiği on sekiz yaşına gelmiş olan (kimse), reşit
Oğlunun bilgin, ergin, akıllı uslu olmasını istiyordu. - Nezihe Araz
ELGİN
- Yabancı, gurbette yaşayan, garip
GRENA (Kelime Kökeni: Fransızca grenat)
- Nar çiçeği renginde bir süs taşı
- Alüminyum silikat ile kalsiyum, magnezyum, demir, manganez vb. madenlerden birinin birleşmesinden oluşmuş çeşitli renkteki mineral
GAİLE (Kelime Kökeni: Arapça ġāʾile)
-
Sıkıntı, dert, keder, üzüntü
Küçücük yaşta, büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür. - Ahmet Midhat
- Uğraştırıcı iş, çekilmesi zor yük
- İstenmeyen durum, baş belası
GELİR
-
Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat
Saklanan bir gelir vardı ki aç, çıplak kalmıyorlardı. - Mahmut Yesari
- Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandırdığı aylık, kira vb. getiri, varidat, irat
Birleşik Kelimeler: gelir dağılımı, gelir düzeyi, gelir kaynağı, gelir ortaklığı, gelir vergisi, millî gelir, ulusal gelir, dar gelirli
GİREN
- Hafif bulutlu, sisli hava
GELİN
- Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
- Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın
Ata Sözleri ve Deyimler
- gelin almak
- gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş
- gelin eşikte, oğlan beşikte
- gelin etmek
- gelin gibi süzülmek
- gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz
- gelin gitmek
- gelini ata bindirmişler "ya nasip" demiş
- gelin olmak
- gelin yazmak
Birleşik Kelimeler: gelin abla, gelin alayı, gelin alıcı, gelinboğan, gelin böceği, gelin çiçeği, gelinfeneri, gelin hamamı, gelin havası, gelinkuşağı, gelin kuşu, gelin otu, gelinparmağı, gelin teli
LAGAR (Kelime Kökeni: Farsça lāġar)
-
Zayıf, çelimsiz
Arabayı çeken lagar mandaları bir nefer, kalın bir değnekle hayladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
LEPRA (Kelime Kökeni: Yunanca)
- Cüzzam
LEGAL (Kelime Kökeni: Fransızca légal)
- Yasal