LACİVERDİ Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler

LACİVERDİ harflerini içeren 4 harfli 48 kelime bulunuyor. 4 harfli LACİVERDİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Laciverdi ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Laciverdi olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

EVCİ13, VECA13, DEVA12, VİDA12, VEDA12, VADE12, VADİ12, ALEV10, EVLİ10, EVLA10, LİVA10, LEVA10, REVA10, VELİ10, VERİ10, VİRA10, VALE10, VALİ10, CİDE9, CEDİ9, ACİL7, ECİR7, ELCİ7, İRCA7, İCRA7, İCAR7, İLCA7, LİCE7, RİCA7, RACİ7, CİLA7, CALİ7, CARİ7, CELİ7, ADİL6, ADLİ6, DİRİ6, DAİR6, DERİ6, DİLİ6, DELİ6, İADE6, İDİL6, İDEA6, AİLE4, ERİL4, İARE4, LİRA4

AİLE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaʾile)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik

    Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü. - Lâtife Tekin

  • Aynı soydan gelen veya aralarında akrabalık ilişkileri bulunan kimselerin tümü

    Kendilerinin hangi asil aileye mensup olduklarını bilmiyorum. - Nazım Hikmet

  • Birlikte oturan hısım ve yakınların tümü

[halk ağzında]

  • Eş, karı
  • Aynı gaye üzerinde anlaşan ve birlikte çalışan kimselerin bütünü
  • Temel niteliği bir olan dil, hayvan veya bitki topluluğu, familya

Birleşik Kelimeler: aile adı, aile bahçesi, aile bütçesi, aile doktoru, aile dostu, aile fotoğrafı, aile gazinosu, aile hayatı, aile hekimi, aile hukuku, aile ismi, aile mahkemesi, aile matinesi, aile meclisi, aile ocağı, aile planlaması, aile reisi, aile saadeti, büyük aile, çekirdek aile, koruyucu aile, köklü aile

ERİL

[sıfat]

[dil bilgisi]

  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

İARE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāre)

[isim]

[eskimiş]

  • Eğreti, ödünç

    Bu iare tuvaletiyle kendi güzelliğinin gururunu da feda ederek bahçeye çıktı. - Peyami Safa

  • Eğreti verme, ödünç verme

LİRA (Kelime Kökeni: İtalyanca lira)

[isim]

  • Yüz kuruş değerinde Türk para birimi, teklik

    Bu pazarlığın yapıldığı zamanda liranın kıymeti vardı. - Refik Halit Karay

  • Bazı ülkelerin para birimi

    Mısır lirası. Suriye lirası.

[eskimiş]

  • Yedi gram ağırlığında altın sikke, liralık, sarı lira

Birleşik Kelimeler: ata lira, sarı lira

ADİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿādil)

[sıfat]

  • Adaletle iş gören, adaletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adaletli

    Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar. - Falih Rıfkı Atay

ADLİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿadlī)

[sıfat]

[hukuk]

  • Adaletle ilgili

Birleşik Kelimeler: adli eczacılık, adli makam, adli merci, adli polis, adli sicil, adli tabip, adli tatil, adli tıp, adli yıl, adli zabıta

DİRİ

[sıfat]

  • Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı

    Duydum, görmedimse de hortlayan ölüleri / Fakat hortlak diriden kimin vardır haberi? - Faruk Nafiz Çamlıbel

  • Güçlü, zinde

    Diri bir adam.

  • Solmamış, pörsümemiş

    Diri çiçek. Diri yaprak.

  • Gereği kadar pişmemiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • diri kalmak

Birleşik Kelimeler: diri diri, diri örtü

DAİR (Kelime Kökeni: Arapça dāʾir)

[sıfat]

  • Bir konu üzerine olan, üzerine, konusunda, ... ile ilgili, üstüne

    Yarına kadar sarhoşluğu geçer, ben de sarhoş olmadığına dair rapor veririm. - Aka Gündüz

DERİ

[isim]

  • İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka, cilt, ten

    Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu. - Peyami Safa

[sıfat]

  • Bu tabakadan yapılmış

    Üstünde yine o siyah deri pardösüsü, kolunda siyah deri çantası. - Necati Cumalı

  • İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan postu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derisi kemiklerine yapışmak
  • derisine sığmamak
  • derisini yüzmek

Birleşik Kelimeler: deri altı, alt deri, dış deri, iç deri, orta deri, üst deri, dana derisi, domuz derisi, kaplan derisi, tırnak derisi, yılan derisi

[isim]

[halk ağzında]

  • Toplantı, düğün
  • Pazar veya panayır kurulan gün, dernek

D

[kimya]

  • Döteryum elementinin simgesi

DELİ

[sıfat]

  • Aklını yitirmiş olan, akli dengesi bozulmuş olan, mecnun

    Gören bizi sanır deli / Usludan yeğdir delimiz - Anonim şiir

  • Coşkun, azgın (hayvan, duygu vb.)

    Bu deli öfkeyi kime veya nelere, bir namlu gibi çevireceğini bilemiyordu. - Tarık Buğra

[mecaz]

  • Davranışları aşırı ve taşkın olan (kimse), çılgın

    Ben delinin biriyim, ateşe girerim. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... delisi (olmak)
  • deli arlanmaz, soyu arlanır
  • deli bayrağı açmak
  • deli çıkmak
  • deli dana (veya danalar) gibi dönmek
  • deli deli akanı, bura bura tıkarlar
  • deli deliden hoşlanır, imam ölüden
  • deli deliyi görünce çomağını (veya değneğini) saklar (veya gizler)
  • deliden al uslu haberi
  • deli etmek
  • deli gibi
  • deli ile çıkma yola, başına getirir bela
  • deli kızın çeyizi gibi
  • delinin eline değnek vermek
  • deli olmak
  • deli olmak işten değil
  • deli pösteki sayar gibi
  • deli Raziye gibi
  • deli saraylı gibi
  • deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış
  • deliye dönmek
  • deliye her gün bayram
  • deliye taş atma, başını yarar

Birleşik Kelimeler: deli alacası, deli bal, deli balta, delibaş, deliboynuz, deli bozuk, deli dana hastalığı, deli divane, deli dolu, deli fişek, deli gömleği, deli güllabicisi, deli ırmak, deli orman, deli otu, deli saçması, fermanlı deli, ayran delisi, mahallenin delisi

İADE (Kelime Kökeni: Arapça iʿāde)

[isim]

  • Alınmış bir şeyi geri verme

    Sekiz buçuk altını iade için eline mühim bir para geçmesi lazımdı. - Refik Halit Karay

  • Verilen bir şeyi almayarak geri çevirme, reddetme
  • Karşılıklı olarak yapma, mukabele etme

[edebiyat]

  • İadeli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iade etmek

Birleşik Kelimeler: iadeiitibar, iadeiziyaret, vergi iadesi

İDİL

[isim]

  • Şırnak iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[edebiyat]

  • Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir

İDEA (Kelime Kökeni: Yunanca)

[isim]

  • Düşünce

    İdea akılla algılananın en üst aşamasını yani kavramı tanımlar. - Azra Erhat

ACİL (Kelime Kökeni: Arapça ʿācil)

[sıfat]

  • Hemen yapılması gereken, ivedi, ivedili, evgin, müstacel

    Mühim hadiselerin yanı sıra, acil durumların da şaşmaz adresiydi Celâl. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acil şifalar dilemek

Birleşik Kelimeler: acil ihtiyaç kredisi, acil servis